İsimlerini belki milyonlar bilmiyor ama onlar tarihte derin izler bıraktılar…
Tarihte bazen en büyük olaylar unutulurken en basit olaylar ölümsüzleştirilir. Ancak internet’in güzel bir yanı var ki; gölgelenen başarılara tekrar ışık tutabilmemize olanak sağlıyor. Aşağıdaki listede yer verdiğimiz, çoktan unutulmuş bu isimsiz kadın kahramanların başarıları bilinmeyi hak ediyor. Öyleyse bu öncü, dahi ve harika kadınları tanıyalım.
1-Valentina Tereshkova
Valentina Tereshkova, Haziran 1963’te uzaya giden ilk kadın oldu. Paraşüt eğitimi alması onu Rus kozmonotu olması için ideal bir aday yapmıştı. SSCB’nin kadınlara da uzay görevlerinde yer verme kararı almasından kısa bir süre sonra başvuruda bulundu. SSCB bu kararı ile ABD karşısında bir ilke imza atmak istiyordu. Tereshkova ve başka dört kadın daha, erkek meslektaşlarıyla aynı titiz eğitimi aldılar. Toplamda 70 saat ve 50 dakika uzayda kaldılar. Döndüğünde, Sovyetler Birliği tarafından sunulan en prestijli ödüllerin bazılarını aldı. Bunlar arasında SSCB’nin en yüksek ödülü olan Sovyetler Birliği Kahramanı madalyası da vardı. ABD ise bir kadın astronotu ancak 20 yıl sonra uzaya gönderebilecekti.
2- Margaret Hamilton
Şayet Margaret Hamilton olmasaydı Neil Armstrong’un meşhur ay yürüyüşü gerçekleşemeyecekti. Hamilton, Apollo 11’in başarılı bir şekilde aya inmesini sağlayan 400.000 kişilik yazılım mühendisleri ekibini yönetmiştir. Ay’a kendi başına iniş yapmayı sağlayan kılavuz bilgisayarların kodlarını yazmış ve gerekli pek çok testi titizlikle gerçekleştirmiştir. Başarılarından dolayı 2016 yılında ABD’de sivillere verilen en yüksek ödül olan Başkanlık Özgürlük Madalyası’nı Barack Obama’nın elinden almıştır.
3- Caroline Herschel
Caronilne Herschel, batılı kadın bilim insanlarının öncülerindendir. Babası tarafından çağın ilerisinde bir şekilde eğitilmiş ve birçok kuyruklu yıldızı keşfetmiştir. Tarihte bir kuyrulu yıldız keşfeden ilk kadındır. Daha ünlü bir astronot olan kardeşi William Herschel ise Kral 3.George’un astronomluğunu yapmıştır. Caroline de kardeşinin asistanı olarak onunla çalışmış ve tarihte bilimsel bir çalışma için maaş alan ilk kadın olmuştur. Caroline, kardeşinin ölümünden sonra keşiflerinin kesin konumlarını haritalandırmıştır. Kraliyet Astronomi Derneği ve Kraliyet İrlanda Akademisi’nin ilk kadın onur üyesi olmuş ve yıllar sonra Prusya Kralı tarafından kendisine “Bilim Altın Madalyası” verilmiştir.
4- Andree de Jongh
Andree de Jongh, Comet Line adlı bir direniş grubunun Belçikalı lideriydi. Bu örgüt müttefik askerlerin Nazi işgali altındaki ülkelerden kaçmasına ve müttefiklerin güvenli şekilde geri dönmesine yardım ediyordu. Bu mücadeleyi yöneten Andree de Jong, 100’den fazla hava yolcusunun kaçmasına yardım etti ancak babasıyla birlikte yakalandı, babası idam edildi. Bir kadının bu gruba liderlik edemeyeceği inancı ise onu işkence ve ölümden korudu, önce hapishaneye, sonra bir kadın toplama kampına gönderildi.
5- Bertha von Suttner
Bertha von Suttner, Nobel Barış Ödülü’nü kazanan ilk kadındır. 1800’lerin en etkili kitaplarından biri olan Lay Down Your Arms’ı (Silahları Bırakın) yazdı. Von Suttner, Alfred Nobel’in de yakın arkadaşıydı ve ikisi dünya barışının nasıl sağlanacağı üzerine yıllarca görüş alışverişi yaptılar. Bertha, aynı zamanda uluslararası barış hareketinin liderlerinden biri oldu.1891’de Avusturya Barış Derneği’ni kurarak radikal ve güçlü bir lider olarak öne çıktı ve ‘’barış hareketinin generali ‘’olarak adlandırıldı.
6- Truus ve Freddie Oversteegen
Truus Oversteegen 16 ve kız kardeşi Freddie 14 yaşındayken, bir savaşçı olarak Nazilere karşı Hollanda direnişine katıldılar. Nazi subayları ve işbirlikçileriyle flört ediyor ve sonra bu erkekleri yakınlaşmak bahanesiyle ormana götürüyorlardı. Burada Nazi subaylarına pusu kuran partizanlar onları yakalıyor ya da infaz ediyordu. Bu iki kız kardeş pek çok Nazinin cezalandırılmasında cesurca rol oynadılar.
7- Dr. Mary Edwards Walker
Mary Edwards Walker, Amerikan İç Savaşı boyunca bir kadın hakları savunucusu, hemşire ve cerrahtı. İç savaş başladığı zaman, DC’de hemşire ve Ohio’da bir cerrah olarak birliğe hizmet verdi. Savaş sırasındaki çalışmalarından dolayı Kongre Onur Madalyası ile ödüllendirildi. Ancak madalyaya uygunluğu sorgulandı. Ama o İsmi listeden çıkarılımasına rağmen madalyayı geri vermeyi reddetti. Ödül, 1977’de ölümünden sonra gıyabında ona geri verildi. Walker, kadın hakları için bir kamu görevlisi olarak da savaştı. Çalışan kadınlar için uygun görmediği kıyafetleri protesto etmek için Bloomer kostümü giydi. Erkek giysileri giymeye başladığı için birkaç kez tutuklandı. Ancak Walker eleştirilerin karşısında hep dik durdu ve pes etmedi.
8- Lyudmila Pavlichenko
Lyudmila Pavlichenko dünyanın en ölümcül kadın keskin nişancısı rekoruna sahiptir. Genç bir kadın olarak mahalledeki erkeklerle nişan alarak yarışan Pavlichenko daha sonra bir keskin nişancı okuluna atış yeteneklerini mükemmelleştirmek için katıldı. Ayrıca Kiev Üniversitesi’nde bir öğretmen ve araştırmacı olarak çalıştı. Almanlar, Sovyetler Birliği’ni 1941’de işgal ettiğinde hedefleri değişti. Ülkesi için savaşmaya istekli olduğunu kanıtlayarak Kızıl Ordu’nun 25. Chapayev Tüfek Bölümü’ne katıldı. İlk savaşında genç bir asker onun yanında vuruluncaya kadar korkudan felç olmuş gibiydi. Bu olay onu yanında ölen yoldaşlarının intikamını almak için motive etti. Savaş boyuca yüzlerce Alman askerini öldürdü. Terfi ettikten sonra savaştan çekildi ve dünyayı gezdi. Pavlichenko, Eleanor Roosevelt ile arkadaşlık kurdu ve ve gittiği her yerden ona hediyeler gönderdi. Cinsiyetçi sorulara aldırış etmeyen Pavlichenko ordudan binbaşı rütbesiyle emekli oldu ve Sovyetler Birliği Kahramanı ünvanını aldı.
9- Hatshepsut
Hatshepsut, firavunun tüm güçlerini elde eden ilk kadındı. Üvey kardeşi ile evlenenek kraliçe oldu. Eşi vefat edince üvey oğlu iktidara gelecek yaşa ulaşana kadar ona naiplik yaptı. Gücü bütünüyle ele geçirdi ve kendini bir firavun ilan etti. Hatshepsut görüntüsünü bir erkek gibi değiştirdi. Onu sakallı ve kaslı erkek bir firavun gibi tasvir eden heykeller ve resimler yaptırttı. Mısır’daki en güzel tapınak olarak görülen Deir el-Bahri’nin inşası yine onun döneminde gerçekleşti. Öldükten sonra üvey oğlu hükümdar oldu ve Hatshepsut’un resimlerini ve heykellerini ortadan kaldırtarak onu tarihten silmeye çalıştı. Çünkü antik inanışta eğer biri hatırlanırsa, diğer tarafta ebediyen yaşardı. 1850’de okunması başarılan hiyeroglifler sayesinde Hatshepsut hatırlanarak sonsuz yaşamına geri dönmüş oldu.
10- Zheng Shi
Zheng Shi (ya da Ching Shih) korsanlar tarafından yakalanan bir fahişeydi. Fakat sonra korsan filosunun amiralinin karısı olmayı başardı ve filoyu onunla beraber yönetmeye başladı. Zheng Shi elde edilen ganimetlerin yarısına sahip olma hakkı kazandı. Eşi Zheng Yi öldüğünde filoyu o kontrol etti. Acımasız bir korsan oldu ve çok sıkı kurallar koydu. Kuralları çiğneyenler çoğunlukla infaz edilirdi. Ganimetler kayıt altına alınarak düzgün bir şekilde dağıtılmalıydı ve kadın esirlere medeni şekilde muamele edilmeliydi. Kuralı çiğneyen askerlerin kulağı kesilirdi. Zheng Shi rakipsiz bir korsan imparatorluğu yarattı. Fakat 63 gemisi batırıldı. Geri çekilmek zorunda kalsa da Çin İmparatoru onun saltanatını sona erdiremeyince filosuna ve ona af teklif etti. O da ganimetleri teslim etmemek şartıyla bu affı kabul etti. Zheng Shi korsanlıktan emekli oldu, bir kumarhane açtı ve 69 yaşında huzur içinde öldü.