hayatımı cehenneme çeviren olaylar zinciri, bir yıl önce başıma gelen bir iş kazasından sonra başladı.
kopan parmağımı elinde tutarak, bakın bakın kan akmıyor diye bağırıp duruyordu iş arkadaşlarımdan biri. evet kan falan akmıyordu. rüyada mıyım acaba diye düşündüm ama beni hastaneye yetiştirmeye çalışan ambulansın içindeki hemşirenin bir yaratığa bakar gibi bakışı o kadar ürkütücü bir gerçeklik taşıyordu ki, o ihtimali eledim.
başıma toplanan doktorlar bu mümkün değil diye sayıklarken, kesik damarlarımı ve kopmuş sinir uçlarımı inceliyor, içinde bulundukları şok halini gizleme ihtiyacı hissetmiyorlardı.
bir doktorun endişeli bir yüz ifadesiyle yanındakilere fısıldadığını duydum:
“uzaylı ya da robot olmalı.”
işte o fısıldanan cümle, şimdi sadece bir baştan ibaret kalmış bedenimin parçalanma sürecini başlattı. önce hastane komisyonu beni devletin ilgili organlarına raporladı. içişleri bakanlığından gelen müfettişler durumumun ilginçliğinin hayatın doğal akışına kesinlikle uymadığını, uzaylı ya da yapay zekalı bir robot olup olmadığımın incelenmesi tavsiyesinde bulundu.
çıkarıldığım mahkeme tarafından üzerimde deneyler yapılmasını onaylayan bir karar alındı. dünya basını tıp tarihinde herhangi bir eşine rastlanmayan bu tuhaf fenomeni incelemek için benimle ilgili haberler yapıp durdu.
merakla tek tek tüm parmaklarımı, sonra kollarımı ve bacaklarımı kestiler. kan akmadığını gördükçe şaşırarak başka uzuvlarımı da kesmek istediler. tüm bunları yaparken beni uyuşturmaya gerek bile görmediler. çok büyük bir acı çektim ama buna aldırmadılar.
sonra hayati organlarımı aldılar ve sadece kafam kalana kadar her şeyimi kesip biçerek beni bir ucubeye çevirdiler.
mahkeme geçenlerde raporunu açıkladı: yapılan tüm cerrahi girişimlere rağmen, şüphelinin uzaylı ya da robot olmadığı anlaşılmıştır. bir kutuya konularak evime gönderildim ve aileme teslim edildim.
şu aralar ünlü youtuberlar ve çeşitli belgesel kanalları benimle görüşmek istiyor. doğru bir karar vermeden önce bir süre beklemek ve kafamı dinlemek istiyorum. zira yaşananlar beni fazlasıyla yordu.