Nedir Bu Veganizm?
Dünyada yavaş yavaş da olsa ilgi görmeye başlayan veganizmden kısaca bahsetmek gerekirse öncelikle bilmeliyiz ki veganlık bir yaşam biçimidir. Veganlar hayvansal hiçbir ürün (süt ve süt ürünleri, yumurta) tüketmez. Ayrıca veganlar hayvan derilerinden üretilen ve hayvanlar üzerinde test edilen hiçbir ürünü kullanmaz. Kısaca ve kaba tabirle hayvanların eti ve sütü üzerinden üretilen her ürünü redderler.
Vegan Olmaya Nasıl Karar Verdim?
Vegan olmadan önceki yaklaşık 1.5 yılım veganlığı araştırmakla geçti. Vejeteryanlığı ve veganlığı öğrenen ve hak veren çoğu insandan biriydim. Yalnızca hak veriyordum. Sonrasında hak vermenin yetersiz olduğunu anlayıp tabiri caizse ‘keyfi’ bırakıp eyleme geçtim ve vejeteryan oldum. Kısa süreli vejeteryanlık deneyimim esnasında veganizm ile haşır neşir oldum ve yeni bir hayat tarzına her şekilde hazır olduğumu anladım. Çok uzun zamandır vegan değilim fakat çok uzun zamandır araştırıyorum. Özellikle vegan yaşamın içinde olan insanları yakından takip ettim. Savundukları hakkın yanı sıra besinlerini de dikkatle gözlemledim. Bu vesileyle besin değerlerini araştırmaya başladım; protein, magnezyum, demir, kalsiyum, çinko gibi besin değerlerini, hayvansal ürünleri tüketmeden ‘sağlıklı’ bir şekilde nasıl karşılayabileceğimi araştırmaya başladım. ‘’Hayvansal ürünler çıkartılınca yiyecek alanı daralıyor veganlar ne yiyor?’’ sorusuna cevap aradım ve bu sorudaki o karamsar durumun söz konusu olmadığını okumalarım ve araştırmalarım sonucu öğrendim; tahıllar, bakliyatlar, kuruyemişler, sebzeler, meyveler ve soya ürünlerinin tüketimi ile değerlerin karşılanabileceğini derinlemesine araştırdım. Yalnızca hayvanlardan alabileceğimiz B16 ve D vitaminini ise takviye olarak güneşten alabileceğimizi de…
Veganlığa Doğru “Küçük” Adımlar
Aşağı yukarı dokuz yaşlarındayım. Yazın ortası ve ilk defa köye gidiyorum. İlk defa gidiyorum ve hakkında hiçbirşey bilmiyorum. Vardığımızda anladım ki tamamen sürprizlerle dolu bir yer benim için.. Şehirden ilk defa ayrılıp ufacık bir köy görmüştüm. Koca apartmanlar yok, dört dağın ve ormanlığın arasında bir elin parmaklarını aşmayacak kadar ev var. Orada pek mutlu olmadığımı hatırlıyorum. Beni mutlu eden ve sevdiğim sayılı şeyler vardı biri amcamın köpeği Toni diğeri ise halamın yayladan getirdiği arkadaş edindiğim Kuzu… Hikaye kuzunun geldiği gün başladı ve zihnimde hala bitmedi.
Halam, eşi ve çocukları ile birlikte bir minibüsle geldi. Halam minibüsten kucağında bir kuzu ile indi ve kuzuyu bana getirdiğini söyledi. Ben o andan itibaren kuzuyu kendime arkadaş bellemiştim. Evin kapısında dakikalarca oyunlar oynuyordum onunla. Artık Toni haricinde bir arkadaşım daha vardı. Ta ki bir ara, kim olduğunu hatırlamıyorum, biri onu alana kadar. Ve onu alırken ben peşinden gitmeyeyim diye bir başkasının beni oyaladığını anımsıyorum. Bunun üzerinden uzunca bir vakit geçti ve içerden bir ses geldi: ‘Ceyda hadi sofraya gel’. İçeri gittiğimde sofranın tam ortasında -pilav üstü et- vardı. O an anlamıştım kuzumun, oyun arkadaşımın nerede olduğunu ama yine de sormuştum: ‘’Kuzum nerede? Sofradaki benim kuzum mu? Benim kuzumu mu kestiniz? ‘’ diye sorduğumda yanıtı çok belliydi. Hatırlıyorum birisi evet senin kuzun deyip gülmüştü sonrasında ise sofraya oturup birşeyler yememi söylemişti. Nasıl yiyebilmemi beklemişti anlayamıyorum. Ben o günden sonra hiçbir zaman ne köyde et yiyebildim ne de kurban etini yiyebildim. O zaman çocuktum aklım sıra yalnızca gözümün önünde kesilen etleri yiyemiyordum. Şimdi ise gördüğüm alan genişledi… Vegan olmamı etkileyen en büyük nedenimdir bu olay.. Hala o kuzumu arkadaşımı arıyorum…
Daha İyi Hissediyorum…
İyi hissediyorum çünkü zihnim, vücudum ve ruhum daha dingin ve arınmış bir hâl içinde.. Fizyolojik olarak vücudumdan giden fazla yağlar, daha az yorgunluk bana daha fazla enerji olarak dönerken mental olarak ise ruhumun arınmış hissi hepsinin ötesinde müthiş huzur veriyor…
Başka Bir Dünya Yok Başka Bir Yaşam Biçimi Var!
