Çocuk doctoru Alastair McAlpine, ölümcül hastalığı olan hastalarından bazılarına sorduğu sorularla, hepimize ilham verecek inanılmaz bilgiler edindi.
“Çocuklar gerçekten bilge olabiliyorlar,” diyen Güney Afrikalı doktor McAlpine, küçük hastalarına onlar için hayattaki en önemli şeylerin neler olduğunu sordu.
McAlpine, aldığı cevaplardan yazdığı tweet dizisinde, küçük çocuklardan gelen muhteşem yaşam dersleri sunuyor.
İşte, hastalarına hayatta en çok nelerden zevk aldıklarını ve hayatlarına en çok nelerin anlam kattığını soran doktorun aldığı cevaplardan bazıları:
1/ “Önce, bu çocuklar için nelerin önemli olmadığına bakmak lazım: HİÇBİRİ, keşke daha fazla televizyon izleseydim demedi. HİÇBİRİ Facebook’ta daha fazla zaman geçirmeliydim demedi. HİÇBİRİ başkalarıyla kavga etmekten zevk aldığını söylemedi. Ve HİÇBİRİ hastanede olmayı sevmedi.”
2/ “Çoğu hayvanlarından bahsetti:
‘Rufus’u çok seviyorum, komik havlaması beni çok güldürüyor.’
‘Ginny’nin geceleri yanıma kıvrılıp mırıldanmasına bayılıyorum.’
‘En mutlu olduğum anlar, sahilde Jack’le koşturduğum anlar.’
3/ Çoğu ebeveynlerinden bahsetti ve onlar hakkındaki endişelerini dile getirdi:
‘Umarım annem iyi olur. Çok üzgün görünüyor.’
‘Babam endişelenmemeli. Yakında beni tekrar görecek.’
‘Ben yokken annemle babama Tanrı bakacak.’
4/ HEPSİ dondurmayı çok seviyordu.
5/ HEPSİ kitapları ya da kendilerine hikayeler anlatılmasını çok seviyordu. Özellikle de ebeveynleri tarafından:
‘Harry Potter bana kendimi cesur hissettiriyor.’
‘Uzay hikayelerine bayılıyorum!’
‘İyileştiğimde Sherlock Holmes gibi harika bir dedektif olmak istiyorum!’
Anne-babalar, çocuklarınıza kitap okuyun! Buna bayılıyorlar.
6/ ÇOĞU, başkalarının onlar hakkında ne düşündüğü hakkında daha az endişelenmiş olmayı ve onlara “normal” davranan insanlara daha fazla değer vermiş olmayı diledi.‘Saçlarım döküldüğünde gerçek arkadaşlarım bunu umursamadı.’‘Jane ameliyattan sonra ziyaretime geldi ve yara izimi fark etmedi bile!’
7/ Çoğu yüzmeyi ve deniz kenarını çok seviyordu. ‘Büyük kumdan kaleler yaptım!’‘Denizde dalgalarla yüzmek çok heyecanlı! Gözlerim bile yanmadı!’
8/ Neredeyse HEPSİ tüm erdemler arasında en çok nezakete değer veriyordu. ‘Büyükannem bana karşı o kadar iyi ki! Beni hep gülümsetiyor.’‘Kendi sandviçimi yemediğimde Jonny kendisininkinin yarısını bana verdi. Çok nazik bir davranıştı.’‘Nazik hemşire burada olduğunda çok memnun oluyorum. O çok yumuşak biri. Canımı çok daha az yakıyor.’
9/ Neredeyse HEPSİ onları güldüren insanları çok seviyordu:‘Bu sihirbaz çok aptal! Pantalonu düştüğünde gülmekten kırıldım!’‘Babam öyle komik suratlar yapıyor ki, bayılıyorum!’‘Yan yataktaki çocuk osurdu! Hahaha!’
Gülmek acıyı azaltır.
10/Çocuklar oyuncaklarını ve süper kahramanlarını çok seviyorlardı. ‘Prenses Sophia bebeğim, en sevdiğim oyuncağım!’‘Batman’e bayılıyorum!’ (Bütün oğlanlar Batman’i seviyordu)‘Oyuncak ayıma sarılmaya bayılıyorum’
11/ HEPSİ aileleriyle geçirdikleri zamana çok değer veriyorlardı. Hiçbir şey bundan daha önemli değildi. ‘Anne ve babam gibisi yok!’‘Ablam bana hep sımsıkı sarılır’‘Kimse beni, annemin sevdiği kadar sevemez!’
Çocuklardan öğrenebileceğimiz çok şey var! Bize verdikleri bu dersleri hayatlarımıza geçirmek de oldukça kolay aslında:
“Nazik olun. Daha fazla kitap okuyun. Ailenizle daha fazla zaman geçirin. Şakalar yapın. Deniz kenarına gidin. Köpeğinize sarılın. Hayatınızdaki özel insanlara onları sevdiğinizi söyleyin.”
Yeterince kolay, değil mi?
Bunlar çocukların, keşke biraz daha yapabilsem dedikleri şeyler. Geri kalan her şey detaydan ibaret.
Ah… ve elbette dondurma yiyin.
Kaynak: eğitimpedia