in

Kıyıda Kalmış 5 Kadın Folk Sanatçısı

20. Yy’nin ortaları ve sonlarında geleneksel halk müziği ile ilişkilendirilebilen çok çeşitli halk müziği formları ortaya çıkmıştır. Halk değerlerinin yeniden canlandırılması olarak görülen bu ikinci dönemde daha çok geleneksel müzik stillerinin genç sanatçıların katkılarıyla popülerleştirilmesi söz konusudur. Popülerlikten kasıt, yeni müzik aletleri ve müziklerin modernleştirilmesinin yanı sıra müziklerde politik ve kültürel bir uyanışın da hedeflenmesidir. Burada daha çok 60 ve 70’li yıllarda kendisini çağdaş halk müziği olarak sınıflandıran ve içerisine folk rock ve folk metal gibi yeni oluşumların da dahil edilebildiği kısımdaki sanatçıları ele almaya çalışacağız.

#1 Vashti Bunyan I 1945

1945'te Newcastle'de dünyaya gelen Vashti Bunyan, 1960'lı yıllarda Oxford - The Ruskin School of Drawing and Fine Art'da eğitim gördü; ancak müziğe olan eğilimi sebebiyle okulda pek başarılı olamadı. 18 yaşında Londra'dayken Rolling Stones'un yöneticisi Andrew Loog Oldham tarafından keşfedildi. 1965'te Mick Jagger ve Keith Richards tarafından kaleme alınan Some Things Just Stick in Your Mind'ı çıkardı. 1970 yılındaki ilk albümü olan Just Another Diamond Day'in beklenenden çok daha az kopya satması sebebiyle geriye çekilen Vashti Bunyan müzik kariyerine 30 yıllık bir ara verdi. 1997'de internetten tesadüf eseri kendi albümüne rastlayan ve onun dünyanın birçok yerinde bir kült haline dönüştüğünü gören Vashti Bunyan'ın asıl macerası bu noktadan sonra başladı ve aynı albümü bazı düzenlemelerle yeniden çıkartan Vashti Bunyan'ın 2005'te Lookaftering ve 2014'te Heartleap albümleri yayınlandı.

Bizleri adeta birer zaman yolcusu edasıyla, ardımızda bıraktığımız çağlara tanık eden Vashti Bunyan'ın büyülü tesiriyle baş başa bırakıyoruz sizleri.

#3 Linda Perhacs I 1943

1970 Yılında Parallelograms adlı albümü dikkatleri çekti, müziklerini daha çok psychedelic folk olarak adlandırmak gerekir, kendisine has tarzı ve şamanik büyüsüyle Linda Perhacs konuşuyor, dinleyelim:

“Uyuşturucu kullanıcısı değilim. Ve halen Topanga Kanyonu Bulvarı'nda yaşıyorum. 60'larda ve 70'lerde hiç olmadım, ama bu insanları sevdim; çünkü enerjilerle uğraşıyorlardı ve konuşma seviyemiz çok derin olurdu. Son derece sezgiselim, ortalama insanın deneyimlemeyeceği şeyleri görüyorum ve duyuyorum.”

Yazan Adnan Schwarzenegger

bira içer, bazen de miyavlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Günlük Hayatınızda Kullanabileceğiniz 5 Eski Kelime

Yıldırım Çarpmasından Kurtulan İnsanlar ve Yıldırımın Etkileri