in

Kuleşov Efekti Üzerinden Sinemada Montajın Önemi

Nasıl ki Dostoyevski, kendisi ve Rus edebiyatının diğer büyük yazarları için “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık” diyorsa; genç Sovyet Sineması’nın da Kuleşov’un kurgu üzerine yaptığı öncü çalışmalarla şekillendiğini söyleyebiliriz. Kuleşov’dan etkilenen ve aralarında Pudovkin, Eisenstein, Vertov gibi  -kimileri Kuleşov’un öğrencisidir- sinema dehalarının da bulunduğu pek çok genç yönetmen kurgunun sinemadaki yeri üzerine düşünmüş, yenilikçi arayışlarla bu genç sanat dalının biçimlenmesine katkıda bulunmuşlardır.

Peki Kuleşov Efekti olarak anılan deney neydi ve neyi kanıtlamak istiyordu? Sinemada her planın, kendinden önceki ve sonraki plana göre yeni bir anlam kazanacağını düşünen Kuleşov oldukça basit ve bir o kadar da etkili bir deneme yapmaya karar verdi.

Çarlık Rusya’sının ünlü oyuncularından olan İvan Mujukin’in yüzünün aynı çekimini masada dumanı tüten bir kase çorbadan, tabutta uzanan ölü bir çocuktan ve oldukça güzel genç bir kadının görüntülerinden sonra kurguya ekledi. İzleyenler Mujukin’in yüzünde sırasıyla açlık, üzüntü ve cinsel bir beğeni gözlemliyordu; oysa yüz aynıydı anlamı değiştirense kendisinden önce gelen plandı.

Kuleşov kurgunun sinemadaki önemini belirtmek için bir başka deney daha yaptı. Süslenmekte olan bir kadını pek çok kadın oyuncudan kestiği planlarla tek bir kadın olarak yansıttı. Kimi kadınların bacaklarını, kimisinin yüzünü, bazılarınınsa saçlarını ve ayaklarını ayrı planlar olarak çekti ve gerçekte olmayan ancak sinema aracılığıyla yaratılmış bir kadın oluşturmayı başardı.

Kuleşov tiyatro kökenli aktörlerin abartılı oyunculukları yerine oyuncuları doğaçlama yapmalarına izin verecek şekilde serbest bırakarak sinemasal gerçekliği kurgu üzerinden oluşturabileceğini düşünüyordu. Bir sinema dergisine yazdığı makalesinde görüşlerini şöyle özetliyordu:

“Üzerine harfler yazılarak dağıtılmış ayrı küpleri bir araya getirerek, kelime veya cümle kuran çocukların yaptığı gibi, yönetmen de filmi yapmak için ayrı, birbirleriyle ilgisi olmayan, farklı an ve günlerde çekilmiş parçaları bir araya getirerek, dağınık pozları en uygun, anlamlı, eksiksiz ve düzenli bir şekilde sıralamalıdır. Bu da filmin montajını anlatan en basit, en ilkel şemadır…Ben çektiğim sahneyi, aktör Mujukin’in ön planı olan sahneyle ve diğer değişik sahnelerle yer değiştirdim (çorba tabağı, kız, çocuk tabutu vb.), arkasından ve önünden gelen sahneye göre, bu bölümlerin değişik manalara geldiğini gördüm. Aynı karedeki insan yüzü farklı ifadelere bürünüyor. İki ayrı sahnenin birleşmesinden yeni bir mana, yeni bir temsil, bu sahnelerin hiç de ifade etmediği, üçüncü bir anlam ortaya çıkıyordu. Bu keşfim, beni hayrete düşürdü. Bundan sonra montajın ne kadar büyük bir güce sahip olduğunu kavrayabildim.”

Deneyi şuradan izleyebilirsiniz.

Yazan Hidayet Marsilya

Dünyayı gezmek istediğim zamanlarda Google Earth imdadıma yetişir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Kadına Şiddette Bir Sapma: Şerife

Çeyrek Asırlık Bir Direnişin Adı: Cerattepe