Ağlamalara giriş seslerinden
Boncuklar yapmış biri
Her kediden bir göz almış
Dizmiş bir sicime
Ortalarında ve başlarında
Egzoz sesiyle duygusal bir hiphop
İyi insanların ayakları incinmesin diye
Tüm taşları peynire çevirir.
Gidenler hep renk körüdür
Ellerini ve onların gördüklerini
Çok gidilmiş siyah beyaz bir iple
Bağlamışlar bir ağaca
Ağacın ellerinden tutmuş herkes
Herkes ellerini aşılamış
Taş atılsa isabet etmez ağaca
Parmaklar hıçkırık sürgünü vermiş
Ağaç yutkunmak ile kuruyor
Ağaç tutunmak ile kuruyor
Bir boyun ne kadar eğilebilirse
O kadar çok göç vermiştir
O iple giden
O dalından düşen ölümün rahmine
Zayıf bir sperm gibi çakılıyor
Bir bulut hey gidi hey
Gecede bir bulut o kadar mühim ki
Kimse aşağıya bakamıyor
Çünkü aşağıda zemin yok.
Kimse susamıyor
Çünkü su yok.
Ölüm olan ne varsa
Babaların ıslıklarını tıraş etmiş
Permatik bir hatıradır
Gözler kan varili olmaya başlayınca
Kimse ilk kez doğmuyor
Burada, yakın ile başlayan tüm telafiler
Burada aralarına bir nefesi bile alamadılar
Burada hiç yer yok
Çünkü kimse yok.
Gök yok
Çünkü renk yok.
Tüm testler negatif, her şey yitik
Kimse sevişmiyor
Çünkü ağızları görecek gözler ten körü
Eller kaldı, bir dala kaynamış
Eller kaldı, onlar sevmeyi ne bilsin
Onlar hep kördür,
Çok eski deminlerden beri.