in

Son Deneme

Bir şekilde sana dönüyorum. Aslında senden hiç gidemediğim gerçeğini, kafamda sana gelmek için bir ton sebep oluşturup geri dönme olarak gösterip kandırıyorum kendimi. Düşlerimde yaşatmamam gerektiğini bile bile sürekli hayal ediyorum seni. Soyut olan sevgi kavramını seninle somutlaştırmışken, şimdi tekrar soyutlaşmandan korkuyorum. Seni her gün biraz daha fazla hayal ediyorum ki kaybolma. Ama sanırım kaybolman gerekiyor. İşte burada benim için her şey daha da zorlaşıyor. Gerçek olmayacak olan şeylere koşulsuz inanışımın yükü omuzlarımı yere sarkıtıyor. Seni bir daha göremeyecek olmamın müthiş acısı tüm bedenimi kaplıyor, gözlerimden ve kulaklarımdan ateş çıkmasına sebebiyet veriyor. O an elim ayağım çekiliyor, sanki bu evrende yok oluyormuşum gibi hissettiriyor.

Bir şekilde yine ve yine sana dönüyorum. Dönmemem gerektiğini, dönmemin hiçbir anlam ifade etmediğini biliyorum ama muhtemelen sana tapıyor olmam bunun en büyük sebebi. Sesin kulaklarımda hâlâ hoş bir tını, öpücüklerin vücudumda birer mühür. Hepsi zamanla unutulur mu yoksa bu büyük bir yalan mı?

Kafamda birçok anlam karmaşası mevcut. Tilkilerim kudurmuş durumda, ben zapt edemiyorum. Onları bir tek sen durdurabilirken, şimdi kuyruklarının birbirine dolanmasının sebebi sensin.

Hayatın ne tuhaf olduğu ne acı. Hiç beklemediğin şeylerin gün gelip yüzüne tokat gibi çarptığı an insanın aciz oluşu Tanrı’nın hoşuna gittiği için mi bunlar yaşanır? Yoksa burada Tanrı’yı suçlamak aptallık mı olur?  Bu tokadın izi geçer mi yoksa o izin orada olduğunu bile bile üstünü kapatmam mı gerekir?

Sonsuz olduğuna inandığımız şeylerin sonu gelmiş fakat ben bir türlü o sonu bulamıyorum.  Tam olarak arıyor muyum, evet dersem yalan söylemiş olurum. Aramam gerektiğini kendime hatırlattığım noktada ne yapacağımı şaşırıyorum ve yine sana dönüyorum. Tilkilerim, o asla tam olarak kapatamadığım kapının aralığından sana gelmek istiyor. Hem onlara izin veremiyorum hem de kapıyı kapatamıyorum. Sürekli sana gelmek ve gelmemek arasında bir döngüde oluyorum ve ortada yine sen varsın. O döngü bir gün son bulur ve sana ulaşır mıyım yoksa en başından beri seni orada, ortada görmemem mi gerekir?

Seninle sonsuz zamanım var sanarken tüm saatler durdu. Her şeyi sonsuz sanmamızın cezasını mı çekiyoruz biz? Başka bir yolu olamaz mıydı yoksa sonsuzluğu sonlandırmak mıydı tek çare?

Seninle bitmez sandığımız güzel zamanların şımarıklığı sonu görmemize engel oldu. Birbirimiz için yaşarken, her şey bir gün tam tersine döndü. Bir gün seninle son kez buluştuk ve ikimiz de bunun farkında olmadık. Ve sevgilim; ben orada, senin son kez sevgiyle sardığın kollarının arasında son buldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sevgilim Galiba Ayak Feministi Nasıl Anlarım?

John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar Romanı Üzerine