in

II. Dünya Savaşı İçin 10 Alternatif Film

II. Dünya savaşının arifesinde, 1938’de Angelica Balabanov I. Dünya savaşı için, “sadece çalışan nüfusları değil kuşakların bilgeliğini de silip süpüren bir savaştı” der ve “çökmekte olan kara gecenin daha da beter olabileceği” uyarısında bulunur. Maalesef dediği gibi de olur, insanlık tarihinin en kanlı savaşında 50 milyona yakın insan hayatını kaybeder.

Tüm savaşlar için olduğu gibi bu savaş için de kültür endüstrisi kahramanlık temasını ön plana çıkarır. “Büyük kahraman” olamayan kurbanların hikayeleri ana akım anlatının kıyısında gözden yiter. Bu liste büyük kahramanlara değil kendi sıradan hayatlarının kahramanları olanlara ya da kurbanlara odaklanan alternatif filmlerden oluşuyor.

#1 Ateşböceklerinin Mezarı (1988)


İsao Takahata’nın yönetmenliğini yaptığı film muhtemelen gelmiş geçmiş en hüzünlü animasyon filmlerinden biridir. Akiyuki Nosaka’nın II. Dünya Savaşı sırasında açlıktan ölen kız kardeşi anısına yazdığı aynı adlı öyküden uyarlanan film, savaşın orta yerinde hayatta kalmaya çalışan iki kardeşin hikayesini anlatır.

IMDB: 8.5

#2 Glorious 39 (2009)


Savaş dendiğinde aklımıza önce silahlar, patlamalar ve  sonuçta hayatını kaybeden insanlar gelir. Oysa savaşın yaşandığı coğrafyaları türümüz dışındaki hayvanlarla da paylaşırız ve farkına varmasak da hayvanlar savaşın dolaysız kurbanlarıdır. Tarafı olmadıkları, olamayacakları bir şiddet sarmalında yitip giden hayvanlara da değinen bir film izlemek isterseniz bu filmi ihmal etmeyin.

IMDB: 6.5

#3 Unsere Mütter, unsere Väter (Bizim Annelerimiz, Bizim Babalarımız) (2013)

İngilizceye talihsiz biçimde “Generation War” (Kuşak Savaşı/çatışması) olarak çevrilen bu üç bölümlük dizi ya da üç parçalı film, savaş öncesi çok yakın dost olan biri Yahudi dört Alman’ın ve dostluklarının savaş süresince yaşadığı dönüşümü anlatıyor.

IMDB: 8.5

#4 Okuyucu (The Reader/Der Vorleser) (2008)

Berhnard Schlink’in aynı adlı romanında uyarlanan film, aslında Hannah Arendt’in Eichmann davalarına istinaden yazdığı “Kötülüğün Sıradanlığı” ile çok benzer bir temayı paylaşıyor. Ya kötü eylemiş kişi eyleminin kötülüğünü görmüyorsa, ya yaptıklarını emir-komuta çerçevesinde gerçekleştirmek zorunda olduğu bir “görev” olarak görüyorsa? Henüz ergenlik çağındaki bir erkek çocuğuyla orta yaşlı kadın bir Tramway kondüktörü arasındaki ilişkinin etik ve hukukun temel sorularına dair bir sorgulamaya dönüştüğü bu filmi izlemelisiniz.

IMDB: 7.6

#5 Jakob’un Yalanları (Jacob the Liar) (1999)

Jurek Becker’in Jakob der Lügner adlı romanından uyarlanan film 1944’te Polonya’da gettolara kapatılmış Yahudileri anlatır. Bir radyosu olduğunu söyleyen Jakob (Robin Williams) radyodan duyduğunu ileri sürdüğü savaşın bitmek üzere olduğu yollu haberlerle umut tazelemekte ve getto halkına yaşama azmi kazandırmaktadır. Bütün yalanların kötü olduğunu kim söyleyebilir ki?

IMDB: 6.5

#6 Gel ve Gör (1985)


Ales Adamoviç’in Kathyn’in Öyküsü adlı kitabından uyarlanan bu film düşük bütçesine rağmen savaşın gerçek yüzünü göstermesi bakımından tüm zamanların en iyi savaş filmlerinden sayılıyor.

IMDB: 8.2

#7 İvan’ın Çocukluğu (1962)


Tarkovsky sineması açısından da bir dönüm noktası olarak kabul edilen İvan’ın Çocukluğu, savaşın ağır sonuçlarına maruz kalmış İvan adındaki bir çocuğun Sovyet ordusu için düşman hatlarının gerisinde casusluk yaptığı bir öykü sunuyor.

IMDB: 8.1

#8 Sophie Scholl: Son Günler (2005)


Naziler Almanya’nın ardından Avrupa’yı ele geçirmeye başladıklarında Almanya içinde de kimi cılız direniş hareketleri ortaya çıktı. Bunlardan en bilineni bir felsefe profesörü olan Kurt Huber’in de üyesi olduğu Beyaz Gül Hareketi’dir. Bu film kardeşi Hans Scholl ile birlikte bu direniş hareketine katılan biyoloji ve felsefe öğrencisi Sophie Scholl’ün hikayesi.

IMDB: 7.6

#9 Diriliş (Adam Resurrected) (2008)

Holokosttan kurtulanların kaldıkları bir akıl hastanesi üzerinden savaş öncesi sirkte çalışan Adam Stein’ın yaşadıklarını anlatan bu film trajik bir  öyküyü kimi zaman komikle birleştirerek anlatıyor.

IMDB: 6.3

#10 Sophie’nin Seçimi (1982)


Lantimos’un Kutsal Geyiğin Laneti’ndekine benzer, ama çok daha derin bir çaresizliğin, bir seçim yapmanın imkansızlığının hikayesi Sophie’nin Seçimi.

IMDB: 7.6

Yazan Diotima

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yeryüzünün Mezar Odaları: Auschwitz

Keşfedilmemiş bir Mükemmellik: Altın Gün