Her şeyin kaynağı dürüstlük. Aşkın, güneşin. Aşk da güneş gibi şaşmaz. Doğum gibi her şeyin kaynağı dürüstlük. Doğan doğduğuna benzer, doğuran doğurduğuna. Böyle böyle dürüstlükten sevgi doğar. Dürüstlük, eylemi de kendi olduğu için görünmez. Aşk gibi inanç gibi. Dürüstlük herkesin bir arada yaşamaya devam edebileceği tek düzlük. Hep beraber herkesin mutluluğunu kapsayan…
Dürüstlük tahtası üzerinde kaçılacak bir yer yoktur. Dürüstlük varoluşçudur. “Şimdi- burada”dır. Tahterevalli gibidir. İnerçıkarsın… Göz önündedir her şey. Bilinir. Ve gerçek giz budur. Doğarak kendini teslim eden bir bebeğin gözlerindeki giz. Her şeyiyle sizin olan ortada olan yalınlığın, şefkatin, güvenin, merhametin ışıltısıdır. Dürüstlük dürmez, katlamaz, gizlemez, saklamaz. Dürüyü açar. Dürülüyü aralar… En fazla dürülüdür gizli olan, gül goncası gibi ulu orta açar. Dürüstlük eşitliktir; her şeye ve herkese eşit mesafeden bakar. Bu, olayların dışında ve suya sabuna dokunmamak değil bu. Tam tersine her şeyin en ortasında en içinde, yüreğinde olmaktır. Dürüst olan kalple görür. Dürüstlük su gibidir. Bütün gücünü yalınlığından alır. Her yerde geçer akçe gibidir. Dürüst biri herkese her yerde tanıdık çıkar. Kalbi güneşi gösteren ayna gibidir. Dürüstlük samimidir. Olanı olduğu gibi gösterir, herkesin bildiğidir… Sabahın hep sabah olduğunu bilmek yorar mı? Dürüstlük sabah sevincidir. Orda duran dosttur…
Dürüstlük en önce bizi kendimize karşı insan, sonra da toplum yapan şeydir. Bir arada yaşamamızı sağlayan kurallar, ayın çıkmasına, güneşin doğmasına bağlı olduğu kadar dürüstlük yasalarına bağlıdır. Dürüstlüğün yasaları merhametin, sevginin şefkatin yasalarıdır. Dürüstlük çocuk bakışlıdır herkes dürüst birinde kendini görür. Dürüstlük kucaklayıcı sevgidir. Maskeler varsa tehlike vardır. Dürüstlük güvendir, huzurdur. Hesapsızlık, pazarlıksızlık, candanlıktır. Karşımızdakini de kendimiz gibi gösterir bize çünkü dürüstlükte herkes eşittir. Kardeşimizle gurur duymamız, üzüntüsüne birlikte üzülmemiz, sevincini paylaşmamız dürüstlük sayesindedir. Dürüstlük insan olmanın abecesidir. Dürüstlük bütün dünya insanlarını kardeş kılar. Sevginin haritasında güneşin ve ayın bakışları altındayızdır çünkü hepimiz. Dürüstlük biriktirmez, dağıtır, paylaşır, cömerttir. Yoksuldur, yoksulu gözetir. İnsan olmanın onuru ile telaşsız, sabırlı, dayanıklıdır. Çünkü o sevginin sonsuz gülüşüne sahiptir. Sonsuzluğa döne döne yükselen günebakanlar gibi insana mutluluk verir. İnsana gerçeklik verir. Dürüstlük insan olmanın temeli, zeminidir. Dürüstlüğün terazisinde arkadaş oluruz, komşu oluruz, mahalle oluruz. Dürüstlük insan olmanın çekirdeğidir. Bütün dürtülerin telaşı bittiğinde bir ıssızlık sükûneti ile sorar. “Burada ne arıyorsun?” İşte o zaman, sular gibi, kayalar gibi taşlar gibi gözünün içine bakan bir dünyaya karşı biri ile dürüstlüğünden buluşabilir bir insan ancak. Dürüstlük insanın insanla kurabileceği en saygıdeğer bağdır. Dürüstlüklerinden tanış çıkabilir en çok bugün iki insan artık… Dürüstlük çatıdır, direktir, eksendir. Dünyanın çatısını yerinde tutan çadır direğidir. Ayaklarımızın altındaki yol bizden önce gitmiyorsa, gök biz bakmadan pılını pırtısını bulutunu martısını toplayıp kaçmıyorsa dürüstlüğün yüzü suyu hürmetinedir. Her gün yeni doğan çocuklar gibi dürüstlük dayanaktır. Dünyanın gidişatı ne olursa olsun umuttur, insana saygı, sevgidir. Hiç kirlenmeyecek olan temiz sudur. Dürüst insanların ve belki de kimi kuşların ve belki de kimi ağaçların çağlar boyunca soylar boyunca avuç avuç, gaga gaga, kök kök taşıdığı… Dürüstlük umut veren tarihtir.