Hildur Guðnadóttir, Reykjavik İzlanda doğumlu bir müzisyen. Joker filminde asla hakkını yiyemeyeceğimiz iki performanstan birinin sahibi.
Gözümü kapattım, kulaklıktan bir dünya taştı. Uğultulu, amaçsız günler; akıtan banyo tavanı, paslı musluklar, kirli bardaklar, kirli iç çamaşırları ve birbirine yapışmış dağınık saçlar… Yenilmiş bir insan. Önceden tüm sesler aynı ve uğultulu ve peşini bırakmıyorken kötücül dev adımlarının sesi hepsini hepsini bastırıyor. Amaçsız günlerin yenilmiş insanı istikrarlı bir şekilde yenilgisinin peşinde şimdi. Bu ağır ve gittikçe serileşen adımlar bir şeyin habercisi. Bu şey, herkese iyi gelmeyecek. Yenilmiş insanın gözünde yaşlar var; hem iç hem dış suçlularını tespit edip buluşturdu ve kalbinin yumuşaklığını o ağır ve güçlü gelen adımların altında ezdi. Uğultulu günlerin kayıp insanı, birbirine yapışmış dağınık saçlarının altında soluk alıp vererek dışarı taşmaya uğraşan beyniyle ne yapacağını düşünüyor. Bir sigara, biraz daha, birçok gerilim; karın bölgesinde, uyluklarında ve göğüs kafesinde. Yaşayan her yerinden patlayacak. Kulaklarından ve bileklerinden; apış arası ve göz çukurlarından; gerçeklerinden ve sanrılarından velhasılı birbirine yapışmış dağınık saçlarının altından. Taşacak. Karmaşa yükseliyor. Yeri sarsan dev adımlar sıklaşıyor. Yaklaşıyor. Gücün zaptedilmemiş ürkütücü ağırlığı yaklaşarak geliyor; tüm damarlarından zemine doluyor. Yenilmiş adamın midesinde beliren bir ağız histerik bir sesleniş geçiyor. Yüzündeki ağız da ona eşlik ediyor. Birbirine yapışmış dağınık saçların altından sıcak bir demir eriyip vücuda dağılırken soğuyarak agresif bir şekil alıyor. İsyankar ve güçlü yer sarsıntıları. Artık o, aynı yenilmiş kişi değil. Zaptedilemeyen ezici bir güce, yeri sarsan adımların ta kendisine dönüştü. Artık bitti. Nefrete dönüşen duyguların hepsi özgür. Tuttuğunu ezmeye geliyor. Artık o yok. Yükselen paranoya.