Hipster’lar 2000’li yıllarda hayatımıza girdi, ancak kavramın kendisi de takipçileri kadar ‘ikinci el’ kavramını seviyor. İlk kez Amerika Birleşik Devletleri’nde 1930’larda duyulmaya başlayan hipster kelimesinin etimolojisi hakkında pek çok teori olsa da bir şey kesin: Geri dönüşüm ve kendini ana akımdan ayırmak esas.
Gömlekleri, sakalları, gözlükleriyle ve uzun paltolarıyla kendini bir bakışta belli eden bu alt kültür, yayıldıkça kendini var eden ‘ana akımdan ayırma isteği’yle çelişmeye başladı ve pek çok kişinin tanımına uyduğu ama kimsenin kendini içinde tanımlamak istemediği bir kavrama dönüştü.
Bu soruyu Hipster alt kültürü üzerine doktora tezi hazırlayan sosyolog Lorenzo Caglioni’ye sorduk. Hipster kavramının çokça konuşulduğunu ancak bu konuda akademik çalışmaların sınırlı olduğuna değinen Caglioni, ‘hipster’lığı dünya çapında yaşanan sosyal krize bir cevap arayan genç kuşağın çabalarından biri olarak tanımlıyor.
Nerden çıktı bu hipsterlar?
Bu tanıma göre hipster kavramının altında 3 büyük dinamik yatıyor:
- Berlin duvarının yıkılması,
- 11 Eylül saldırıları
- Büyük finansal kriz.
Kime hipster denir?
Caglioni’ye göre hipsterlerin ortak noktaları şu şekilde sıralanabilir:
- Yaratıcı alanlarda çalışmak; sanatçı, tasarımcı gibi. Bu tarz bir meslek sahibi olmayıp kendi mesleğini yaratmak da bu alana dahil
- Bohem davranış tarzı
- Millenials jenerasyonuna (1980-2000 yılları arasında doğan kuşak) dahil olmak
- Estetik tercihler: İkinci el kıyafetler ve eski giyim tarzlarıyla ifade şekli
- Bir takım etik değerlere sahip olmak: Örneğin doğaya saygı, sürdürülebilir kaynaklara, bilinçli beslenmeye yönelim.
Neden kimse kendini hipster olarak tanımlamak istemiyor?
Caglioni, tez çalışmaları sırasında Londra ve Milano’da ‘Hipster alemi’ çevrelerinden yaklaşık 35 kişi ile birebir mülakat yaptığını ancak kendini bu şekilde tanımlayan kimseye rastlamadığının altını çiziyor.
Caglioni’ye göre bu reddedişin bir nedeni snobluk.
Hipster kavramının günümüzde artık daha çok negatif anlamla kullanılmaya başlandığına değinen Caglioni çağımızda insanların herhangi bir etiket altına girmekten hoşlanmadığını da belirtiyor.
‘Kendini hipster olarak tanımlar mısın?’
Lorenzo Caglioni’nin tez çalışmaları sırasında çektiği fotoğraflardan oluşan ‘Hipster Stuff’ sergisine katılanlarla konuştuğumuz kimse bu soruya ‘evet’ demedi.
Şarap uzmanı olan (sommelier) Domenico ve satış sorumlusu Davide, alt kültürün ilk çıktığı yıllarda kendilerini ‘Hipster’ olarak tanımladıklarını ancak zamanla kendilerini bu tanımın dışında tutmayı tercih ettiklerini belirtiyor.
(euronews)