in

Negri ve Hardt’ın Son Kitapları “Meclis” Yayınladı

“İmparatorluk”, “Çokluk”, “Duyuru” gibi yayınlandıkları dönem dünya sol hareketinde ciddi tartışmalar yaratan kitapların altında imzaları bulunan Antonio Negri ve Michael Hardt’ın yeni kitapları “Meclis”, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı. Çevirmenliğini Akın Emre Pilgir’in yaptığı kitap yükselen aşırı sağcılık ve devletlerin otoriterleşmesine karşı mevcut toplumsal hareketlerin durumunu ve iktidar olanaklarını tartışıyor.

Arka Kapak Yazısı:

“Önümüzde artık alıştığımız bir senaryo var: Adaletsizliğe ve tahakküme karşı insanlara esin veren toplumsal hareketler açığa çıkar, kısa süreliğine küresel manşetleri ele geçirir ve ardından gözlerden silinip gider. Karşılarına aldıkları münferit otoriter liderleri devirseler bile, şimdiye dek yeni ve kalıcı alternatifler yaratamamışlardır. Birkaç istisna dışında bu hareketler ya radikal özlemlerini terk edip mevcut sistemlerin içine dahil olmuşlar ya da acımasız baskılarla bozguna uğratılmışlardır. Çoğunluğun ihtiyaçlarına ve arzularına seslenen bunca hareket, neden kalıcı bir değişim getirememiş ve yeni, daha demokratik, daha adil bir toplum kuramamıştır?

Sağcı politik güçler yükselip dünyanın çeşitli yerlerinde iktidara geldikçe, politik muhaliflerine saldırmak için olağan hukuki prosedürleri askıya aldıkça, yargıyla basının bağımsızlığını ortadan kaldırdıkça, kapsamlı gözetim operasyonları yürüttükçe, tabi konumdaki çeşitli gruplar arasında korku atmosferi yarattıkça, ırksal veya dinsel saflığı toplumsal aidiyetin koşulları olarak koydukça, göçmenleri toplu sınır dışı etmeler ve daha kötüsüyle tehdit ettikçe bu soru çok daha büyük bir ehemmiyet kazanmaktadır. İnsanlar bu hükümetlerin eylemlerini protesto edeceklerdir ve bunu yapmaya da hakları vardır. Fakat protestolar yetmez. Toplumsal hareketlerin kalıcı bir toplumsal dönüşümü de harekete geçirmesi gerekir.

Bugün hepimiz, politik varsayımlarımızdan bazılarının sorgulanmasını gerektiren bir geçiş aşamasında yaşıyoruz. Sadece iktidarı nasıl alacağımızı değil, ne tür bir iktidar istediğimizi ve belki de daha önemlisi neye dönüşmek istediğimizi de sormak zorundayız. Hegel’in dediği gibi, “her şey Hakiki olanın sadece Töz olarak değil aynı zamanda Özne olarak kavranıp ifade edilmesine bağlıdır.” İktidarı olduğu haliyle değil, farklı bir şekilde ele geçirebilmeleri, tamamen yeni, demokratik bir toplum yaratmaları ve en önemlisi yeni öznellikler kurabilmeleri için kendimizi, hareketlerin nasıl temel toplumsal ilişkileri yeniden tanımlama potansiyeline sahip olduklarını görecek şekilde hazırlamak zorundayız…”

Yazarlar Hakkında

Antonio Negri

1933 yılında İtalya’nın Padua kentinde doğdu. Yirmi üç yaşında Alman tarihselciliği üzerine hazırladığı teziyle felsefe diploması aldı. 1957-1958 yılları arasında Benedetto Croce Tarihsel Çalışmalar Enstitüsü’nde çalıştı ve 1959 yılında Hukuk Felsefesi profesörlüğü unvanını kazandı. 1967 yılına dek Padua Üniversitesi’nde asistan olarak görev yaptı ve aynı yıl devlet kuramları alanında profesör oldu.

Negri’nin yayıncılık faaliyeti 1956’da, Padua Üniversitesi’nin öğrenci temsilcileri dergisi olan Il Bo’nun direktörlüğüyle başlar. 1959’da İtalyan Sosyalist Partisi’nin yerel konseyine seçilen Negri, partinin Padua bölgesi yayını olan Il Progresso Veneto dergisinin yöneticiliğini yapmaya başlar. Partinin Hıristiyan Demokrat Parti’yle koalisyona girmesi üzerine Negri Sosyalist Parti’den ayrılır.

1969-1973 yılları arasında etkinlik gösteren Potere Operaio çevresinin kurucularından olan Negri, bu siyasal oluşumun en ünlü kuramcısı olarak ön plana çıkar. Hareketin dağılmasından sonra ise Autonomia Operaia Organizzata (Örgütlü İşçi Otonomu) hareketinin kurucuları arasında yer alır, 1978-79 yıllarında zamanının çoğunu Paris’teki École normale supérieure’de geçirir.

Nisan 1979’da Negri, Aldo Moro’nun Kızıl Tugaylar tarafından kaçırılıp öldürülmesi sonrasında açılan soruşturma çerçevesinde diğer Autonomia üyeleriyle birlikte tutuklanır ve Kızıl Tugaylar’ın lideri olmak, Aldo Moro’nun kaçırılmasını planlamak gibi suçlamalara maruz kalır. Her ne kadar sonraki yıllarda Kızıl Tugaylar’la bağlantısı olmadığı açıklık kazanacak olsa da, Negri şaibeli bir yargılama sürecinin sonucunda toplam 34.5 yıl hapis cezasına çarptırılır.

Marx Beyond Marx yayımlanıp İtalya’da edebiyat dışı kitap listelerinde bir numaraya yerleştiğinde Negri hapistedir ve 1983 yılında Radikal Parti’nin yürüttüğü kampanya sayesinde bu partinin listesinden İtalyan Parlamentosu’na seçilene dek hapiste kalır. Eylül 1983’te Bakanlar Kurulu’nun dokunulmazlığını kaldırmaya karar vermesiyle Negri İtalya’yı terk eder ve 1997 yılına dek yaşayacağı Fransa’ya geçer. 1 Temmuz 1997 günü devlet terorizminden kaynaklanan “kurşun yılları”na bir son vermek için İtalya’ya geri döner ve cezasının kalan kısmını çekmek üzere Roma’daki Rebibbia Hapishanesi’ne konur. İmparatorluk’u bu hapishane dönemi esnasında yazan Negri, 2003 baharında serbest bırakılır.
Negri’nin İngilizce olarak yayımlanan kitapları: The Savage Anomaly: The Power of Spinoza’s Metaphysics and Politics, Minneapolis: University of Minnesota Press, 1991 [Yaban Kuraldışılık-Spinoza Metafiziğinin ve Siyasetinin Gücü, Çev. Eylem Canaslan, Otonom Yay., 2005]; Marx Beyond Marx: Lessons on the Grundrisse, New York: Autonomedia, 1991 [Marx Ötesi Marx-Grundrisse Üzerine Dersler, Çev. Münevver Çelik, Otonom Yay., 2006]; The Politics of Subversion: A Manifesto for the Twenty-First Century, Cambridge: Polity Press, 1989 [Yıkıcı Politika-21. Yüzyıl İçin Bir Manifesto, Çev. Akın Sarı, Otonom Yay., 2006]; Revolution Retrieved: Selected Writings on Marx, Keynes, Capitalist Crisis and New Social Subjects 1967-1983, Londra: Red Notes, 1988; Time For Revolution, Continuum, 2003 [Devrimin Zamanı, Çev. Yavuz Alogan, Ayrıntı Yay., 2005]. Félix Guattari ile birlikte: Communists Like Us: New Spaces of Liberty, New Lines of Allience, New York: Semiotext(e), 1990. Michael Hardt ile birlikte: Labor of Dionysus: A Critique of the State-Form, Minneapolis: University of Minnesota Press, 1994; Empire, Harvard University Press, 2000 [İmparatorluk, Çev. Abdullah Yılmaz, Ayrıntı Yay., 2003]; Multitude-War and Democracy in the Age of Empire, Penguin Press, 2004 [Çokluk-İmparatorluk Çağında Savaş ve Demokrasi, Çev. Barış Yıldırım, Ayrıntı Yay., 2004].

Michael Hardt

Duke Üniversitesi’nde edebiyat profesörüdür. Kendi yazdığı Gilles Deleuze: An Apprenticeship in Philosophy (1993) [Gilles Deleuze: Felsefede Bir Çıraklık, Çev. İsmail Öğretir ve Ali Utku, Birey Yay., 2002] kitabının yanı sıra, Antonio Negri ile birlikte Labor of Dionysus: A Critique of the State-form (1994) [Dionysos’un Emeği-Devlet Biçiminin Bir Eleştirisi, Çev. Ertuğrul Başer, İletişim Yay., 2003] kitabını kaleme almıştır. Paolo Virno ile birlikte Radical Thought in Italy (1996) [İtalya’da Radikal Düşünce, Çev. Sinem Gözer, Selen Göbelek, Otonom Yay., 2005] ve Kathi Weeks ile birlikte The Jameson Reader (2000) kitaplarının editörlüğünü yapmıştır. Halen Pier Paolo Pasolini’nin yazı ve filmlerinin yanı sıra XX. yüzyıl edebiyatında modernizm ve realizm üzerine çalışmaktadır.

Yazan narin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

ADA Araştırma’dan İstanbul İçin Çarpıcı Seçim Anketi

“Kadıköy’e Gelmeyin!”