Sümerli Ludingirra: Geçmişe Dönük Bilimkurgu
Ludingirra yetmiş beş yaşlarında Sümerli bir emekli öğretmen, şair ve yazar. Ait olduğu Sümer kültürünün değişmesini ve unutulmasını istememektedir. Yaşı gereği öğretmenliği bırakmış olsa da kendi deyişiyle şairlik ve yazarlığı ölene dek sürecektir.
Kültürünün kaybolmasını engelleyemese dahi gelecekte onları anabilmemiz umuduyla yazmaktadır. Bunun için en güzel yol olarak da, çocukluğundan başlayarak kendi yaşam öyküsünü ve yaptığı araştırmaları anlatmayı seçer.
Doğup büyüdüğü şehir Nippur’dan başlayarak ailesini, çocukluğunu, okulunu, ilk aşkını ve arkadaşlarını anlatır. Kendi şiirlerini de ekler anlatısına. Geleneksel kutlamaları ve şehirdeki hadiseleri birinci ağızdan anlatır okuyucularına.
Kitabı okurken Ludingirra’yı günümüzde yaşamış biriymişçesine hatta karşılıklı oturup da hikayelerini dinlemişçesine benimsemek, onun gençliğini ve sevdiklerini anlatırken ki duygularının sıcaklığını hissetmek mümkün.
Kitabın yazım hikayesi de ilginç: Kitap Muazzez İlmiye Çığ tarafından İstanbul Arkeoloji Müzesi’ndeki “Çiviyazılı Belgeler Arşivi”nde bulunan tabletlerin bir derlemesidir.
Ludingirra, Enheduanna ve Dingiraddamu ile birlikte ismi bilinen üç şairden birisidir. 4000 yıl önce yaşadığı düşünülen Ludingirra’nın annesi, babası ve karısı için yazdığı şiirler kendisinden 500 yıl sonra Anadolu’da ve Mezopotamya’da okunmaya, kopyalanmaya devam etmiştir.
Ludingirra’nın annesine yazdığı şiirden bir parça:
Annesine dönen bir esirin müjdesidir o.
Annemin beşinci tanımını vereyim:
Annem çam ağacından bir araba, şimşirden bir tahtırevan,
Parfümle kokulandırılmış güzel bir giysi,
Kendisine tam uyan, çiçekten bir taçdır o.
Sana verdiğim bu tariflere göre annemi tanıyacaksın, lamalara sahip olan o hoş kadın işte benim annemdir. Benden haber için kulak kesilen ona,
Haberi neşe ile götür,
“Sevgili oğlun Ludingirra’dan selam” de ona!
Ludingirra benim dedemdir