in ,

Eşcinsel Hakları Mücadelesinin İlk Öncüsü: Karl Heinrich Ulrichs

Eşcinsel aktivizminin kurucusu olarak kabul edilen Karl Heinrich Ulrichs, Alman Konfederasyonu’na ait Hannover Krallığı’nda 1825’de doğmuştur. Gazeteci, hukukçu ve yazar olan Ulrichs modern gey hakları hareketinin öncüsüdür. 1846’da Göttingen Üniversitesi hukuk ve teoloji bölümünden mezun olmuş, 1846’dan 1848’e kadar Berlin Üniversitesi’nde tarih okumuştur.

Çocukken kızlarla oynamayı ve onların giysilerini giymeyi isteyen Ulrichs, 9 yaşındayken hemcinslerine karşı cinsel bir çekim hisettiğini farketmiş ve ilk cinsel tecrübesini 14 yaşındayken binicilik eğitmeni tarafından istismara uğraması sırasında yaşamıştır.

Hannover Krallığı’nda resmi bir hukuk danışmanı olarak çalışırken eşcinselliği açığa çıkınca işinden kovulmuştur. 1860’lardan başlayarak açık forumlarda homoseksüelliğin lehine konuşan ilk açık homoseksüel erkek olan Ulrichs, 1864’te Erkek Erkeğe Aşk Muamması Üzerine İncelemeler adlı kitabını yayınlamıştır. 1879’a kadar 12 cilt olana kadar incelemeler yayınlanmaya devam etmiştir. Bu yüzden hapis yatan Ulrichs, hapisten çıktıktan sonra 1867 Ağustos’unda Münih’teki Alman Hukukçular Kongresinde eşcinsel haklarını savunan bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma, Almanya’daki gey özgürleşme hareketinin başlangıcı kabul edilmiştir.

Yazdığı eserlerde farklı cinsel yönelimleri tanımlamak için mitolojik figürlerden yararlanan terimler kullanmıştır. Literatüre kazandığı “uranian” terimi erkek homoseksüalitesinin özel bir şeklini ifade eder. Burada, iki homoseksüel erkek arasında gerçek bir cinsel ilişki sözkonusu değildir; aralarında cinsel olmayan bir homoseksüalite vardır: İkisi de -biri erkek diğeri kadın duyguları ile- birbirlerine aşık olmalarına rağmen, hiçbir zaman seksüel ilişkide bulunmak isteğini duymazlar.

Uranismus terimine adını veren Uranos’un hikayesi ise şöyledir: Gök tanrısı Uranos, Yer tanrıçası Gaia ile evlenir dünyaya gelen çocuklarını, bir gün büyüyüp egemenliğine son vermelerinden korktuğu için, doğar doğmaz Gaia’nın karnına geri sokar. Ancak, çocuklarından Kronos, anasının kendi eline tutuşturduğu tırpanla babasının testislerini koparır ve Uranos’un kopan testislerinden akan spermadan aşk tanrıçası Aphrodite yaratılır. Ulrichs bu mitolojik hikayeden yola çıkarak Afrodit ile genç erkeklere duyulan soylu aşkı özdeşleştirmiş olur.

Uranian terimine kadar eşcinsel ilişkiler, doğal olmayan ya da sapkın her çeşit cinsel birleşmeyi ifade etmek için kullanılan sodomi kelimesi ile karşılanıyordu. Terim daha sonra homoseksüel cinsiyet kategorilerini ve çeşitli cinsel kategorileri de içerecek şekilde genişletilmiştir. 19.yy’da Edward Carpenter ve John Addington Symonds gibi homoseksüelliğin serbest bırakılması için mücadele eden aktivistler tarafından da bu terim benimsenmiş ve sıkça kullanılmıştır. Homoseksüel kelimesi ise ilk kez 1868 yılında Alman-Macar gazeteci Karoly Maria Kertbeny tarafından, Ulrichs’e yazılan bir mektupta kullanılmıştır. Kendi imkanları ile eserlerini yayınlatan Ulrichs’in kitaplarına 1864’te Saksonya’da polis tarafından el konulmuş ve yasaklanmıştır. Daha sonra aynı şey Berlin’de gerçekleşmiş ve çalışmaları bir süre sonra Prusya’nın tümünde yasaklanmıştır. Bu çalışmaların bir kısmı Prusya devlet arşivlerinde bulunmuş ve 2004’te yayınlanmıştır. Daha sonra önemli çalışmalarının birçoğu, hem Almanca hem de çeviri olarak basılmıştır. 1895 yılında Napoli Üniversitesi’nden onursal bir diploma alan Ulrichs kısa bir süre sonra L’Aquila’da 70 yaşında ölmüştür.

Yazan fionamimi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kitap Ödüllü Sait Faik Testi

Şiire Deplase Olmak: Ahmet Erhan