BİR YAZ DAHA GİDİYOR
Bir yaz daha gidiyor
Küçük bir kasaba istasyonunda
Kısacık durup giden trenler gibi
Bir şişe su, bir paket bisküvi
Ve bir iki nefes taze hava
Almak için bile inemeden vagondan
Bir yaz daha gidiyor
Kısacık durup giden trenler gibi
Bir yaz daha gidiyor
Biçerdöverlerin buğday tarlalarına
Ve yol üstü lokantalarının
Uykulu hemşerilere
Giderilmemiş vuslatıyla
Bir yaz daha gidiyor
Uzaktan uzağa elini sallayan
Her şeyden habersiz sevgili gibi
Bir yaz daha gidiyor
Yaktığımız ateşler yapayalnız söndü
Canı burnunda bir duman tütüyor
Issız panayır meydanlarımızda
Oysa göğsümüzde
Kaç yazdan kalmış sevinçler
Buluşmalar ve aşklar taşırken
Ve yeni özlemlere, yeni yolculuklara
Susamışken içimizde turna katarları
Bir yaz daha gidiyor
Ardından bakakaldığımız
Ağırbaşlı bir kayık gibi
Bir yaz daha gidiyor
Hani ırmaklara koşacaktı çocuklar
Hani gün batımlarında toplanıp
Mızıkalar çalacak, düşlere kapılacaktık
Bir yaz daha gidiyor
Aşkın yanı başımızdan geçip gitmesi gibi
İç çekelim ama başımızı dik tutalım
Bir yaz daha gidiyor
Ağlayarak uğurlayalım.
Mehmet Kabakçı