Yazmak, öğrenilebilen bir beceridir. Bu yüzden belki de yazar olabilmenin başlıca koşulu, sadece yazmayı istemektir. İyi bir yazar haline gelmekse şüphesiz çokça okuyarak ve çokça yazarak mümkündür. Peki, nedir iyi yazı? İyi kitap? İyi roman? İyi şiir? Şüphesiz okurun dilinde tat bırakabilendir. Yani okurda duygu uyandırabilendir… Bunu başarabilmek için kullanılan çeşitli yazma teknikleri vardır. Doğuştan iyi yazanlar, bu teknikleri farkında olmadan kullanırlar. Onlar kitap kurtlarıdır, çocukluklarından itibaren okuyanlardır ve okuya okuya bu teknikleri farkında olmadan içselleştirmişlerdir. Ancak bu teknikleri bilinçli olarak uygulayan yazarlar da vardır. Onlar profesyonellerdir, bu teknikleri yazılarında bilinçli olarak kullanırlar.
Aslında yüzlerce yazma tekniği var. Ancak temel dört teknik var ki, bir yazar sadece bu dört tekniği kullanarak bile yazarlık yolculuğunda epey bir aşama kaydedebilir. Bunlar; metaforlar, kontrast, anlatma göster ve tekrarlardır.
Unutmayın! Yazar olarak hedefimiz okurda duyguların ortaya çıkmasını sağlamak… Kullanacağımız her teknik ise, bu hedefi gerçekleştirebilmek için geliştirilmiş bir araç…
1. Metaforlar
Metaforlar, okuyucunuzun kafasında canlı görüntüler oluşturmasını ve okurda duyguların ortaya çıkmasını sağlar.
Metafor, anlatmak istediğimiz bir şeyi, benzetmeler yaparak anlatmaktır. Burada önemli olan, yapacağımız benzetmenin okurun zihninde canlı bir görüntü oluşturması gereğidir.
Örneğin; kolay ve hızlıca yazıyor demek yerine; “Yazarken kelimeler, bir balerin gibi kâğıdın üzerinde süzülüyordu” dersek, metafor yapmış oluruz. Okurken gözümüzün önüne tüm zarifliğiyle pistte süzülen bir balerin gelir. İşte bu görüntü, okurda bir duygu yaratır, tam da istediğimiz gibi…
- Eğer bir hikâye anlatmak istiyorsanız, uzun uzun açıklamalar yapmak yerine metaforlarla görüntüler oluşturun.
2. Kontrast
Yazarlıkta kontrast tekniği, oldukça güçlü bir tekniktir. Kontrastın yazmada temel işlevi olayları, düşünceleri vurgulamak ve anlatılmak isteneni daha kolay anlatabilmektir. Kontrast tekniği kullanarak okurun olayı, düşünceleri, hikâyeyi daha kolay takip etmesini, anlamasını sağlayabilirsiniz. Bunun için zıtlıklar kullanılır. Örneğin iki karşıt düşünceye yer verilir ya da iki zıt durum, kişi ya da duygu karşı karşıya getirilir. İnsan zihni karşıtlıkları daha kolay anlar ve zıtlıklarla sunulan bir hikâyeyi daha kolay takip eder. Okur böylece okuduklarına hızlıca anlam verebilir ve duygu üretmesi kolaylaşır. Zıtlıkların çarpıştırılması, yazarın başvurabileceği en kolay ve en etkili tekniklerden biridir.
Kontrast tekniği romanlarda da sık kullanılır.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde ile Harry Potter’da iyi-kötü kontrastının yaratılması gibi…
- Kontrastı sadece öykünün yapısını oluştururken değil, bir paragrafta açıklama yaparken, bir evi tasvir ederken de kullanın. Örneğin bir nesneyi tasvir ederken bile zıt kelimeleri bir arada kullanın ve kontrast oluşturun:
“Geniş ve uzun bir çatısı olan evin bahçesi, kısa cılız otlarla kaplıydı.”
3. Anlatma göster
Anlatma göster, hikâyedeki detayları açıklamak yerine eylemler, duyusal detaylar, sözcükler veya karakterlerin duygularının ifadesi aracılığıyla okurun deneyimlemesine olanak tanıyan bir yazma tekniğidir. Bu tekniğin amacı, okurun zihnini hikâyeye taşımaktır. Bu teknik, okura karakterlerin eylemlerini ve duygularını deneyimleme fırsatı verir. Başka bir deyişle, bir yazar olarak okura neler olduğunu basitçe anlatmak yerine, görseller ve eylemler aracılığıyla ne olduğunu göstermeye çalışırsınız. Eserinizde bazen açıklamalar yapmanız da gerekebilir. Ancak nerede açıklama yapacağınız, nerede “göster” tekniğini uygulayacağınızı bilmek önemli…
Örneğin, karakterin karnı acıkmıştır.
Eğer; “Karnı acıktı” derseniz, bu anlatmak olur. Okur, karakterin aç olduğunu hissedemez.
Ama;
“Karnı guruldadı” derseniz, işte bu göstermek olur. Okur, açlığı hisseder.
Anlatma: Yorgundu.
Gösterme: Esnedi.
Örneğin, karakteriniz çok uzun boylu biri. “Çok uzun” demek yerine, insanların onunla konuşurken kafalarını yukarıya uzatmaları gerektiğini söylemeyi deneyin.
Anlatma göster tekniğini uygulamak için aşağıdaki ipuçlarını kullanabilirsiniz:
Duyusal detaylar kullanın:
Bir sahneyi duyusal detaylarla oluşturmak, okurun ortamı hayal etmelerine yardımcı olur. Hem de okura belirgin bir fiziksel dünya sunar. Bir karakterin sadece İzmir’de yaşadığını söylemek yerine Saat Kulesi’ni tasvir edin, Karşıyaka’yı veya Körfez’in akşam görüntüsünü… Böylece okur somut olarak sahnenin içine dâhil olabilir ve karakterlerle empati kurabilir.
Diyalog kullanın:
Diyalog, sıkıcı bilgileri okura daha etkili iletmenin en iyi yollarından biridir. Karakterleriniz hakkında okura vermek istediğiniz her bilgiyi diyalog yoluyla verebilirsiniz. Diyalogdaki ton, kelimeler, bakış açısı karakter hakkında önemli ipuçları verir.
Diyaloglar, uzun ve sıkıcı paragraflarla anlatabileceğiniz bir gerçeği okura birkaç kelime ile hissettirmeyi başarabilir.
- Anlatma göster tekniğini uygulamak için, duyuları, nesneleri, duyguları betimleyin, yazınıza duyusal detaylar ekleyin.
4. Tekrarlar
Kelime tekrarları, yazınıza bir ritim kazandırır ve okurun hikâyede kaybolmaması için, özellikle uzun cümlelerde çok işinize yarar. Tekrarlar iyidir, ancak bilinçsizce kullanırsanız yazınızı kötüleştirebilir.
Tekrarlar, hemen her metinde kullanılabilir. Şiirde, bir reklam metninde, blog yazılarında, hikâyelerde…
Türkçede ikilemeleri kullanarak tekrar tekniği etkisi yaratabiliriz:
Ne…Ne…
İster…İster…
Gerek…Gerek…
Yavaş yavaş
Pırıl pırıl
Koşa koşa
Gürül gürül
Bıcır bıcır
…
Tekrarlar kullanarak yazınızı çarpıcı hale getirebilirsiniz. Örneğin, yazınızda akıcılığı artırmak için, yeni cümlede bir önceki cümlede kullandığınız bir kelimeyi kullanın. Bu kelime, herhangi bir kelime olabilir. Bu tekrarı, cümleler arasındaki bağlantıyı sağlayan bir zincir olarak görebilirsiniz. Her cümlede bunu kullanmasanız bile bu tekniği bazı bölümlerde bilinçli olarak uygulayabilirsiniz.
Örneğin;
“Salı akşamı caddenin köşesindeki fırıncıda karşılaştılar. Her akşam ona şiirler okuyan kadın, şimdi onu görmezden geliyordu. Hayatta karşılaştığı her insan ona bir şeyler öğretmişti. Ondan öğrendiği yegâne şey ise herkesin, her zaman yabancısı olduğumuz gerçeğiydi.”
Yazarlıkta tekrarlar kullanmanın bir diğer tekniği, bir cümlenin ilk kelimesini bir sonraki cümlenin başında tekrar etmektir, buna anafora adı verilir.
Başlıca tekrar türleri şunlardır:
1.Anafora – Bir kelimenin veya ifadenin birkaç cümlenin başında tekrar edilmesidir.
2.Epistrofi – Bu, anaforanın karşıtıdır. Epistrofi, ardışık cümlelerde son kelimenin veya ifadenin tekrarıdır.
3.Simpolos – Simpolos, anafora ve epistrofinin birleşimidir. Bir kelime veya ifade, bir satırın başında ve sonraki cümlenin sonunda tekrar edilir.
4.Antanaclasis – Bir kelime, farklı anlamlarıyla kullanılarak tekrar edilir.
5.Antistasis – Antistasis tekrarı, antanaclasismi karşıt anlamları içerecek şekilde kullanma durumudur.
6. Negatif-Pozitif – Bir kelime ilk cümlede olumsuz, ikinci cümlede olumlu yapıyla tekrar edilir.
“Bana kimim diye sormadı, nasılım diye sordu.”
7.Palilogia – Bir kelimenin veya ifadenin basit tekrarlarıdır. “Bak!Bak!Bak!
- Duyguları ortaya çıkarmak, akılda kalıcılığı artırmak, bir anı vurgulamak için bilinçli tekrarlar uygulayın.