Ne güzel söylemişti Ahmet Erhan;
“Bedenini bir dünya haritası gibi dizlerime
serip de yollar aradım yürümek için
İçime çekmek için hava, koklamak için çiçek…”
Fakat olmadı sevgilim. Seni ve kendimi şuracıkta, kuytu bi masanın başında, belki de o koltukta bırakıyorum. Ne o yollara çıkabildik ne bir çiçekle karşılaştık. Uçan kuşa sövdük lakin bitiremedik bu yolu.
Biliyorum içtiğimiz kahvenin de, rakının da ve güneşin alnına oturduğumuz manzaraların da suçu yok.
Onlar daima kalacaklar aynı yerlerde.
Bir konser anında kolların ya da sinemanın ışığında gülümseyen yüzün, aynı yerdeler…
Söylenecek başka ne olabilir ki zaten,
Bu nedenle, âdettendir sevgilim,
“So Long, And Thanks For All The Fish”
* Elveda ve Bütün O Balıklar İçin Teşekkürler
-Aralık 2018