Türkiye’nin popüler tatil beldelerinden biri olan Bodrum, her sene işletmecilerin açgözlülüğü yüzünden gazete manşetlerinde yer almakta. Hakikaten, “beach club” denilen yerlerde 0.25’lik su 20 lirayken incecik bir adet lahmacun 70 liraları bulmakta. Peki Bodrum sadece beach clublardan mı ibaret? Eğlenmek ve denize girmek için bu absürt mekanlara ihtiyacımız var mı? Bodrum’da tüm işletmeler bu kadar pahalı mı? Tüm bu soruların cevabı, hayır. Bu yazıyı okuduktan sonra Bodrum’da ekonomik bir tatil yapmak için neredeyse tüm ipuçlarına sahip olacaksınız.
-
Gideceğiniz tarihler önemli.
Hepimizin bildiği gibi tatil için en pahalı dönem haziran sonu ile ağustos sonu arasındaki dönemi kapsıyor. Hele ki buna bayram tatilini eklerseniz hem konaklama hem de diğer harcamalar için fiyatlar iki katına çıkıyor. Pahalı sezonu tercih etmemek beyaz yakalılar için pek mümkün olmasa da imkanınız varsa tatil için haziran ayının ilk haftalarını veya eylül ayını tercih edin. Korkmayın, deniz suyu sıcaklığı bu tarih aralığında da girilebilecek seviyede.
-
Otobüs yerine uçak tercih edin.
Bu durum İstanbul, Ankara gibi Bodrum’a en az 8 saatlik karayolu mesafesindeki iller için geçerli bir çözüm. Mesela, Ankara’dan Bodrum’a otobüs yolculuğu 10 saate yakın sürüyor. Bilet fiyatı ise 110 lira civarında. Yıl içinde uçak kampanyası yakalarsanız gidiş-dönüş uçak biletiniz, neredeyse tek yön otobüs bileti ederinde olur.
-
Her şey dahil konsepti diye tutturmayın.
Bodrum’da lüks oteller olduğu kadar orta halli oteller ve pansiyonlar da bulunmakta. Bunlar genellikle oda-kahvaltı şeklinde hizmet sundukları için daha uygun fiyata konaklama yapabilirsiniz. Böylelikle akşamları otelde sunulan garnitürlü tavuk yerine Bodrum’a özel olan sebzeli dönerin tadına bakma şansını yakalamış olursunuz.
-
Beach clublardan uzak durun.
Bodrum’da hemen hemen her sahil yerleşiminde denize girmek için üç alternatif bulunmakta: Birincisi bir işletmeye ait olan ve beach club statüsüne girmeyip yeme-içme hizmeti dışında şemsiye ve şezlong kullanımı olanlar (buna kısaca plaj mekanları diyelim), ikincisi özel bir alanla çevrili, kimi zaman giriş ücreti alınan, her türlü hizmeti sunan işletmeler yani beach clublar, üçüncüsü ise hepimizin bildiği halk plajları.
Öncelikle beach clublardan başlayalım. Bunlar, tatilciye her türlü konforu sunmakla beraber tatilcinin cebinden anlamsızca parasını almaya çalışan işletmeler oluyor genellikle. Magazin programlarında sık sık gördüğümüz bu mekanlarda, sürekli olarak dımtıs müziğe maruz kalabilirsiniz Yine bu mekanlarda pop şarkıcılarının playback performanslarını ya da esas işi show business olup DJ’lik yapan ünlüleri izleyebilirsiniz. Beach clubların girişinde genellikle çanta araması yapılıyor. Çünkü birazdan içeride susadığınızda minicik suya 20 lira vermek zorunda kalmalısınız. Eğer çantanızda bakkaldan aldığınız 1 liralık su varsa anında çöpe gidiyor. Bu tarz mekanlar size konfor, müzik ve ortam dışında ne yazık ki ekstra bir şey sunmuyor. Bana kalırsa çoğu beach club, reklam ürününden ibaret. Bu konuda işletmecilere en çok magazin ünlüleri yardımcı olmuş anlaşılan. Bu işte para olduğunu anlayan birçok ünlü, Bodrum’da beach club sahibi olmuş. Sonuç olarak ekonomik bir tatil istiyorsanız beach clublardan uzak durun.
Para saçmam ama konfor da isterim derseniz plaj işletmeleri tam size göre. Bu işletmeler sizden ekstra şezlong ve şemsiye parası istemez fakat bu parayı yediğinize-içtiğinize yansıtır. Yine de beach clublar kadar pahalı değildir. Hatta bazı plaj işletmelerinde herhangi bir şey sipariş etmeden oturabilirsiniz. Bunun yanı sıra bazı plaj işletmelerinin girişinde işletmenin imkanlarından yararlanmak için en az 40 liralık bir şeyler yemek veya içmek gerektiğini yazan faşizan bir yazı görebilirsiniz.
Ekonomik tatil istiyorsanız tercih edeceğiniz ilk yer halk plajı olmalı. Bodrum’un merkezinden tutun, elegant Yalıkavak’a kadar birçok sahil yerleşiminde halk plajı var. Halk plajlarında giriş ücreti yok. Şemsiye-şezlong mevcut ve ücretsiz. Hatta şezlongların minderleri bile var. Konfor anlamında sizi hiçbir şekilde üzmüyor. Rahatsız edici bir ortamla karşılaşacağını düşünenlerin korkuları ise yersiz. Dışarıdan yiyecek ve içecek getirmek serbest. Zaten çoğu halk plajının hemen dibinde bir market bulunuyor. Soğuk içeceğe hızlı bir şekilde ulaşabiliyorsunuz.
-
Mütevazi yerleri tercih edin.
Bodrum, hem plaj konusunda hem de mekan konusunda skalası geniş bir yer. Bir biranın 35 lira olduğu yer de var, 18 lira olduğu yer de. Eğlence için Bodrum’un merkezini tercih ederseniz bir hafta sonu şehirde ne kadar hesap ödüyorsanız orada da hemen hemen aynı meblağı ödersiniz. Ama Gümüşlük gibi popüler bir nokta tercih ediyorsanız bu rakamı 2 veya 3 ile çarpın.
-
Popüler lokasyonlarda kendi mekanınızı yaratın.
Para harcamamak için Gümüşlük’ü ya da Türkbükü’nü görmeden gelmeyin. Sadece böyle yerlerde bir mekana oturma ihtiyacı yaratmayın kendinize. Marketten aldığınız şarapla da Gümüşlük’te gün batımını izleyebilirsiniz.
-
Şehir içi ulaşım için belediye otobüsü kullanın.
Bir veya iki kişiyseniz araba kiralamak yerine belediye otobüsü kullanabilirsiniz. Bodrum’un merkezindeki otogardan gece 4’e kadar aklınıza gelebilecek tüm yerleşimlere otobüs ve minibüs bulabiliyorsunuz. İlçe içi ulaşım hem çok rahat hem de diğer ulaşım araçlarına göre ucuz. Hatta aynı güzergahtaki yerleşimler arasında geçiş yapabilirsiniz. Örneğin; Bodrum’dan Akyarlar’a, Akyarlar’dan Turgutreis’e, Turgutreis’ten Gümüşlük’e otobüsle veya minibüsle seyahat edebilirsiniz.
-
Marina mekanları yat sahipleri için.
Bodrum’un birkaç yerleşiminde marina bulunmakta. Marinaların olduğu yerlere lüks giyim markalarının ve restoranların olduğu “yaşam alanları” yapılmış. Eğer siz, buralarda tüm şıklığıyla var olan restoranlarda fettuccine makarnanın yanında bir kadeh blush içmek isterseniz ekonomik tatilinizin mantığına aykırı davranmış olursunuz. Çünkü ekonomik tatil, o blusha verilecek parayı gerçekten eğlence içeren bir etkinliğe harcamayı gerektirir. Şu noktayı da es geçmemek gerekir: Şehirde pizzasını severek yediğiniz A restoranının marinada şubesi olduğunu görünce gitmek isterseniz hesap fişi sizi biraz üzebilir. Çünkü bazı zincir restoranların fiyatları, şehirdeki şubelerle aynı değil maalesef.
Gezi yazılarınız bence çok başarılı. Lütfen devam edin…
Merhaba Anonim, güzel yorumun için teşekkür ederim. Gezmeye devam ettiğim sürece yazılarını yazmaya devam edeceğim. Sizlerden gelen güzel geri bildirimler bizler için büyük bir motivasyon kaynağı. Sevgiler.