Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında yıllardır üst sıralarda yer alan Finlandiya, intihar vakalarının da en çok görüldüğü yerlerin başında geliyor. Finlandiya’yı en mutlu ülkeler listesinde Danimarka, Norveç ve İzlanda gibi özgürlük, eğitim, sağlık hizmetleri, gelir seviyesi gibi insan yaşamını kolaylaştıran unsurların gelişmiş olduğu diğer İskandinav ülkeleri takip ediyor.
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ise en mutlu ülkeler listesinde 19’uncu sırada. Verilere bakıldığında Finlandiya’da her 100 bin kişide görülen intihar oranı 11.6 iken, ABD’de bu rakam 10.1 civarında. Refah seviyesinin iyi olduğu İskandinav ülkeleri de intihar vakaları oranının yüksekliğiyle dikkat çekiyor.
Peki ama Finlandiya ya da ABD gibi vatandaşların mutlu olduğu, gelişmiş ve refah seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde neden insanlar intihar ediyor?
2011 yılında yapılan bir araştırma intihar vakalarıyla refah seviyesi arasında çok ilginç bağlantılar olduğunu ortaya çıkardı. İngiltere Warwick Üniversitesi, San Francisco Merkez Bankası ve New York Hamilton Koleji’nden bazı ekonomistlerin yaptığı araştırmaya göre, gelişmiş ülkelerdeki gelir adaletsizliğinin azalması, insanları komşuları, akrabaları ve iş arkadaşlarıyla daha fazla kıyaslamaya itiyor ve kendilerini daha çaresiz hissettiriyor.
Yaş ilerledikçe artan rekabet insanları umutsuzluğa itiyor
Dartmouth Koleji ekonomi uzmanlarından David Blanchflower yakın bir zamanda yaptığı bir araştırma da bu teoriyi destekliyor. Blanchflower, “Tüm dünyada özellikle de düşük eğitim seviyesine sahip çalışan kesimin hayata tutunmak için daha çok çaba sarf ettiği görülüyor. Bu durum ABD’de daha da belirgin. Kendini umutsuz hisseden insanlar hayatlarına son veriyor. İntihar ediyorlar ya da uyuşturucu ve ilaç zehirlenmesi sebebiyle hayatlarını kaybediyorlar.” diyor.
Finlandiya’da soğuk ve havanın kapalı olduğu kış günlerinin uzun olduğu herkesçe biliniyor. Elbette bu durum da intihar vakalarını artıran etkenler arasında. Ancak ilginç bir nokta var ki, Finlandiya’da da tıpkı ABD’de olduğu gibi gelir eşitsizliği hızla azalıyor. Finlandiya’da en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesim, en düşük gelire sahip yüzde 20’lik kesime oranla dört kat fazla kazanıyor. Gelir eşitsizliği, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ortalamasına göre çok daha düşük seviyede.
Umutsuzluğun zirve yaptığı yaş 50
David Blanchflower’ın 41 farklı ülkedeki verileri inceleyerek yaptığı araştırmaya göre mutsuzluk seviyesi orta yaşlarda doruk noktasına çıkıyor. Tüm bu ülkelerde, insanların moralinin en bozuk olduğu yaş ortalaması 50.
İnsanları intihara götüren sebepler arasında umutsuzluk, gerginlik, yalnızlık, yorgunluk, depresyon, stres, uykusuzluk gibi 15 farklı etmen bulunuyor. İnsanlar yaşlandığı zaman kendi hayatlarını kıyaslamaya başlıyor. Bu kıyaslama Facebook ya da Instagram’da ifşa edilen başka insanların hayatlarıyla yapılan kıyaslamadan çok daha farklı. Yaş ilerledikçe insanlar bazı değerleri geç anladığının farkına varıyor. Akranlarının öldüğüne şahit oluyor ve geri kalan ömründe ne yapabileceğini düşünüyor.
Blanchflower, araştırmasında insanların 70’li yaşlarına geldiğinde daha olgun ve mutlu olduğunu belirtiyor. Bunun yanında, hayatta başa gelen zorluklara karşı iyimser düşünen insanların daha uzun yaşadığını söylüyor.
Euro News
Açık bir dille yazılmış güzel bir yazı. Özellikle çeviri kısmı hoşuma gitti. Devamını bekliyoruz 🙂