Bu yazıyı yazıp yazmama konusunda çok kararsız kaldım. Fuzuli geliyordu. Böylesine aşikâr bir şeyi kaleme almak zorunda kalacağım hiç aklıma gelmezdi desem nahif gelebilir ama nahiflik değil. Meselenin ne kadar kötü olduğunu ve hepimizin bu davranışın sürekli yeniden üretilmesinde bir rol oynadığımızı değerlendirmeye karşı derin (ve bilinçli) bir isteksizlikti benimki. Bunu belirttikten sonra, bu yazıda oğullarımızı yetiştirmeye yönelik net ve basit ipuçları sağlamaya çalışacağım.
Kocamla iki çocuk yetiştiriyoruz: bir oğlan ve bir kız. Evimizde çifte standart yok (özellikle cinsel anlamda). Kurallar herkes için geçerli. Büyüdüğüm evde de kural aynıydı ve sadece bir kız kardeşim vardı. Cinsellik bizi utandırması değil güçlendirmesi gereken bir şeydi. Seks yapma konusunda karar verme hakkının bize ait olduğu söylendi hep (özellikle de babamız tarafından), tek bir şartla, bu KENDİ KARARIMIZ olmalıydı, başkalarının dayatması/iradesi/ısrarıyla pasif şekilde veya isteksizce boyun eğdiğimiz eylemler değil.
İnsanlar oğlanları farklı şekilde yetiştirmemiz gerektiğini yazdıklarında (ki bugünlerde epeyce yazıyorlar) şöyle diyorum: Ben bunu yapıyorum. Tanıdığım herkes bunu yapıyor. Ve yaşıtlarımla siyasi görüşlerimiz her zaman uyuşmasa da (şok edici görünebilir), oğlunu istismarcı bir pislik olarak yetiştiren hiçbir tanıdığım yok. Ama kabul ediyorum ki bu benim şanslı olduğum anlamına geliyor. Bu yüzden, eğer bu konuda geri kaldığınızı veya oğlunuzu bu şekilde yetiştirmek için aktif çaba göstermediğinizi düşünüyorsanız, başlamak için bundan iyi zaman olamaz. Söz veriyorum. Yüz yüze kalacağımız ebeveyn/bakıcı sıkıntıları ile entelektüel olarak paralize olmaktansa şimdi başlamak daha iyi. İpin ucunda çok fazla şey var.
Öncelikle ve en önemlisi şunu açıklayayım: kötü (aslında suç demek lazım) davranışlar gerçekleştirdiklerinde, bunun (esasen) erkeklerin yanına kalmasına imkân veren ve oğlanlara erkek olmanın tek yolunun bu davranışa öykünmek olduğunu söyleyen bir kültürü değiştirmek istiyorsanız, oğullarımıza verdiğimiz mesajlara iyice bakmamız gerekiyor. Hepimizden konfor alanlarımızın dışına çıkmamızı istiyorum. Kültürlerimizin (ne olursa olsunlar) çocuklarımızı (ve kendimizi) her zaman başarıya hazırlamadığını görmemizi istiyorum. Bu ipuçlarından bazıları “herhalde yani!” dedirtecek kadar açık olabilir ama yine de söylenmeleri gerekiyor çünkü basitliklerinden önemsiz olduklarını çıkarırsak, bu, çocuklarımızın (cinsiyetleri veya toplumsal cinsiyetleri ne olursa olsun) tümünün duygusal sağlığına zarar verecektir.
- Oğlanları duygularını keşfetmeye cesaretlendirin ve bu sırf öfke duygusu olmasın. Oğlanlar da ağlayabilir.
- Oğlanların, duygusal bağ kurma arzusunun sırf vulva ve vajinası olan insanlara has olmadığını bildiklerinden emin olun.
- Oğlanların seks istemesinde bir sorun olmadığını, bunu (rıza varsa) kızların da istediğini bilmesine izin verin.
- Oğlanlara pembe giyinme veya “erkek çocuklarına ayrılmış” (ki her şekilde saçma bir şey zaten) bölümlerde olmayan oyuncakları ve etkinlikleri keşfetme özgürlüğü tanıyın.
- Oğlanların saç uzatmasına ve Nuh’u nebiden kalma eski stereotiplere kafa tutmasına izin verin.
- Onlar (veya cinsel yönelimleri) hakkında varsayımlarda bulunmaktansa, oğlanlara, ne olduklarını bize kendileri söyleme şansı tanıyın.
- Oğlanlara, güçlü kızlardan ve kadınlardan korkmak yerine onlara gıpta edileceğini ve saygı duyulacağını öğretin.
- Oğlanlara, birlikteliklerin çekişmeli olmaması gerektiğini; dostluk ve romantik ilişkilerin asla kazananı veya kaybedeni olmaması gerektiğini öğretin. Eşitlik olmalı, bir güç dengesizliği değil.
- Oğlanları, okulda, sahada, yaşamda geleneksel erkeklik beklentileri ile karşılaştıklarında, buna karşı çıkmaya cesaretlendirin.
- Oğlanları, etik olmayan davranışlara karşı ses çıkarmaya cesaretlendirin.
- Oğlanlara, biri bunu özellikle rica etmiyorsa/sormuyorsa, bedenlerin yoruma açık olmadığını anlatın.
- Oğlanlara, biri onlardan bunu açıkça istemediği müddetçe, kimsenin onların cinsel organını görmeyi istemeyeceğini söyleyin.
- Oğlanlara nasıl izin isteneceğini örnekleyerek gösterin. Rıza, sadece seks ve bedenler için geçerli bir sözcük olamaz. Bu durumlar için gençken bir pusulanız varsa, yaş aldıkça davranışları müzakere etmeniz çok daha kolaylaşır. “Seni öpebilir miyim?” veya daha basit olarak: “Bilgisayarını ödünç alabilir miyim?” (Ne tür bir örnek verdiğiniz umurumda değil, sadece onlara bunu nasıl yapacaklarını gösterin!)
- Oğlanlara, izin istediklerinde reddedilmeleri halinde bununla nasıl başa çıkacaklarını ve nasıl yanıt vereceklerini örnekleyerek gösterin. Örneğin “Sorun değil. Anlıyorum.” Onlara “Üzüldüm ama sorun değil. İzin verip vermemek tamamen hakkın,” demeyi bile öğretebilirsiniz. (Gençler bunu yapmayı kendiliğinden bilemezler.)
- Kötü davranışları söyleyin. Bunu açık ve net yapın. Muğlaklık bir işe yaramaz. Haberleri açın, suç teşkil eden davranışlara dair kamuoyunun gündemine gelmiş bu örneklerin neden ve nasıl kabul edilemez olduğunu açıklayın ve gerekirse bunu her gün tekrarlayın. İşler öyle bir şekilde gelişti ki, “kötü davranış modeli” diye anlatacağımız istemediğimiz kadar örnek var önümüzde, dolayısıyla bunlar üzerinden evde sohbet açmaya çalışın.
Ve bu yazıdan tek bir şey hatırınızda kalacaksa şu olsun:
Oğlanların doğuştan “istismarcı” olduğunu düşünmeyin. Değiller. Böyle kalmalarını sağlamak da bizim elimizde.
Kaynak: https://www.salon.com/2017/12/16/how-to-raise-boys-not-predators_partner/
Çeviri: Serap Şen | Dünyadan Çeviri