in

Talih Döndürme Merkezi

Kanada’da açılan Talih Döndürme Merkezi kurucusu Felix Dupieux Röportajı, Reader’s Digest Canada, 11 Mayıs 2016;

Merhaba Sayın Dupieux. Umarım doğru telaffuz etmişimdir. Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

(Gülümsüyor) Felix diyebilirsiniz, resmi kısımları geçebiliriz. 1964 Montreal doğumluyum. Bekarım. 2 yıl öncesine kadar mimarlık yapıyordum. 3 ay önce uzun bir süredir arkadaşlarımla üzerinde çalıştığımız Talih Döndürme Merkezi’ni açtık.

Talih Döndürme Merkezi tam olarak nedir, bu fikir nasıl ortaya çıktı?

Aslında bu, zamanla ortak bir tutkuya dönüşen kişisel bir proje. Talih Döndürme Merkezi tam da adının vaat ettiği şeyi yapıyor, en azından yapma gayretinde. Yani talihinizi tersine çevirmek.

Fikrin ortaya çıkışı kişisel tecrübelerime dayanıyor. 20’li yaşların sonuna geldiğimde şans üzerine fazlasıyla düşünmeye başlamıştım. Bu durup dururken ortaya çıkan bir durum değil tabii ki. O zamanlar bir emlakçının yanında çalışıyordum. Evime yakın sürekli uğradığım bir market vardı. Bu marketten her alışveriş yaptığımda kasaya geldiğimde bir şekilde tuhaf bir şeyler olurdu. Kredi kartını, kart şifresini unutan birisi, fazlasıyla yaşlı ve işlemi esnasında kasiyere sorular soran insanlar… bunlardan hiç birisi olmasa bile ya kasadaki cihazda bir problem olurdu ya da acelesi olduğunu söyleyen birisi bulunduğum sırada benden ya da önümdeki kişilerden sırasını rica ederdi. Bazen bir serseri ya da alkolik problem çıkartırdı. Bir keresinde sıra boşken tam kasaya geldiğimde elektrikler kesilmiş ve jeneratör devreye girmemişti(gülüyor)…

Bunu hemen hepimiz yaşamışızdır( gülümseyerek)

Elbette, elbette. Beni şu pimpirikli ve her şeyin altında kozmik bir motif arayan tiplerle karıştırmanızı istemem(gülüyor). Hepimiz hemen hemen, gece yatağa yattığımızda o günün muhasebesini yaparız ya da geçmişteki çoğunlukla can sıkıcı, utanç verici bir şeyi kurcalama eğilimindeyizdir. Kendi adıma şans konusu üzerine odaklanmam aslında seçici hafızama kazınmış irili ufaklı bir çok meseleyi irdelemem ile başladı.

Her nasılsa gösterdiğim titizlik, dikkat ya da konu ne olursa olsun bir şekilde benim dışımda gerçekleşen olaylar bütünü işlerini yolunu koymak durumuna değil de beni ekstra zahmete sokacak şekilde gelişmişti.

Tabii şunu düşüneceksiniz, ki bu çok doğal. Başarısız ve potansiyelini değerlendiremediğini düşünen, hatalı tercihlerde bulunan ve iç görü yoksunu birisi talih mefhumuna olduğundan fazla anlam yükleme eğiliminde olacaktır.

Haiti’de tuz ve şeker karıştırılmış çamurları atıştırmalık niyetine yiyen çocuklar ya da Darfur’da katledilen insanları düşündüğümüzde çağdaş dünyada talihten söz etmek fazlaca cüretkar olacaktır.

Kesinlikle. Auschwitz’de gaz odası için sıraya girmiş birini düşündüğümüzde komşumuzun yanlışlıkla tesisatımızı patlatması ya da yoldan geçen bir otomobilin üzerinize çamur sıçratması kayda değer olmayacaktır. Zaten beni talih üzerine kapsamlı çalışmaya iten de buydu. Yani bir çeşit savrulmanın unsuru olan maddelerden ibaretken bilinç sahibi canlılara dönüştük. Her ne olursa olsun kendi gerçekliğimiz bizim için gayet tatmin edici. Peki bizleri çepeçevre kuşatan kaos her nasıl oluyor da belli kişiler üzerinde istikrarlı durumlar yaratabiliyor?

Belki de sadece her şey, her şeydir… Talih Döndürme Merkezi’ni kurarken başka insanlarla da ortak bir çalışma yürüttünüz. Bu hikayeye onlar nasıl dahil oldular.

Bunu açıklamak için markete geri dönmemiz gerekli.(gülüyor) Hayatımın rutin bir dönemiydi ve açıkçası belirgin bir hobim yoktu. Geçmişte model savaş uçakları ve briçle ilgilenmiştim ama son dönem pek içimden gelmiyordu. 96 yılıydı ve internette bazı sohbet odalarında takılmaya başlamıştım. Tam hatırlamadığım bir sohbet sonucu şans üzerine konuşmaya başladığımız ufak bir grubumuz oluşmuştu. Gruptaki kişilerden biri bir ambalaj firmasında raporlama uzmanı, biri fizik öğretmeni, bir diğeri tekstil firmasında tasarımcı idi. Yaklaşık 2 yıl farklı konulardan sohbet ettikten sonra buluşmaya karar verdik.

Yani ekibin tamamı internet sayesinde ortaya çıktı diyebiliriz.

Kısmen. O dönem internet biraz daha, nasıl diyeyim siber-punk idi. Yani konuştuğunuz insanlar daha meraklı, açık fikirli ve ilginç meziyetleri olan tiplerdi. O çekirdek gruptan fizik öğretmeni olan Bryce Allcott dışında ki kendisinin büyük katkıları olmuştur herkes şu anda ekibimizde. Bryce şu anda Columbia’da…

Peki bir çeşit sosyal hobi nasıl oldu da bu şekilde hayata geçebildi?

Uzun süre konuştuk. Herkes kendi tecrübelerinden, çevrelerindekilerden, okuduklarından, gözlemlerinden bahsetti. Zamanla merakımız yarı-profesyonel bir disipline girdi. Kendi web sayfamızı kurduk ve gönüllü katılımcılarla tartışmaya başladık. 5 yıl içerisinde grubumuzda matematikçiler, yazılımcılar, felsefe profesörleri, antropologlar, tarihçiler, öğrenciler ve her telden insan vardı. 6 ayda 1 grup olarak buluşup tarih, ekonomi, matematik, fizik, kültür, felsefe ne varsa sabahlara kadar tartıştığımız toplantılarımız olurdu.

Peki iş Talihi Döndürme iddiasına kadar nasıl gelebildi?

Başından beri en büyük korkum bir çeşit ürkütücü tarikat ya da şu UFO’larla takıntılı garip ritüelleri olan gruplara benzemekti. Neyse ki ara ara gruba dahil olmak isteyen bu tarz insanları bir şekilde refüze ettik. Zira ekibimiz daha ziyade üzerine hakkıyla gidilememiş şans konusu üzerine ciddi bir şekilde çalışmak ve düşünmek isteyen insanlardan teşekküldü, öyle de oldu. Zamanla üzerinde ortaklaşa çalıştığımız belli testler ve matematik modeller geliştirmeye başladık. Bir çeşit enstitü gibi içimizden alanında yetkin kişilere destek olarak daha önceden gerçekleştirilmemiş çapta ve tarzda çalışmalar yapmaya başladık. Kumarhanelerde veri toplamaya başladık. Karakter envanterleri, belli başlı resmi kayıtlar, mülakatlar, sosyal deneyler, istatistik modeller geliştirmeye başladık. Borsa’dan, piyangoya, trafik kazalarından, küresel ekonomiye, iklimsel olaylara kadar çok ciddi bir veri işleme ve algoritma gelişme metodları geliştirdik.

Peki bu çalışmalar sürecinde size ticari teklifler geldi mi?

Ekipten bazı arkadaşlarımıza bazı safhalarda çeşitli görüşme talepleri ve sorular geldi. Bunlar bizler için sürpriz değildi. Yalnız dediğim gibi şans eseri daha en başında beri gerçek hayatta toplanması güç bir kişiler topluluğu idik. Bu ekstra meziyetli dehalar olduğumuzdan değil, her nasılsa peşinde düştüğümüz soru çevresinde o tutkuyu oluşturan karakter niteliklerimizin bir çeşit metafizik bağıydı belki. Tabii bunu bir tarikat ya da vudu saçmalığıyla karıştırmadan. Yani esasında grubumuz isteği değil doğası gereği içine kapalı idi. Yaklaşık 30 yılda bu noktaya geldik.

Peki Talih Döndürme Merkezi ne vaat ediyor?

Talih Döndürme Merkezi uzun yıllar süren hummalı bir çalışmanın ürünü. Burada varsayım, vudu, beyin yıkama ya da motivasyon saçmalıkları yok(gülüyor) Size tuhaf ilaçlar vermiyoruz ya da kafanıza aynalar takıp, lambalar yakmıyoruz.

Burada yaptığımız bir çeşit özel dedektiflik. Uzun yıllar boyunca antropologlarımız, hekimlerimiz, fizikçiler, matematikçiler, yazılımcılar, istatikçiler, edebiyatçılar hatta dansçılar bunun üzerine çalıştı ve bu metodu ortaya koydu.

Öncelikle kendi basit ve zararsız testlerimizle kendi sistemimizdeki skalada yerinizi belirliyoruz. Eğer bu skalada tabiri caizse talihsizlerden biriyseniz… Yani sizin dışınızdaki unsurlar her ne yaparsanız yapın, hangi karşı kuvveti, niyeti ve fikri ortaya koyarsanız koyun bir şekilde sizi negatif polarizasyona çekiyorsa… İşte orada devreye giriyoruz.

Aslında yaptığımız şeyin arkaplanında insanın evrendeki yeri, iyilik-kötülük, kaos, tesadüfler gibi bizi çepeçevre kuşatan sorunların patentli cevapları var. Bunların dış dünyada ciddi bir direnç göreceğini, en iyi ihtimalle deli saçması olarak kabul göreceğini bilmekle beraber. Bizler uzun yıllar süren hummalı ve iyi niyetli ve bir şekilde sapmaz bir doğrultu izleyebilmenin sonucu olarak öğrenmek istediğimiz bir çok şeyin cevabını öğrendik.

Merkezinize gelenlere bu gerçeği mi vaat ediyorsunuz?

Bunun bir şarlatanlık olarak görüleceğini biliyorum, bunu hepimiz biliyoruz. Zaman içerisinde bu yolda birbirimizi beslerken aslında uygarlığın dışında bir şeye dönüştüğümüzü seziyorduk. Hiçbirimiz kitle katliamı yapacak tipler değiliz elbet. Yıllar içerisinde sevdikleri insanları kaybeden, hastalıklar yaşayan, daha çok farklı problemler yaşayan, aramızdan ayrılan dostlarımız da oldu. Yalnız bizler deli saçması da olsa mevcut uygarlığın kabul edeceği bilimin, tekniğin ve anlayışın dışına çıkıp bazı ciddi ve makul insanlar için kabul görmeyecek bir bariyeri aştık. Eğer markette her sıra size geldiğinde problem yaşıyorsanız, otobüste ya da uçakta her seferinde oturduğunuz koltukta problem oluyorsa, ne kadar sakınırsanız sakının maddi ve manevi kayıpların içine düşmenizi sağlayacak istikrarlı ve tuhaf bir ilkeden muzdaripseniz ve bunun yersiz bir kuruntu değil bir çeşit evrensel yasanın uzantısı gibi hissediyorsanız, merkezime gelin. Dünya’nın neresinde olursanız olun. Paranız olsun ya da olmasın…

Çok teşekkürler Bay Dupieux. Sizinle tanışmak bir onurdu. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben teşekkür ederim. Loto’nun gizemi için atılan e-mailler’i spam olarak işaretlediğimi belirtmek istiyorum, bir de başarısız zamparalara bir şey söylemek istiyorum “çocuklar, konsepti tamamen yanlış anlamışsınız. (gülüyor)

2 Yorum

Cevap Yazın
  1. hahaha Felix Dupieux ismini araştırdımsa da ne bu isme ne de böyle bir yazara denk gelemedim, sanırım kaliteli bir trollle karşı karşıyayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dogville Tiyatroseverlerle Buluşmaya Hazırlanıyor

Keşfedilmeyi Bekleyen Arjantinli Eşsiz Müzisyen: María Volonté