in

Müzikteki Şeytan: Diabolus In Musica

Latince “Müzikte Şeytan” anlamına gelen bu sözcüğü, müzik terimleriyle tanımlarsak içinde üç tam nota barındıran artık dörtlü ya da eksiltilmiş beşli aralığa verilen addır. Triton ve şeytan aralığı olarak da bilinir. Artık dörtlü majör ve minör gamların 4.-7. dereceleri arasında bulunur.

Kullanılması zor bir aralık olup dizideki en uyumsuz sestir, uyumsuzun uyumsuzu olarak da nitelendirilen triton, Ortaçağ müzik teorisinden çıkarılmıştır. Elde edilen uyumsuz sesin nedeni de irrasyonel bir sayı olan 1/√2 oranında titreşime neden olmasıdır. İrrasyonel sayılar, kaotik bir yapı gösterir. Bu oranda titreşen kütleler birbirinden ne kadar uzakta olursa olsun aralarında asla uyumlu bir ilişki olmaz.

Tritona atfedilen şeytanilik ise müzikte kullanıldığında spritüel bir gerilim yaratmasından kaynaklanır.

Triton’da kök notasıyla beşinci derece notanın yarım ton düşürülerek kullanılması, mükemmele tamamlanmayı eksilttiğinden bir askıda kalmışlık ya da rahatsız edici bir uyumsuzluk olarak duyumsanır. Tam bu noktada belirlenen bir ölçü çerçevesinde tanımlanan güzellik, düzen, triton kullanımıyla bozulmuş, bu sefer uyumsuz seslerden oluşan, gerilimli yeni bir düzen yaratılmıştır. Korku filmlerinde kullanılan tüyler ürpertici tınılar da bu gerilimler sayesinde elde edilmektedir.

Tritonların en meşhuru fa-si artmış aralığıdır. Ortaçağ’da kilise bu aralığı “Şeytan Aralığı” olarak kabul eder ve hem kilise müzisyenleri hem de kiliseye dışarıdan müzik yapan müzisyenler tarafından kullanılmasını yasaklar.

“Diabolus in Musica” yani “Müzikteki Şeytan” ifadesi buradan gelir. Bu ifadenin çıkıp yaygınlaşmasına sebep olan hurafe ise şöyledir: Gotik dönemde insanlar tek sesli müzik eşliğinde dua ederlerken kilisenin yüksek tavanında yankılanan ve yansıyan ses “tam beşli” aralığı olarak duyulmuştur. Kilise ahalisi bunun “Tanrı’nın Sesi” olduğunu düşünmeye başlamış ve daha sonraları da Gregorian ezgilerine bu beşli aralığı eklemişlerdir. Sonuçta triton da tam beşli değil eksik beşli olduğu için, buna da “Şeytan Aralığı” denilmiştir. Gotik dönem ve Notre Dame sürecinde başka aralıkların da benzer gerekçelerle yasaklanmasına sebep olan Fa-Si aralığı, yani “Diabolus in Musica” kalıpları özellikle Barok müzisyenler tarafından kullanılmıştır. Barok müziyenler içinde Thomasso Albinoni, Antonio Vivaldi ve özellikle Johann Sebastian Bach gibi birçok kilise müzisyeninin olduğunu hatırlayacak olursak, Kilise’nin müzikte koyduğu katı kuralların yine Kilise müzisyenleri tarafından çiğnendiğini söyleyebiliriz.

Triton, Black Sabbath öncülüğünde heavy metalde de oldukça kullanılmıştır. Şeytan Aralığı’nın kullanıldığı parçalara örnekler:

Yazan fionamimi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Performans Sanatı: Cesur Bir Yüzleşme ya da Korkutucu Bir Safsata

Slavoj Zizek Uyarıyor: Geri Dönüşüm, Organik Gıda, Bisiklet… Dünya Böyle Kurtarılmaz