Akıl Fikir Müessesesi’nde Sami müzikleri anlatımına ‘Elin Kaven’ ile başlamıştık. Şimdiyse size Mari Boine’den söz etmek istiyorum. Avrupa’nın Arktik kıyılarının yükselen sesi Mari Boine vokal tekniği ve büyüleyici şarkılarıyla dünya müziğinin en etkileyici şarkıcılarından biri.
Yaklaşık 4000 yıldır kuzey kutup dairesinde, tundralarda, tayga ormanlarında göçebe olarak yaşadıkları uzmanlarca tarihlenen Samilere salt meraklı bir turist gözüyle bakmak istemiyoruz. Onların binlerce yıl önceden, yani tarih öncesinden gelen büyülü seslerini, size hikayeleri eşliğinde duyurmak istiyoruz. Tüm hikayeyi bu yazıya sığdırmak mümkün olmasa da biz genel bir çerçeve çizmeye çalışalım.
URARTULAR HENÜZ TARİH SAHNESİNDE DEĞİLLERDİ
Düşünelim o dönemleri; Anadolu’da Urartular henüz tarih sahnesine çıkmamış, yani demir çağlar daha başlamamış. Van Gölü Havzası’nda ‘Karaz kültürü, Kura-Aras ya da Khirbet Kerak’ olarak adlandırılan yarı göçer yaşam şekli hüküm sürmekte. Günümüz Ahlat ilçesi kırsalında, Sütey yaylasında örneğin, kurdukları çadırlarda yaşayan, peynir yaparak, et kurutarak geçinen insanlar, topluluklar hâkim, hayatın o zamanki haline.
Kuzeyde İskandinavya’da ise Samiler ve onlardan çok sonra ortaya çıkan Vikingler var. Göçer ve yarı göçer yaşam şekillenmesi bütün dünyaya hâkim durumda. Günümüzden bakıldığında ‘’oldukça gizemli’’ ve ‘’türlü tatlarda’’ diyebileceğimiz sesler, farklı müzik tınıları duyulmakta dünyanın dört bin yıl önceki ıssızlığında. Her topluma göre farklılık gösteren oldukça ilkel sayılabilecek müzik aletleri ile keyif keyif çoğaltılarak çalınan müzikler kim bilir neler çağrıştırmakta.
İşte Kuzey yolundayız. Binlerce yıl öncenin izdüşümlerinin peşindeyiz. Sami müzikleri ve Mari Boine.
Samilerin 4000 yıl boyunca kaybettikleri çok şey olmalı. Neyin kaybolduğunu aslında tam olarak bilemeyiz, yine de Sami Şaman davullarının yakıldığını ve hemen hemen bütün şamanların öldürüldüğü biliyoruz.
Her şeye rağmen Şamanizm’in Samiler arasında ayakta kalmış olduğunu ve günümüze kadar varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Bazıları davulları saklamayı ve genç nesillere bunlar hakkında bir şeyler aktarmayı başarmış olmalı. Yani onca engele karşın bir şekilde Kuzeyde, Samilerin arasında Şamanizm yok edilememiştir. Burada müzik ve sanat insanlarının gösterdiği çabayı özellikle fark etmemiz gerek, nesilden nesile adeta her nefesi, her fısıltıyı, o sihirli melodileri bir sonra gelene ulaştırmak ve yeni kulaklarda bir davranış, duyma ve beğenme alışkanlığı oluşturmak. İşte bu çok zor. Bunu başarmış olan sihirli insanların en önemlilerinden biri de Mari Boine.
O her fırsatta binlerce yıl önceden gelen Sami köklerini özlediğini göstermekte ve o uzak sesleri bize duyurmak için çabalamakta. Hemen onun köklerinden miras aldığı ve özel bir teknikle söylediği Gumppet Holvot adlı şarkıyı dinleyerek onu tanımaya başlayabiliriz.
VİKİNGLERİN NEREDEYSE BÜTÜN İSKANDİNAVYAYI ELE GEÇİRDİĞİ ZAMANLAR
Samiler, insanlığın binlerce yıllık öyküsünde büyük bir yere sahip olmalarına rağmen, dünya onların seslerini henüz yeni yeni duymaya başladı. Oysa onlar hep yanımızdaydı. Kulaklarımız aşinadır bu özel müziğe. Dikkatli bir kulak Enigma’nın, Jan Garbarek’in müziklerindeki melodilerin Sami müzikleriyle olan akrabalığını rahatlıkla farkedebilir. Mari Boine’yi ise Peter Gabriel’in düzenlendiği Womad festivallerinden duymuş olabilirsiniz.
Mari Boine çocukluk yıllarında kilise korosunda başladığı müzik hayatını sesindeki o çok özel yeteneğin keşfedilmesi ile bambaşka bir mecraya taşıdı. Sami kültürüne özgü joik denilen özel ses yeteneği çocukluktan gelen ayrıcalığıydı. Bu özel yeteneğini Sami kültürünü yansıtan müziklerle buluşturdu ve yüzyılın en önemli sanatçıları arasındaki yerini aldı.
Samiler, Vikingler ile yüzlerce yıl süren savaşların sonucunda Kuzey Kutup Dairesi’ne doğru çekildiler. Sözünü ettiğim zamanlar Vikinglerin neredeyse bütün İskandinavya’yı ele geçirdiği acımasız zamanlar. Yani Samilerin yaşadıkları topraklardan uzaklaştığı, kendilerini güvende hissettikleri yerlere doğru çekildikleri o karanlık dönemler. Zihnimizde harika kutup ışıklarıyla canlanan Samilerin yaşam alanları, onlar için kan ve gözyaşıyla boyanmış ve kaybedilmiş bir geçmişe ait mekanları tanımlar oldu.
Tabi bunlar, binlerce yıl öncenin anıları. Yakın tarihte ise, işler oldukça değişmiş Samiler için. Şimdi dinletmek istediğim parçanın adı Gilvve Gollat. Mari Boine şarkıyı Norveç Radyosu Orkestrası ile seslendirmekte. Binlerce yıl öteden bugüne kadar gelen ve Marie Boine’nin sesiyle insanın ruhuna işleyen o gizemli tınılar umarım sizlere de dokunmayı başarır.
Söz ve bestelerini kendisinin yaptığı albümlerinde çok özel müzisyenler ile çalışan Mari Boine, Sami müziğinin yanı sıra cazdan rocka kadar pek çok müzik türünde eserler vermiştir. Dünya müzik piyasasında Sami kültürünü ve müziğini hemen tüm konserlerinde ön planda tutan sanatçı, geleneksel Afrika müziğine kadar pek çok renk ve ritmi harmanladığı eserlerinde Kuzey Avrupa ülkelerindeki hayranlarına sıcak duygular yaşatır.
Mari Boine, kuzeyin soğuk rüzgarlarında kıyıda kocalarını bekleyen kadınların endişe, hüzün ve duygu yüklü bekleyişlerini de taşır müziklerine. Bazen hüznünü bazen de sevincini duyarsınız bu uzun beklemelerin. Tıpkı Risten adlı şarkısında olduğu gibi. Dinlediğinizde seveceksiniz.
Ünü İskandinav topraklarını aşan sanatçı kuvvetli sesi ve müziğinde yatan şiirsel güçle tüm dünyada sadık bir dinleyici kitlesi edindi. Sanatçı ile ilk karşılaşmamızdan kısa da olsa söz etmek istiyorum. Almanya’nın en kuzeyinde Danimarka sınırında bulunan Flensburg kentinde düzenlenen bir festivalde karşılaştık Mari Boine ile. Esasen planlı bir katılım değildi bu. Yine aynı sınır hattında bulunan ve Viking yaşam alanlarının en uç bölgesini oluşturan Haithabu Antik Kenti’nin belgesel filmi çekimlerinde, Viking Kültürü Uzmanı Ute Drews ile yaptığımız bir röportaj arasında konu Viking müziğine geldi. Saç örgüleri, kemik kavallar derken, sözü Samilere kadar getirdik ve tabi oradan hemen o gece düzenlenen Mari Boine festival konserine kadar ilerledik.
Size Viking müziğini ve Ute Drews’in anlatımlarını duyurmak istiyoruz, çalgıları, etkileşimleri hatta Wagner’in müziği ile ilintileri gibi pek gün yüzüne çıkmamış olanları ve nefis Viking gruplarını keyifle dinletmek istiyoruz.
Kendini sürekli yenileyen müziği ile dünyaca ünlü DJ ve yapımcıların dikkatini çeken Mari Boine, Jazzland şirketinden özel bir remix albüm yayınladı. İllumation, Mark de Clive-Love, ve Nils Peter Molvaer gibi ustaların elinde şekillenen atmosferik müziği, Norveç’in ünlü caz etkileşimli Electronica ve Downtempo sahnesinde ses getirdi.
Mari Boine sahnesinde dinleyicilerini adeta büyüler. Rastladığınızda konserlerini kaçırmamanız gerekir. Binlerce yıl ötenin ayırt edici soluklarını duyacağınız özel konserlerdir. Hemen girin içeri ve kendinizi büyülenmeye bırakın.
Boine uzun yıllar boyunca çeşitli zorluklar yüzünden kültürel kimliğini bulmakta zorlandığını dile getirmekte. Burada farklı toplumların birbirlerine farklı gelen, kimi uyuşumsuzluklar oluşturan alışkanlıklarından söz etmek gerek: Samiler ile Norveçli ailelerin çocuklarının eğitimleri birbirinden farklıdır. Örneğin bıçak taşınmasının Norveç’te yasak olması, Sami kültürünce kabul edilemezdir zira; Sami bir ailede çocuklar geleneksel bıçaklarını kullanmayı öğrenerek büyürler. Bu nedenle Norveç çocuk eğitimi ile ilgili yasaları Sami kültürünün geleneksel adetlerini hiçe sayarak sertleştirmiştir. Bir başka örnek daha vermek gerekirse; Norveç, Sami halk inancında önemli bir yeri olan cinler, periler hakkındaki anlatıları konuşmayı bile, çocukları korkutuyor diyerek yasaklar kapsamına almıştır. Dahası çocuklar için fazla sert olduğu gerekçesiyle Sami masallarının anlatılmasını bile yasaklamıştır. Ancak Sami kültüründe insanların sert tundra iklimine dayanabilmesi için bunlar önemli, Samiler masallarına sahip çıkarken, “Biz bu masallar aracılığıyla çocuklarımıza hayatta nasıl kalacaklarını öğretiriz’’ demekte.
Taklit ağırlıklı Joikler, şiirsel sözlere sahip Lavu denilen bir tür ve bir olayın müzik ile anlatımı diyebileceğimiz Vuelieler halen Sami müziklerinde yaşamakta. İnsanlık tarihi boyunca kaybolan binlerce müzik türü ve ritüel olduğunu düşünürsek, bu türlerin halen yaşaması yine de oldukça sevindirici. Bu türleri bize sunan Sami sanatçı Mari Boine’ye yürekten teşekkür ediyoruz.
Binlerce yıl önce kullanılan enstrümanların halen kullanılması şaşırtıcı olsa da doğu toplumlarına özgü kemik, ağaç veya boynuzdan yapılan bu çalgılar halen Samilerce kullanılmakta. Müzisyenler binlerce yılın çalma alışkanlığı ile nota üretmekte. Zamanları aşarak günümüze kadar gelmekte.
Sami müziklerinden ve onların yaşamlarından bir başka zaman yine söz etmek istiyorum. Şimdilerde Kuzey Almanya’dayım ve bir süre sonra İskandinavya’ya yani Dünya’nın Kuzeyi’ne doğru yola çıkacak rastladığım şeyleri, gördüğüm yerleri ve duyduğum sesleri size anlatacağım. Şimdilik hoşçakalın. (Ocak, 2020)