in

Irkçı Aptallığı ya da Goebbels’in Üstün Irkı Temsil Etmesi İçin Yahudi Bir Bebeğin Yüzünü Seçmesi

Nazi Almanya’sının propaganda bakanı Joseph Goebbels, Hitler gençliğinin ve kusursuz Alman ırkının sembolü olacak poster çocuğunu bulmak için bir yarışma düzenledi. Goebbels, Aryan ırkını temsilen on çocuk fotoğrafı arasından bizzat seçtiği o efsane yüzün, Hessy Levinsons Taft adındaki bir Yahudi çocuğuna ait olduğunu ise bilmiyordu.

Hessy Taft, altı aylıkken Nazi Almanya’sının ideal Aryan bebeği olarak seçiliyor ve poster olarak basılan fotoğrafı parti içinde ve Almanya’da dağıtılmaya başlanıyor. Fakat naziler, mükemmel Aryan bebekleri Taft’ın, gerçekte bir Yahudi olduğunu anlamıyorlar bile.

80 yaşındaki Profesör Taft, Almanya’nın Bild gazetesine verdiği röportajda, “Şimdi bunun hakkında gülebiliyorum ama Naziler gerçekten kim olduğumu bilseydi, ben hayatta kalamazdım.” diyor.

Taft’ın ailesi Jacob ve Pauline Levinsons, çok yetenekli iki şarkıcıydılar. 1928’de, klasik müzik kariyerlerini devam ettirmek için Litvanya’dan Berlin’e taşındıklarında ne yazık ki Nazi iktidarı yükselişe geçmişti. Taft’ın babası, bir opera şirketindeki işini kaybetti çünkü o bir Yahudiydi. Bu nedenle kapıdan kapıya satış elemanı olarak çalışmaya başladı.

Bay Levinsons, 1935’te, henüz altı aylık bir bebek olan kızı Hessy’nin fotoğrafını çektirmek için onu Belçika’nın ünlü fotoğrafçılarından birine götürdü. Levinsons ailesi, birkaç ay sonra büyük bir Nazi dergisi olan Sonne ins Hause’ın ön kapağında kızlarının resmini görünce dehşete kapıldılar.

Anti-semitik saldırıların iyice kendini gösterdiği bir dönemde, Yahudi olarak yaftalanmaktan korkan aile, ne olduğunu anlamak için derhal fotoğrafçı Hans Ballin’e koştu. Fotoğrafçı ise ailenin Yahudi olduğunu bildiğini ve kızları Hessy’nin fotoğrafını kasıtlı olarak yarışmaya gönderdiğini söyledi.

“Nazileri gülünç yapmak istedim.”

Fotoğrafçı gerçekten de başarılı olmuştu. Hessy’nin fotoğrafı, bizzat Josehp Goebbels tarafından seçilmiş ve Almanya’nın en ünlü Nazi dergisinde Aryan ırkını temsil etmek üzere basılmıştı. Hessy’nin ailesi ise kızlarının sokakta tanınabileceği ve Yahudi olduklarının öğrenileceği tehlikesinden korktukları için uzun süre Hessy’i evde tuttular.  Birkaç kez ufak tefek suçlardan tutuklanan aile bireyleri her seferinde serbest bırakıldı ve sırasıyla; Letonya, Paris, Küba ve Amerika’ya taşındı.

Fotoğraf bir çok ülkede ve şehirde Nazi kartpostallarında yer aldı fakat Naziler, Hessy Levinson Taft’ın gerçek kimliğini asla öğrenemediler.

Bugün, bir zamanlar Nazi dergisinde Aryan ırkını temsil eden Yahudi kadın, New York’ta bir kimya profesörü olarak yaşamına devam ediyor.

Hessy Taft son olarak, fotoğrafı sergilenmesi için Kudüs’te Yahudi soykırımına dair belgelerin yer aldığı Yad Vashem Müzesi’ne sunduğunu söylüyor.

Bir nebze de olsa intikamımızı almış gibi hissediyorum. Bu bana huzur veriyor.

Joseph Goebbels’in ise fotoğraflar ile olan derdi bununla bitmiyor;

“Eylül 1933’te Cenevre’de düzenlenen Milletler Cemiyeti toplantısına katılan Alman siyasetçi, gülümserken kameraya hazırlıksız yakalanmıştı. LIFE dergisinin fotoğrafçısı olan Eisenstaedt’in Yahudi olduğunu öğrendiğinde ise Goebbels’in yüzündeki ifade birdenbire değişti.

Takip eden anlarda Eisenstaedt net bir portre çekimi için Goebbels’e yaklaştığında, ünlü siyasetçinin tavrı çok, çok farklıydı. Artık gülmüyordu. Kaşlarını çatmış halde kameraya sert bir bakış attığında “nefretin gözleri” ile meşhur olacak o fotoğraf ortaya çıktı. Gergin duruşunda ise adeta içindeki düşmanlık vücut buluyordu.”

http://James%20Goebbels,%201933,%20Nefretin%20Gözleri

Eisenstaedt’in fotoğrafını çekmesinden sonra Goebbels, Nazi propagandasının başındaki isim olarak zehir dolu, Yahudi düşmanı söylemlerini 12 yıl daha sürdürdü. Goebbels bir psikolojik manipülasyon ustasıydı ve kitlelerin kontrol edilmesinde radyonun oynayabileceği muazzam rolü ilk fark edenlerden biriydi. Ancak 1945 yılının baharında en ateşli Naziler dahi Almanların savaşı kaybedeceğini anlayınca, Goebbels ve 14 yıllık eşi Magda yaklaşmakta olan Kızıl Ordu birliklerine teslim olmak yerine kendi hayatlarına son vermeyi tercih ettikleri gibi, ayrıca çocuklarının öldürülmesini de emrettiler. Helga 12, Hildegard 11, Helmut 9, Holdine 8, Hedwig 6 ve Heidrun 4 yaşındaydı. Hitler’in şerefine hepsine H ile başlayan isimler verilmişti. Çocuklarının morfinle uyutulup siyanürle öldürülmelerinin ardından Goebbels çifti de intihar etti (1 Mayıs 1945) ve Rusların eline geçmemesi için yakılmasını vasiyet ettikleri cesetleri daha sonra Kızıl Ordu birlikleri tarafından  bulundu.

Kaynak: 1, 2

3 Yorum

Cevap Yazın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomik Krizden Sağ Çıkmanın Yolları

Osmanlı Tarihinden Tuhaf ve Karanlık Bir Sayfa: Toplu Maymun İdamları