in

Adichie’nin Dumanı Üstünde Kitabı ‘Feminist Manifesto’dan Notlar

1977 Nijerya doğumlu yazar Chimamanda Ngozi Adichie, çok satan ve 28 dile çevrilen ilk romanı Mor Amber ile edebiyat dünyasına tesirli bir giriş yapmıştı. Türkçeye de çevrilen pek çok kitabı ile saygın edebiyat ödülleri alan Adichie, yazdığı eserler ve yaptığı konuşmalar ile kamuoyunu etkileyen feminist aktivistler arasında yer aldı. Öyle ki, popüler kültür ikonu Beyonce, Adichie’nin feminizme dair beyanlarını 2014 yılında yayınladığı ‘Flawless’ isimli şarkıda kullandı.

Şarkıda kullanılan konuşmanın Türkçe çevirisi:

Kızlara kendilerini küçültmelerini öğretiyoruz. Onlara diyoruz ki: ‘Hırsların olsun ama abartma.’,’Başarılı olmayı hedefle ama gereğinden fazla başarılı olayım deme, yoksa erkekler için tehdit oluşturursun.’

Sırf kadın olduğum için evliliğe can atmam bekleniyor. Hayatımı etkileyen kararlarda evliliğin en önemli şey olduğunu aklımdan çıkartmamam isteniyor. Evlilik iyi bir şey olabilir. Sevgi, neşe ve karşılıklı destek kaynağı olabilir. Kızları evliliğe özendirirken neden aynısını erkeklere yapmıyoruz?

Kız çocuklarını birbirlerini rakip görmek üzerine eğitiyoruz. Kariyer ya da başarı elde etmek için değil ama bu rekabet–ki öyle olsa bence iyi olurdu- erkeklerin dikkatini çekmek için.

Erkekler gibi cinsel varlıklar olamayacaklarını öğretiyoruz kızlarımıza.

Feminist: Cinsiyetler arasında sosyal, politik ve ekonomik eşitliğe inanan kişi.

Kendini feminist jargona kaptırmadan derdini somut örneklerle tane tane anlatmayı tercih eden ve böylelikle geniş bir takipçi kitlesine ulaşan yazar ve aktivist Adichie’nin  2017 yılında verdiği bir röportajda trans bireylere karşı sarf ettiği ‘Trans kadınların “trans kadın” oldukları ve deneyimlerini, başından beri erkek ayrıcalıklarına sahip olmamış kadınlarla eşitlemenin zor olacağı’ yönündeki sözlerinin takipçi ve okurlarından büyük tepki çektiğini de ekleyelim.

Adichie’nin Feminist Manifesto: Kadınların Özgürlüğü İçin 15 Madde isimli kitabı geçtiğimiz şubat ayında Doğan Kitap tarafından Begüm Kovulmaz çevirisiyle Türkçe olarak basıldı. Kitap, yazarın Ijeawele adlı çocukluk arkadaşının, yeni doğan çocuğunu feminist olarak yetiştirmek için neler yapabileceği konusunda kendisine danışması üzerine ortaya çıkmış.  Adichie’nin cevaben kaleme aldığı 15 maddeden oluşan metin, çocuklarını toplumsal cinsiyet rollerinden arındırılmış bir dünyada yetiştirmek isteyen ebeveynler ve öğrencilerine okulun ötesinde bir hayat vermek isteyen eğitimciler için bir başucu kitabı olma iddiası taşıyor.

Adichie’nin kadınların özgürlüğü için önerdiği 15 maddelik metinden derlediğimiz notlar:

1- Tam bir birey ol. Annelik harikulade bir hediye ama kendini yalnızca annelikle tanımlama. Tam bir birey ol. Çocuğun da bunun faydasını görecek. Çalıştığın için asla özür dileme. Anneliğin ve çalışmanın birbirini dışlayan şeyler olduğunu düşünme. Kendine zaman ayır. Ev işleri ve çocuk bakımı cinsiyet ayrımı gözetmeyen işler olmalıdır.

2-Her şeyi birlikte yapın. Çocuk bakımını eşit olarak paylaşın. Babaları çocuklukları boyunca onlarla daha yakından ilgilenmiş olsa bugün kaç kişi daha mutlu, daha dengeli olurdu, dünyaya daha olumlu katkılarda bulunurdu kim bilir?

3- Kızına toplumsal cinsiyet rolleri fikrinin tam bir saçmalık olduğunu öğret. Bir şeyi yalnızca kız olduğu için yapması veya yapmaması gerektiğini söyleme ona. Yemek pişirme bilgisi bir vajinaya doğumdan önce yüklenen bir özellik değil ki. Chizalum’u bir birey olarak gör lütfen. Zayıf ve güçlü yanlarını bireysel algıla.Toplumsal cinsiyet rollerine öyle derinden koşullanmış durumdayız ki gerçek arzularımıza, mutluluğumuza ters düştüklerinde bile onlara uygun davranıyoruz.

4- Hafif feminizm diye nitelendirdiğim şeyin tehlikelerinden sakın. Feminist olmak hamile olmak gibidir. Ya öylesindir ya değilsindir. Erkeklerle kadınların tamamen eşit olduğuna ya inanırsın ya inanmazsın. Dünyamız güçlü kadınları sevmeyen erkekler ve kadınlarla dolu. İktidarın erkeklere ait olduğunu düşünmeye koşullandığımız için güçlü bir kadın sapkınlık gibi geliyor bize. Bu yüzden kontrol altında tutulması gerekiyor. Güçlü kadınlar için şunları soruyoruz: Mütevazı mı? Gülümsüyor mu? Yeterince minnettar mı? Evcimen bir yönü var mı? Güçlü erkekler hakkında sormadığımız sorular bunlar, bu da iktidarın kendisinden değil kadınlardan rahatsız olduğumuzu gösteriyor. Güçlü kadınları güçlü erkekleri yargıladığımızdan daha sert yargılıyoruz, hafif feminizm buna izin veriyor.

5- Ona okumayı ve kitapları sevmeyi öğret. Kitaplar dünyayı algılamasına ve sorgulamasına yardım edecek, kendini ifade etmesine yardım edecek, ne isterse olmasına yardım edecek.

6- Ona dili sorgulamayı öğret. Önyargılarımızın, inançlarımızın, varsayımlarımızın deposudur dil. İnsanlar iyi niyetle kullanıyor ama ‘’prenses’’ sözcüğü varsayımlarla dolu, kızın narinliğini ima ediyor, gelip onu kurtaracak bir prens çağrıştırıyor, vb. Çocuğuna hangi sevgi sözcükleriyle hitap edeceğine kendin karar ver. Ona, kadınların yalnızca kadın oldukları için yapamadığı şeyler nelerdir? gibi sorular sormayı öğret. Kadınlarla onları ancak ilişkiler üzerinden değerlendirdiklerinde empati kurabilen, kadınları birey olarak göremeyen erkekleri sorgulamayı öğret. Tecavüzden söz ederken ‘’ya benim kızım, karım veya kız kardeşim olsaydı’’ diyen erkeklerin zihniyetini sorgulasın.

7- Evlilikten asla başarı olarak söz etme. Bir evlilik mutlu da olabilir mutsuz da, fakat bir başarı değildir. Lütfen Chizalum’a gerçekten adil bir toplumda kadınların evlenince erkeklerden beklenmeyen değişiklikleri yapmak zorunda kalmayacağını anlat.

8- Ona sempatik ya da sevimli görünmek zorunda olmadığını öğret. Onun görevi başkalarına sevimli görünmek değil, kendisi olmak; dürüst ve başkalarının eşit olduğunu bilen bir birey olmak. Kızlara sempatik, sevimli ve sahte olmalarını öğretiyoruz ama erkek çocuklarına öğretmiyoruz bunları. Tehlikeli bir şey bu. Pek çok seks avcısı kullanıyor bunu. Kızlar taciz edildiklerinde sessiz kalıyor çünkü sevilmek istiyorlar. Pek çok kız onlara zarar veren insanlara iyi davranmakla vakit kaybediyor. Pek çok kız onları inciten kişilerin ‘’duygularını’’ düşünerek hareket ediyor. Sevilmeye odaklanmanın feci sonuçları bunlar. Sevilmek, beğenilmek için şekilden şekle giren ve doğru dürüst nefes bile alamayan kadınlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz. Ona düşündüklerini söylemeyi öğret, gerçekten aklından geçenleri dile getirmeyi, açık konuşmayı öğrensin. Ona herkesin sevgisine ve beğenisine ihtiyacı olmadığını göster.

9- Ona bir kimlik kazandır. Ona ayrıcalığı, eşitsizliği ve kendisine zararı olmayan herkese değer vermeyi öğret. Evdeki yardımcıların da onun gibi insan olduğunu öğret, şoföre her zaman selam vermeyi öğret.

10- Kendisiyle ve görünüşüyle nasıl ilişki kurduğuna dikkat et. Bu konuda özenli ol. Makyaj yapmayı seviyorsa, yapmasına izin ver. Modayı seviyorsa istediği gibi giyinsin. Ama ikisini de sevmiyorsa onu rahat bırak. Onu feminist yetiştirmek, feminenliği reddetmeye zorlamak anlamına gelmiyor. Feminizm ve feminenlik birbirini dışlayan şeyler değillerdir. Chizalum’un görüntüsünü ahlakla ilişkilendirme hiçbir zaman. Ona mini eteğin ‘’ahlaksızlık’’ olduğunu söyleme asla. Giysilerin ahlak değil zevk ve çekicilik meselesi olduğunu öğret. Ana akım ve kısıtlı güzellik anlayışını çekici bulmayan pek çok birey ve kültür olduğunu bilsin.

11- Ona kültürümüzün biyoloji işine geldiği zaman toplumsal normların gerekçesi olarak kullanmasını sorgulamayı öğret. Toplumsal normların kökeni biyolojiyse, o zaman çocukların babaya değil anneye ait olması gerekir çünkü bir çocuk doğduğu zaman annenin biyolojik ebeveyn olduğundan eminizdir. Toplumsal normlar insanlar tarafından yaratılır ve değiştirilmeyecek bir toplumsal norm yoktur.

12- Ona cinsellikten söz et ve bunu erkenden yap. Kızına seksi anlatırken, cinsellik yalnızca bir üreme eylemiymiş gibi numara yapma. Bedeninin ona, yalnızca ona ait olduğunu öğret, istemediği bir şeye asla evet dememeli, baskı yüzünden hoşlanmadığı şeyleri yapmamalı. Hayır demek doğru geldiğinde hayır demenin gurur duyulacak bir şey olduğunu öğret ona. Dünyadaki her kültürde, kadın cinselliği utançla bağlantılıdır. Kadınların seksi olmasını bekleyen kültürler bile-Batı’dakilerin çoğu gibi- onların cinselliğe düşkün olmasını kabullenmez. Ona utançla kadın biyolojisini ilişkilendirmeyi reddetmeyi öğret.

13- Aşkı ve romantizmi de yaşayacak. Buna hazırlıklı ol. Ona sevginin yalnızca vermek değil aynı zamanda almak olduğunu öğret.

14- Ona baskıyı öğretirken baskıya uğrayanları kutsallaştırmamaya çalış. Azizlik itibarın ön koşulu değil. Kaba ve yalancı insanlar da insandır ve itibar görmeyi hak eder. Tolumsal cinsiyet söyleminde, kadınların ahlaki açıdan erkeklerden ‘’daha iyi’’ olması gerektiği varsayılıyor bazen. Ama öyle değiller. Kadınlar da erkekler gibi insan. Kadının iyiliği de kötülüğü de normal.

15- Ona farkı öğret. Farkı sıradan bir şeye dönüştür. Farkı normalleştir. Ona farka önem vermemeyi öğret. Bunun adil ve nazik davranmakla değil, insan olmakla, pratik olmakla ilgili olduğunu anlat. Çünkü fark dünyamızın gerçeklerinden biridir. Ona farkı öğretmekle çeşitlilik dolu bir dünyada yaşamayı öğretmiş olacaksın.

Yazan Juno

juno.afm@gmail.com

Bir Yorum

Cevap Yazın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Anadolu Rock Dünyaya Yayılır Mı?

Böceklerin Kaybolmasından Neden Endişe Etmeliyiz?