Niçin çağdaş hayat yok oluyor? Çağdaş görüşlü erkeklerin iki yüzlülüğü korkaklığı yüzünden. Bugün tek başına yaşamaya çalışan bir kadına komşularının, ailesinin ve kendine çağdaş diyen erkeklerin bakış açısına bakın. Kimseye ihtiyacı olmadan hayatını sürdüren bir kadın herkes için bir mesele… Diğer kadınlar için bile korkulacak biri… Hem bastırıldıkları, ezildikleri hayatlarını hatırlattığı için, hem de erkekleri için bir tehlike olabileceği için. Bugün gericiliğe karşı savaşan herkesin öncelikle tek başına yaşayan bir kadına karşı tavrına bakmalı. Bu konuda bir sorunu yoksa özgürleşme ve insana saygı ve dolayısı ile insan hakları başlar. Zayıf olanın karanlığa mahkum edildiği tüm zamanlarda cadılıkla suçlanıp yakılan tek başına yaşayan kadınlara bakın… Durum değişmedikçe insanlık aynı hendeğe düşüp duracak.
Çok uzak ilinti gibi gelebilir belki ama dünyanın her yerindeki savaşların ve sosyal adaletsizliğin sebebi sadece bu küçük sorun olabilir. Özgürlük korkusu! Kendine yeterlik… Mal bölüşümünde kafaları karıştıracak biri. Aile olmamış. Aile olmaktan kaçan modern erkeklerin bile akıllarının almadığı… Kendine yeten bir kadın doğrudan erkekliğe bir tehdit gibi algılanıyor. Çünkü kadın erkek ilişkisi muhtaçlık üzerine kuruluyor…
Tek başına bir kadın hiçbir yere sığmaz. Kendi evine bile. Toplumun rahat bırakacağı sosyal çevreye sahip olsa bile bu kez aile, yakın ilişkiler başlar. Eşit düzlemde bir ilişki kurmayı yadsıma vardır her halde. Aileler içinde hep çocukmuş gibi davranılır. Büyüdüğü kabullenilmez.Büyümüş olması çünkü onu nereye koyacaklarını bilememlerine yol açar. Kendine ait bir varoluşu yokmuş gibi. Kimse düşünmez onu. Yok gibidir. Çıkar çemberine girmez. Ta ki var olduğu fark edilene kadar… Tek başına yaşayan kadının görünmez olması gerekir. Görünmesi herkese yük.
Bugün çocukların ve kadınların öldüğü, haksızlığın, zulmün bizleri insan olmaktan utanır hale getirdiği bu günlerde, belki de en çok sıradanmış gibi düşündüğümüz bu konulara bakmak lazım. Ezilenin yanında olmaya en yakınımızdan başlamalı… Daha başlamadan biten hayatlara şahit olmak… Bu zulüm çiçekleri… epey bir çekmiş olmanın sonucu… daha korkunç ne olabilir… bebekler ölüyor ve hepsi birer fotoğraf olarak düşüyor önümüze… gerçeklik algısını kaybettik. Hissizleştik. Daniel Harms bir öyküsünde her gün pencereden atlayan bir kadın haberi duymaktan gına geldi, der… öyle bir duyarsızlaştırma yaşıyoruz belki de.
En bildiğimiz şeylerin üstünü kazımalı belki de…
Tek başına bir kadın yaşayabilmeli.
Bu yaziyi aklimin elverdigi olcude baktiginiz sekilde bir empati ile dusunerek okudum. Haklisiniz ama galiba temelleri konusunda bazi desteklere ihtiyac duyuyor. Ornegin 70’li yillardan bu yana belirginlesen erkeklerin aile yasami, egitim ve toplum normalinin belirledigi sosyal sorumluluklarindan uzaklasmasi sendromu, (bitik erkekler diye bir kitap vardi saniyorum) su an “modern” erkeklerin akademik olarak kadin karsisindaki yetersizligini gunumuzde bu hale evrimlestirmis olabilir diye dusundum.
Kendi hayatima baktigimda, ki bu konulara oldukca gec akil erdirdim, modern kadin erkek iliskisindeki kontrolu surekli sorguladigim, karsimdakinden suphe duydugum icin yemler attigim, bir yetersizlik bir kendime guven eksikligini karsiya yansitma yaparak hayattaki basarisizligimi ve yalnizligimi guvensizlik duygumu hep bir baska iliskiye tasimisim.
Toplumda da bunun izlerini dusunuyorum, bir sosyolog arkadasim kendi aklinda kalan anisinda, kiz arkadasiyla kendi arkadaslarinin oldugu bir ortama gittiginde, kendisini kotu hissedecegi sekilde, sanki onlara sunuyormus gibi hissettirildigini soylemisti. Buradan, sizin yazinizdaki gibi kadinin bir nevi tum ortamlardaki yalnizlastirilmasina giden bir yol var diye dusundum.
Bir baska ornekte de ortalama zengin bir agabeyimiz, bir gun esi icin bize; ben onunla bana uyum saglamasi icin evlendim. Bazi seylere boyun egecek gibi birsey soylemisti. Burada da yazinizdaki izler var mesela .
Sonuc olarak eevet bu bir erkek problemi ve erkekler de bir kurala uymaya zorlaniyorlar. Burada daha derin bir durum var. Erkegin hemcinsine kadinlar hakkindaki dusuncelerini sekillendiren tacizi. Bu konudaki farkindaligimizin gelismesi, karsi koyusun yasanmasi gerekiyor. Maalesef tek tek psikolojimizle ilgilenilemeyecegine gore bu is toplumsal duzeyde bir anlayis degisikligi yaratacak olaylarin olmasina dayaniyor, herhalde sizlerin yalnizlasmasi ve bu cinayetler yazinizda bahsettiginiz anafikri aci recetesi olarak karsimizda.