Okul öncesi çocukların bilişsel, dilsel, toplumsal ve kişilik gelişiminde hızlı değişimler yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde, çocuğun öğrenme gereksinmelerine duyarlı davranılması gereksinmelerinin gelişim sürecine katkı sağlayacak uyaranlarla desteklenmesi, sonraki yaşam evrelerinin niteliğini de belirleyen bir çaba olarak görülmelidir. Bu çaba için hem ailelere hem de okul türü öğrenmeye önemli sorumluklar düşmektedir. Erken dönemden başlayarak çocukların, duygu ve düşünce birikimini devindiren-geliştiren uyaranlarla buluşturulması temel bir ilke olarak benimsenmelidir. Bu uyaranların, çocuklarda kavramsal gelişime, duyarlık oluşumuna, kültürel bilinçlenmeye katkı sağlaması en özlü belirlemeyle sanatsal nitelikler taşıması beklenir. Somut bir belirlemeyle, çocukların duyu algılarını uyaran, duygu ve düşünce üretmelerine olanak sağlayan, sanatçı duyarlığı ile oluşturulmuş dilsel ve görsel gereçlere, yapıtlara gereksinim vardır.
Eğitim-Sen tarafından yayınlanan Okul Öncesi Çocuk Edebiyatı Kitap Kataloğu’ndan yararlanılarak hazırlanmış bu liste, pek çok uzmanın titizlikli incelemeleri sonucunda tavsiye ettikleri çocuk kitaplarından bir seçkidir. Katologda belirtildiği üzere;
Kitapların;
– Resim ve metinleri arasında bir anlatım dengesinin bulunmasına,
– Bu dengenin resim yönünde ağırlık taşımasına,
– Resimlerin sorunsuz olmasına,
– Sorunlara odaklanmasına,
– Yaşama sevinci yaratmasına,
– Çocuklara korku salmamasına,
– Suçluluk ve günah duygusu yaratma masına,
– Buyurganlık taşımamasına,
– Çocukları yönlendirmemesine,
– Edilgenliğe itmemesine,
– Kitap sevgisi ve okuma alışkanlığı kazandıracak özellikler taşımalarına özen gösterilmiştir.
2 Yaş ve Üzeri Kitaplar
1. Ahtapot / Yazan: Julıe Cloough, Resimleyen: Julıe Cloough
Sevimli ahtapot, arkadaşları olan deniz kestaneleri, deniz yıldızları ve kılıç balıkları ile oyunlar oynar. Bebeklere banyoda ya da plajda keyifli vakit geçirtebilecek bir kitap.
2. Uyuyamıyor musun Küçük Ayı? / Yazan: Martin Waddel, Resimleyen: Barbara Firth
Bir zamanlar iki ayı varmış; Büyük Ayı ve Küçük Ayı. Küçük Ayı karanlıktan korkuyor bir türlü uyuyamıyormuş. Büyük Ayı ona önce minnacık bir fener, sonra daha büyük bir fener, en sonunda da kocaman bir fener vermiş; ama Küçük Ayı’nın korkusu bir türlü geçmemiş. Dünyanın tüm fenerleri getirilse dışarıdaki karanlığı aydınlatmaya yetmezmiş. Derken Büyük Ayı’nın aklına güzel bir fikir gelmiş. Küçük Ayı’yı patisinden tutarak dışarı çıkarmış. Küçük Ayı, Büyük Ayı’nın sevgisinden ve ilgisinden aldığı güvenle hem korkusunu yenmiş, hem de yavaş yavaş büyümeye başlamış.
3. Tombik Arkadaşlarıyla Eğleniyor / Yazan: Valerıe Colin, Resimleyen: Jan Ivens
Kitapta, Ayıcık Tombik hayvanlar âleminde gezerken kutup ayısı, su aygırı, maymun, zürafa, zebra, kurt ve kaplumbağa ile karşılaşır. Hayvanların tanıtıcı fotoğrafları ve bu fotoğraflara eklenen çizimlerle tanıtım daha da ilgi çekici bir hal alır.
4. Kırmızı Balığın Yolculuğu / Yazan: Serpil Ural, Resimleyen: Serpil Ural
Bir gün Kırmızı Balık gezmek için evinden çıkar. Yosunların arasında parlayan incisiyle bir istiridye görür. Aynı anda beklenmeyen bir akıntının içinde bulur kendisini. Akıntı sürükleyip onu, hiç bilmediği yerlere götürür. Üstünden, önce bir denizanası, sonra bir kılıç balığı, sonra da bir denizatı geçer. Kırmızı Balık üşümeye başlar. Çünkü denizin dibi çok soğuktur. Şimdi de bir başka akıntıya kaptırır, derken dev bir balinanın üstünde bulur kendini. Balina, ciğerlerindeki suyu “Foşş!” diye boşaltırken Kırmızı Balık da denizin yüzeyine çıkar. Bir daha akıntıya kapılmamak için uzun süre durmadan yüzer. Uzun bir yolculuktan sonra evine varır. “Ohhh! Eve dönmek ne güzel şey.” der.
5. Denizyıldızı / Yazan: Julıe Cloough, Resimleyen: Julıe Cloough
Kitapta, sevimli denizyıldızının yardımseverliği ve arkadaşlarıyla birlikte neler yaptığı anlatılır.
3 Yaş ve Üzeri Kitaplar
1. Yiyecekler / Yazan: Angela Lambert, Resimleyen: Rene Mettler
“Yiyecekler”, 4 kitaptan oluşan “Ne Olsam?” dizisinin 2. kitabıdır. Kitapta çeşitli yiyeceklere dikkat çekiliyor. Yazar, bu yiyecekleri, çocukların çok seveceği oyunlarla tanıtmaktadır. “Sütlüyüm ve çok soğuğum. Çabuk ol yoksa eriyeceğim! Ben bir külah dondurmayım.”
2. Ninemle Hayvanat Bahçesinde / Yazan: Aysel Gürmen, Resimleyen: Mustafa Delioğlu
“Ninem Hayvanat Bahçesinde”, 9 kitaptan oluşan “Ninem” dizisinin 1. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılmaktadır: Yazın sıcağında şehirde yaşayamayacaklarına göre, yaylaya giderler nine ve torunu. Doğanın güzelliklerine tanık olan çocuk, bunlara inanmakta dahi zorlanır. Gece gökyüzünde bu kadar çok yıldız görmek, yedikleri taptaze kahvaltılıklar, gelincikler, çocuğun doğaya karşı daha duyarlı olmasını sağlar.
3. Güzellikler Bitmesin /Yazan: Ruhsar Belen
Can, sıkıcı bir günde dışarı bakar. Biraz kitap okur. Kitapta her yer yemyeşildir. Bunu çevresinde de görmek ister. Penceredeki gri perdeyi çekince, yeşillikler odanın içine dolar. Ormanda hayvanlarla bir araya gelir. Dışarı çıkan Can, ormana doğru yaklaşan dev bir beton görür. Hayvanlarla beraber dev betona karşı savaşır ve onu kovmayı başarırlar. Yeşil ormanda artık herkes mutludur.
4. Dans Etmesini Seven Hipopotam / Yazan: Şükran Oğuzkan, Resimleyen: Ülkü Ovat – Ümit Öğmel
Küçük Hipopotam dans etmesini çok sever. Ancak ormandaki arkadaşları onun dans etmesiyle alay ederler. Küçük Hipo’ya annesi hipopotamların dans etmeyeceğini söylese de Küçük Hipo bu hayalini asla terk etmez.
5. Yıkanmam / Yazan ve Resimleyen: Zeynep Bassa
Cem yıkanmaktan hoşlanmıyordu. Annesi, ablası, anneannesi ve babası onu ikna edemiyorlardı. Cem arkadaşı Edalarda, Eda’nın kardeşinin nasıl yıkandığını ve yıkanmaktan ne kadar mutlu olduğunu görünce bu işi, kendisinin de yapacağına inanır ve hemen banyoya girer…
4 Yaş ve Üzeri Kitaplar
1. Uğraşlar / Yazan: Gülçin Alpöge, Resimleyen: Nazan Erkmen
Evvel zaman içinde Zehra adında küçük bir kız varmış. O, geceleri düş görür, gündüzleri de düş kurarmış. Şunu mu yapsam, bunu mu yapsam, ileride hangi mesleği seçsem diye düşünürmüş. Yine böylesi bir gün, eline bir kitap geçmiş. Okumuş onu. Sevmiş. Çünkü aradığı düşleri onda bulmuş.
2. Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan / Yazan: Sara Şahinkanat, Resimleyen: Ayşe İnan Alican
“Dikkat! Dikkat! Sevgili Avcı Amca, Büyükanne ormanın diğer ucunda. Kırmızı Başlıklı Kız’ın ve ailesinin yanında. Belki biraz şişlik varsa karnımda, inan sadece brokolili makarna. Lütfen karnımı boşuna yarma. Biz vazgeçtik artık et yemekten. Bıktık masallarda kötülenmekten.” Kendini korumaya çalışan Yavru Kurt, bakalım başarabilecek midir?
3. Kardeşim Konuşacak / Yazan: Gülçin Alpöge, Resimleyen: Nazan Erkmen
Kardeşim ufacık. Yürümüyor, konuşmuyor, henüz sekiz aylık. Onun büyümesini izlemek istemez misiniz? Çünkü büyüdüğünde en yakın arkadaşınız “O” olacak…
4. Annemle Babam Arkadaş Olduklarını Unutunca / Yazan: Jennıfer Moore Mallınos, Resimleyen: Marta Fabrega
Ailesiyle birlikte çok iyi vakit geçiren ve çok mutlu olan bir kız çocuğu, bir süre sonra sık sık tartıştıkları için anne ve babasının mutsuz olduklarının farkına varır. Bu durumun ortaya çıkmasında kendi payının da olduğunu düşünür ve çok üzülür. Annesi ve babası ayrı evlerde yaşamaya başlayınca paniğe kapılsa da onların ayrılmalarının mutluluğunu bozmayacağını, onu sevmeye devam edeceklerini anlar.
5. Nasıl Olmak İsterdim / Yazan: Sadiye Koca, Resimleyen: Oğuz Demir
Sevim adında bir çocuk hayal kurmayı çok sever. Güvercin olup uzaklara uçmak ister. Maymunların kolları gibi kolları olmasını ister, dallara rahat uzanmak için. Boynunun zürafa boynu gibi uzun olmasını ister, uzakları daha iyi görebilmek için. Bazen başkalarına benzemek istese de, aslında Sevim kendi bedeninden çok memnundur.
6. Küçük Ekin / Yazan: Ülkü Ovat – Ümit Öğmel, Resimleyen: Ülkü Ovat
Küçük Ekin’e yaramaz diyorlarmış. Ekin de yaramazlığın ne demek olduğunu soruyor. Meyve suyunu kim dökmüş? Ekin’e göre, kuş dökmüş. Ekin yaramaz mıdır? Ekin’e göre tabiiki değil. Kitap, Ekin üzerinden okurun kendisini ve yaramazlığı sorgulamasını sağlıyor.
7. Ay / Yazan: Asuman Baybaş, Resimleyen: Nilgün Bayraktaroğlu
Bir topu bile olmayan çocuk, geceleyin gökyüzünde beyaz bir top görür. “Ne güzel bir top, yerinden düşse de ben oynasam.” diye düşünür. Bekler… Bekler… Top düşmez. Topun yanında yanıp sönen ışıklar görür. Babasına; “Baba, o top oraya nasıl çıkmış, neden düşmüyor? O ışıkları kim yakıyor? Gökyüzünde neler oluyor?” diye sorular sorar. Babası sorularını yanıtsız bırakmaz. Çocuk o gece rüyasında Ay’a, Güneş’e, yıldızlara, gezegenlere gider. Bunların içinde en güzeli Dünya’dır. Sabah uyandığında yatağında ne bulsa iyi? Bembeyaz bir top. Tıpkı Ay gibi.
8. Bana Dikkatle Bakın / Yazan: Nur İçözü, Resimleyen: Füsun İyicil
Öykümüzün kahramanı Oya beş yaşındadır. Oya okula gittiğinde duyu organlarını, bu organların görevlerini ve günlük yaşamında nasıl kullanıldıklarını öğreniyor. Okuyucu, Oya’nın öğrenme sürecini okurken, kendi organlarını ve işlevlerini düşünmeye odaklanıyor.
5 Yaş ve Üzeri Kitaplar
1. Eğlence Ülkesini Arayan Dinozor / Yazan: Aytül Akal, Resimleyen: Ayla Delibaş Yetkin
“Eğlence Ülkesini Arayan Dinozor”, 4 kitaptan oluşan “Kitap Masalları” dizisinin 1. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılır: Bir gezegende çok tembel bir Dinozor yaşar. Diş fırçalamak, giyinmek bile ona çok zor gelir. Okula bile gitmek istemez. Tek isteği eğlence ülkesine giderek orada yaşamaktır. Uçan daireye biner, fakat okuma yazma bilmediğinden eğlence ülkesi yerine başka bir ülkeye uçar. Orada onu yakalayıp kafese koyarlar. Dinozor, kafeste olmaktan çok rahatsız olur; fakat oradaki diğer hayvanlar bundan rahatsız değildir. Dinozor oradan kurtulmak isteyince kafes makarnaya dönüşür, parmaklıklar kırılır. Kurtulan Dinozor uçan dairesine binerek evine döner.
2. Kozalı Konak – Kazalı Konak / Yazan: Gülçin Alpöge, Resimleyen: Nazan Erkmen
Ayşeler, “Kozalı Konak” adlı bir konağı kiralayıp yazı geçirmeye oraya gitmişler. Ayşe yaramaz, biraz da dikkatsiz biriymiş: Bir şeyler yemek için uzanırken, reçel kavanozu başından aşağı geçivermiş. Bahçeye koşmak için çıkarken kardeşinin bilyesine basıp kaymış. Odasının bir yanından öbür yanına savrulmuş. Acısını unutup kendi de gülmüş bu olaya… Boynuna taktığı boncukları ağzında çekiştirirken ip kopmuş, boncuklar dolmuş ağzına az kalsın yutuyormuş da. Birbirini izleyen o kadar çok kaza var ki … “Kozalı Konak”ın adı artık “Kazalı Konak” olmuş.
3. Ben Nereden Geldim? / Yazan: Aygören Dirim, Resimleyen: Bora Özen
Ali, eve gelecek olan bebeğin nereden geleceğini çok merak eder. Çevresindeki herkes farklı cevaplar verir. Ali’nin hem kafası karışır hem de evde kendisine yer kalmadığını düşünür. Gider, önce köpek kulübesinde yatar sonra evden ayrılmaya karar verir. Annesi de ona, bebeğin karnında olduğunu ve evde herkese yetecek kadar yer olduğunu söyler ve eve dönmesi konusunda Ali’yi ikna eder.
4. Büyükanne ve Miyop Ejderha / Yazan: Behiç Ak, Resimleyen: Behiç Ak
Cam bir kulübede, çocuklara masal anlatan yaşlı bir kadınla miyop bir Ejderha yaşardı. Günlerini, camdan kulübenin içindeki çınar ağacının üzerinde geçirirlerdi. Minik Ejderha, kadının her işini yapardı. Çocuklar, yaşlı kadına “Büyükanne” derlerdi. Büyükanne, çocukları uçan bisikletine bindirerek gezdirir, onlara masallar anlatırdı. Miyop Ejderha, gökkuşağının ötesindeki ülkeden gelmişti. Orada her şey o kadar boldu ki kimse çalışmıyordu. Ejderhalar ağaçların altına yatıyor, meyveler ağızlarına düşüyordu. Bizim Ejderha hep yanlış yerde yattığı için meyveler başkalarının ağzına düşüyordu. Bu yüzden zavallı minik Ejderha aç kalıyordu. Bir gün dedesine, meyvelerin altına oturmayı neden başaramadığını sordu. Dedesi de ona, gözlerinin bozuk olduğunu, bu yüzden uzaktaki şeyleri göremediğini, gözlük alırsa meyveleri görebileceğini söyledi. Gözlüğü alan Ejderha’nın bütün dünyası değişti. Köyün evlerini, kristal kulübeyi, ağaçları çok daha iyi görmeye başladı.
5. Çamaşırlar Kurudu / Yazan: Gamze Tekeş Ergül, Resimleyen: Oğuz Demir
“Çamaşırlar Kurudu”, “Öykü Yağmuru” dizisinin 12. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılmaktadır: Nermin Hanım, rüzgârlı ve sıcak havada, eşinin doktor önlüğünü, kendinin avukat cübbesini, oğlunun basketbol tişörtünü, kızının gömleğini, diğer kızının yeleğini, çorapları ve marangoz önlüğünü çamaşır ipine asar. Çamaşırlar kendi aralarında bir sohbete başlarlar. Tüm çamaşırlar ne işe yaradıkları ve kime ait oldukları hakkında sohbet ederken Çoraplar’ın sessizliği, Avukat Cübbesi’nin dikkatini çeker. Avukat Cüppesi, Çoraplar’a sessizliklerinin nedenini sorar.
6. Konuşan Taşlar / Yazan: Gülen İpek Abalı, Resimleyen: Murat Alpay
Seçil, kolaya arkadaş edinemeyen, huysuz bir çocuktur. Yeni taşındıkları mahallede o kadar bencilce davranır ki, sürekli yalnız kalır. Ailesi onun doktor olmasını istese de, aslında dalgıç olmak isteyen Seçil’in iğne ve aşıdan korkan arkadaşlarıyla karşılaştığında neler olduğunu ve tüm sorularının cevabını rüyasında gördüklerinin anlatıldığı bu oyun dostluk ve büyümek üzerinedir.
7. Korkuluğun Kalbi / Yazan: Yalvaç Ural, Resimleyen: Sebestıyan Barreıro
Kışı merak ettiği için kalan sığırcık yavrusunu, kış boyunca cebindeki buğdaylarla besler Korkuluk; onu kurtlardan, kargalardan korur. Uzun kış günleri sona ermiş, göçmen kuşlar dönmeye başlamıştır. Bir sabah çıkagelen Çiftçi Amca, Korkuluk’la söyleşir. Korkuluk’un cebine buğdayları koyan odur. Sığırcık onun sayesinde aç kalmaktan kurtulmuştur. Çiftçi Amca, korkuluğun yakasını düzeltmeye başlayınca Sığırcık uçar gider yuvasından. Az sonra iki sap kır çiçeğiyle döner, Çiftçi Amca’nın şapkasına konar. Gagasıyla kır çiçeklerini onun mendil cebine yerleştirir. Sığırcık uçup giderken Korkuluk’un gözleri dolu dolu olur. “Güle güle sığırcık”… “Güle güle kalbim” diyebilir arkasından.
8. Mikrobun Ettikleri / Yazan ve Resimleyen Serpil Ural
Mikrobun, yaşadığı çöp yığınları arasında canı sıkılmıştı. “Buradan nereye gitsem, nasıl bir mikropluk yapsam?” diye bakınırken sokakta oynayan çocukların topu geldi. Mikrop topun üzerine çıkıverdi. Topun üzerinden, onu almaya gelen Ahmet’in eline geçti. Eve dönen Ahmet çok acıkmıştı. Ellerini yıkamadan yemeğe oturdu. Mikroplu eliyle tuttuğu ekmeği yerken mikrop da ağzından içeri… O gece olanlar oldu. Ahmet ateşler içinde yanıyordu. Çünkü okuldaki aşıdan kaçmıştı. Derken Doktor… Vurulan iğneler… Ahmet’in “Hapşuu!” demesi ile mikrop kendini dışarı attı. Bu kez yolculuk Mehmet’in vücuduydu. Aşılı Mehmet’in kanında hazırlıklı yaratıklar mikrobu paramparça etmek için bekliyorlardı.
6 Yaş ve Üzeri Kitaplar
1. Yaşlı Çocuk / Yazan: Aytül Akal, Resimleyen: Mustafa Delioğlu
“Yaşlı Çocuk”, 8 kitaptan oluşan “Çocuğuma Masallar” dizisinin 5. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılmaktadır: Çocuk, doğum günü heyecanıyla gelecek olan hediyeleri merak eder. Annesinin “Eee, desene, artık sen de yaşlanıyorsun.” demesiyle üzülür; çünkü yaşlanmak istememektedir. Dertleşmek için bahçedeki Ağaç’a sığınır. Ağaç, yaşlılığın doğal olduğunu söyler. Çocuğun kendisine iyi bakmasını öğütler. Çocuk da Ağaç’a, insanların yaşlanmasını önleyen bir makine yapacağını anlatır. Bu heyecanla doğum gününe döner, kutlamaya katılır.
2. İki Kavgacı Ağaç / Yazan: Aytül Akal, Resimleyen: Serap Deliorman
İki Kavgacı Ağaç, 4 kitaptan oluşan “Ağaç Masalları” dizisinin 1. kitabıdır. Kitapta, dostluğun ve düşmanlığın, barışın ve kavganın yaşamı nasıl etkilediği, iki ağacın öyküsü olarak anlatılıyor. Boş bir arsayı değerlendirmek isteyen çocuklar, aralarında boşluklar bırakarak toprağa fidanlar dikmişler. Her zaman kavga eden iki çocuk ise, itişe kakışa fidanları yan yana dikmiş. Aradan zaman geçmiş, fidanlar büyüyüp ağaç olmuş, çiçek açıp meyve vermişler. Ama aralarında meyve vermeyen iki ağaç varmış. O ağaçlar, iki kavgacı çocuğun diktiği fidanlarmış. Birbirlerine çok yakın dikilen bu iki fidan büyüdükçe, kökleriyle birbirlerinin besinlerini, dallarıyla da güneşlerini engellemişler.
3. Meraklı Uzay Çocuğu / Yazan: Aytül Akal, Resimleyen: Esin Şahin
“Meraklı Uzay Çocuğu”, 5 kitaptan oluşan “Uzaylı Çocuk Masalları” dizisinin 1. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılmaktadır: Meraklı Uzay Çocuğu, annesinin uzay mutfağında etrafı karıştırmaktan, oyuncakları kırıp içlerine bakmaktan çok hoşlanır. Dünyayı çok merak eder. Babası, onu uçan dairesine bindirir ve rotayı Dünya’ya ayarlar. Ama Meraklı, kumandaların düğmeleriyle oynayınca uçan daire, başka bir gezegene iner. Çocuk gezegende dolaşmaya çıkar. Orada meraklı bir çocuğun papatyanın çiçeğini toprağa, kökünü havaya çevirdiğini, bir kamyonun kumanda tablosuyla oynayıp onu devirdiğini ve sinekler yüzebilir mi diye bir sineği göle attığını görür, onlara yardım eder. “Merak” ve “zarar verme” arasındaki ayrıntıyı fark eder.
4. Salvador Dali ve Rüyaların Yolu / Yazan: Anna Obınls, Resimleyen: Subı
Salvi, dalgaların arasında oynarken suyun altında bir şeyin parladığını fark etmiş. Bu bir anahtarmış. Anahtarın hangi kilide ait olduğunu düşünerek uzun bacaklı filine binmiş. Yolda, saatleri pizza gibi elinde çeviren aşçıyı görmüş. Aşçı “Bu tekneye bin, o seni nereye götüreceğini bilir.” demiş. Tekne bulutların arasından içinde çekmeceler olan kuleye gelmiş. Kulede birçok karakter görmüş. Bunların hepsi çekmeceye girmiş. Salvi büyümüş ve o çekmecedeki karakterlerin her birini, resimlerine aktarmış.
5. Şimdi Ben Ne Olacağım? / Yazan: Alev Önder, Resimleyen: Ayşin Eroğlu
“Şimdi Ben Ne Olacağım?”, Öykü Yağmuru dizsinin 19. kitabıdır. Kitapta şunlar anlatılmaktadır: Küçük bir kız olan Deniz’in anne ve babası, onunla konuşarak artık ayrı evlerde yaşayacaklarını söylerler. Deniz bu duruma çok üzülür ve rüyasında hep birlikte pikniğe gittiklerini görür. Annesine rüyasını anlatır ve neden ayrı evde yaşamaları gerektiğini sorar. Annesi de onunla konuşarak ayrı evde yaşasalar bile hayatlarının eskisi gibi olacağını, birlikte zaman geçireceklerini söyler. Deniz de bu konuşmadan sonra rahatlar. Zaten bir odası olan Deniz’in bir odası da babasının yeni evinde olur.
6. Sözcük Sihirbazı / Yazan: Ayfer Gürdal Ünal, Resimleyen: Saadet Ceylan
Alara ve Dilara iki kardeştir. Fakat ikisi de birbirlerinin tersi özellikler sergilemektedir. Alara çok kibar konuşurken, Dilara çok kabadır. Anne bu duruma çok üzülür. Ve ormandaki Sözcük Sihirbazı’ndan yardım ister. Sözcük Sihirbazı, Anne’ye, Dilara’yı bir süre yanında bırakırsa yardımcı olabileceğini söyler. Anne, önce istemese de kızının güzel konuşması için yapılan öneriyi kabul eder ve Dilara’yı Sözcük Sihirbazı’na bırakır. Dilara, küçük, çekingen bir tayla eğitime başlar. Eğer tayı kendine yaklaştırabilirse eğitimi başaracaktır. O, bunu başarır ve çok kibar konuşan bir kız olarak ailesinin yanına döner.
7. İp Adama Neler Oldu? / Yazan: Çağlayan Dinçer, Resimleyen: Metin Akbaş
Upuzun bir ip olan İp Adam, hiçbir işe yaramadığını düşünür. Parkta yürürken, ağaçların nerelerde kullanıldıkları aklına gelir; mobilya, kâğıt, kalem… “Oysa ben bunların hiçbirisi olamam.” der ve üzülür. Yolda karşısına Mert çıkar. Yürürken Mert’in ayakkabısı sürekli ayağından çıkmaktadır. Hemen, ayakkabı bağcığı olmak gelir İp Adam’ın aklına. Deliklerin birinden girip diğerinden çıkarak fiyonk olur. Bu işe çok sevinen Mert, ona çok teşekkür eder. İp Adam, “Hiç olmasa ayakkabı bağcığı olabiliyorum.” diye düşünür. İp Adam, çocukların elinde ip olup, neşeyle ip atlamalarına; iki ağaç arasına bağlanıp, Ayşe Teyze’nin çamaşır asmasına; halat olup açıktaki geminin limana bağlanmasına yardımcı olur. Gün sonunda yorgundur yorgun olmasınaİp Adam, ama birçok kişiye yardım ettiği için de mutludur.
8. Dedemi Özlüyorum / Yazan: Gülçin Alpöge, Resimleyen: Betül Sayın
Dedesini kaybeden küçük bir çocuk, bu durumla nasıl başa çıkabilir? Kitabın temel sorusudur bu. Annesi çocuğa; dedesini özlemenin, onu anmanın, geçirdikleri güzel günleri hatırlamanın, onun acısını hafifleteceğini söyler. Böylece, bir dede torun ilişkisi içinde güzel bir gezi karşılar çocukları kitap boyunca. Ölümün acısının ancak yaşananların tadıyla hafifleyeceği anlatılır.
9. Kasabanın En Şık Devi / Yazan: Julıa Donaldson, Resimleyen: Axel Schettler
George, kasabanın en hırpani devidir. Aldığı kıyafetlerle şık bir dev olur. Çıktığı yolculukta dertli hayvanlarla karşılaşır ve kravatını üşüyen zürafaya, gömleğini yelkenini rüzgârda yitiren keçiye, ayakkabısının tekini evleri yanıp kül olan farelere, çorabının tekini uyku tulumunu suya düşüren tilkiye, kemerini bataklığa saplanan köpeğe verir. Verir ama pantolonu düşer, fena halde üşümeye başlar. Yeni giysiler almak için gittiği dükkânsa kapalıdır. Evine vardığında yardım ettiği tüm hayvanları kapı önünde bulur. Ellerinde bir hediye paketi… “Hadi bakalım George; Aç şunu!” derler. George, paketi açtığında, içinden bir taç, bir de kart çıkar. Tacı başına geçirir. Kartta ise öyle güzel şeyler yazılıdır ki…
10. Minik Dâhi Beyin / Yazan: Kate Lennard, Resimleyen: Eıvınd Gullıksen
Kitapta, bir organ olarak beyin, eğitici ve eğlendirici bir şekilde tanıtılmış. Beyinle ilgili açıklama ve örneklere yer verilmiş. Beynin kaç lobdan oluştuğu, neye benzediği, ne işe yaradığı açıklanmış. Her canlının bir beyni olduğu anlatılmış.
11. Aksak Ali / Yazan: Serpil Ural, Resimleyen: Serpil Ural
Ali’nin bir bacağı ötekinden kısaydı. Bu yüzden de Ali rahat yürüyemiyor ve merdivenleri zor çıkıyordu. Çocuklar ona Aksak Ali diyorlardı. O gün öğretmen, sınıftaki çocukların, geç kaldığı için onunla alay ettiğini fark etti. Alaycı çocuklardan gözlüklü olanı yanına çağırdı ve çocuğun gözlüğünü aldı. Sonra da “Şimdi git, pencereden dışarı bak ve bana gördüklerini anlat.” dedi. Pencereden bakan çocuk, “Göremiyorum!” dedi. Öğretmen, gözlüğü çocuğa geri verdi. Çocuk da gözlüğünü takar takmaz, “Şimdi görüyorum!” dedi. “Ne iyi değil mi? İnsanların sıkıntılarını giderecek araçlar var. Gözlük, işitme cihazı, tekerlekli sandalye, protez organlar gibi…
12. Barış Ormanında Yarış / Yazan: Fikret Terzi
“Barış Ormanında Yarış”, çocukluğumuzdaki evcilik oyunlarından başlayarak, yaşamı boyunca bir yarışma sarmalı içindeki insanın, başarılı ve mutlu olmasının tek yolunun, barış yarışıyla yaşamak olduğunu hissettiren fantastik bir güldürüdür. Barış Ormanında, Kral olmak için, Kedi’den Fare’ye, Kaplumbağa’dan, Tavşan’a, Maymun’dan, Kirpi’ye ve Tilki’ye değin 9 kahramanın aday olduğu Barış Yarışı’nda, Seçici Kurul Üyeliği rolünü, seyirci çocukların üstlenmeleri, yapıtın çocuk düzeyinde demokrasi kavramına ilişkin iletisinin de ipuçlarından biridir.
13. Boş Kaplumbağa / Yazan: Ayla Çınaroğlu, Resimleyen: İlke Odabaşıoğlu
Kaplumbağa, ormanın en akıllısı olduğunu düşündüğünden herkesin onun sözünü dinlemesi gerektiğini iddia etmektedir. Oysa fikirleri genelde mantıksız ve saçma fikirlerdir ve bu yüzden de tüm havyanların alay konusu olur. Bencillik ve kıskançlık onu hep zor durumlara düşürür. Kendisine ait olmayan gösterişli bir çift kanat, güzel bir kuyruk ve güçlü boynuzlar ile gösteriş yaparken kendisine ait olan o güzelim kabuğundan olur.
14. Sihirli Öpücük / Yazan: Zeynep Bassa, Resimleyen: Zeynep Bassa
Annesini kaybeden Küçük Kız, babasıyla yaşamaktadır. Babasının yeni bir kadınla evlenmesini de bir türlü kabullenmek istemez. Üvey annesi Ayşen’i masallardaki cadıya benzeterek onun getirdiği yiyecekleri yemez ve ona ters davranır. Bir gün bir arkadaşının doğum günü partisi için prenses kıyafetine ihtiyaç duyar. Ayşen, Küçük Kız’a prenses kıyafeti diker ve yanağına küçücük bir öpücük kondurur. Küçük Kız da o küçücük öpücükten sonra kendini üvey annesi Ayşen’e daha yakın hissetmeye başlar…
15. Çocuk Bahçesi / Yazan: Rıfat Ilgaz, Resimleyen: Anıl Ilgaz
“Çocuk Bahçesi”, okulöncesi, ilköğretim ve lise öğrencilerine yönelik üç bölümden oluşuyor. Kitap onların aklına, yüreğine seslenen şiirlerle doludur. İşte okulöncesi öğrencilere yönelik şiirlerden biri:
Sevginin Oyuncakları
Sevginin ne güzel oyuncakları var
Ama bunların hiçbiri
Çarşıda satılmaz
Parayla alınmaz
Sevgi oyuncaklarını hediye yapar
Deniz kıyısına gitti mi?
En güzel taşları toplar
Çok becerikli kızdır o
Evler yapar kutulardan
Makarnalardan araba
Şişe mantarından adam yapar
Adamın şapkası da var.