Bu yazıda sizlere Meksika ve Mezoamerika müziğinden ve onun en iyi temsilcilerinden biri olan Lila Downs’tan bahsetmek istiyorum. Osaka doğumlu Meksikalı Lila Downs’un sesi ile Mixtec, Zapotec, Maya ve Nauatl müziklerinin geçmişten günümüze gelen duygularını yaşanmışlıklarını duyuruyor bizlere.
Henüz anlatımın derinliğine girmeden Black Magic Women adlı bildik bir parçaya kulak vermenizi diliyorum.
Lila Downs, Meksika’nın Amerikan topraklarına yayılan kültürlerinin izini süren bir aileden geliyor. Babası İskoç, İngiliz ve Amerikan sanat ve sinematografi profesörü, annesi ise Mixtec kaberelerinde şarkı söyleyen bir sanatçı. Ailesinden gelen tüm bu birikimi, ses ve antropoloji eğitimi ile tamamlamış Lila Downs. Ünlü saksafon sanatçısı Paul Cohen ile birlikte uzun yıllar kulüplerde şarkı söyleyen Downs’un bu birlikteliğinin evlilik ile sonuçlanması ise onu Amerika ve müzik piyasalarına taşımış. Şimdi ise hem bu karmaşayı ayırt etmenizi hem de Lila Downs’u daha yakından tanımanızı sağlayan bir parçayı paylaşıyorum sizinle: Minimum wage.
Sinemaseverlerin hemen hatırlayacağı Frida filminden, Burn it Blue adlı parçayla en iyi şarkı dalında akademi ödülü kazanan Downs, sanat yaşamında film müzikleri ile ünlenmeye devam etti. Ünlü yönetmen Carlos Saura’nın filmlerinde yine Lila Downs’un “Tortilla Soup“, “Real Women“, “Have Curses” ve “Fados“u eminim hatırlayacaksınız. Şimdi ise Ojo de Culebra adlı şarkıyı dinliyoruz.
Lila Downs’un birçok albümüne Lucinda Williams gibi sanaçtılar ve The Bue Nil gibi birçokk sanatçı eşlik etti.
Lila Downs’un Meksika’nın geleneksel edebiyatında önemli bir yere sahip ‘La Llorona’yı anlatan aynı adlı bir şarkısı var. Merak edenler için ilginç bir anlatısı var ‘La Llorana’nın’ ama işte biraz araştırmanız gerekecek.
Şarkılarında Meksika edebiyatından trajik öykülere yer veren Lila Downs, buğuylu sesiyle şarkılarını söylerken anlattığı öyküleri yaşıyor gibidir. Sesindeki büyü o kadar güçlü ki; Dalai Lama tarafından onurlandırılan tek sanatçı ünvanına sahip.
Sahnede geleneksel kıyafeti ile Meksikalı kadınların günlük hayatını yansıtan Downs, şarkılarında yer alan karakterleri adeta yeniden yaşatıyor. Downs’dan “La Cama de Piedra” adlı parçayı dinliyoruz.
Meksikanın geleneksel müzik kalıpları bolero ya da Kızılderililerin Zapotec kültürlerine ait parçalarla birlikte duygusal caz ritmlerini de başarıyla seslendiren sanatçı adeta 21 yüzyılın dünya kültür elçisi konumunda.
Cumbias, rancheras ve diğer eklektik karışımlardan doğan besteleri onun egzotik ve çarpıcı sesi ile sahnede birleşince Lila Downs kısa zamanda uluslararası üne kavuşan ender sanatçılardan. Çıkardığı albümler ile dünya müzik tarihinde yerinin kolayca doldurulamayacağını söyleyebilirim.
Lila Downs besteleri ile dünya müzik listelerine girmeye çok yakın bir aday olmasına rağmen kalbiyle hissetmediği hiçbir müziği yapmamak için stüdyolardan uzak kalmaya çabalıyor. Çok özel konserlerle Müzik yaşamına devam eden sanatçı, kalbi ve ruhuyla seslendirdiği eserlerini dinleyicilerine sunmaya devam ediyor.
Son şarkımız, Lila Downs, Nina Pastori ve Soledad Bravo üçlüsüne ait. Her biri de özellikle radyo dönemlerimde yer verdiğim, anlattığım muhteşemlikler. Akıl Fikir Müessesesi yazılarında da söz etmeli değil mi? Tabi zamanını bilemiyorum, bu nedenle pek yakında diyelim. Yaşamınızın Dünya’nın renkleri gibi pırıl pırıl geçmesini dilerim. Sağlıcakla