in

Keyif Dostlarına Pratik Bilgiler: Hangi İçki Hangi Sıcaklıkta İçilmeli?

İçiyoruz evet. Kimimiz akşamdan akşama, kimimiz düğünde, bayramda… İçki masalarında çok konuşulan içki kültürü mevzusuna, naçizane katkıda bulunmak için sizler için araştırdık:

İçkilerin ideal içim sıcaklıkları.

Amerikan viskisi(Bourbon, burbon) çok buzla, İskoç viskisi az buzla, pilsner ya da düşük gövdeli bir lager 2-7 santigrat derecede, genç bir kırmızı şarap 12-15 santigrat derecede… ya da hiç!

Bir ürün için tanıtım hazırlamıyorsanız, alkollü içecekler yarışmasında değilseniz, bu bilgilerin pek kıymeti yok aslında. Zevk için içiyorsunuz ve hangi içkiyi nasıl tüketeceğinize siz karar veriyorsunuz. Damak sizin nihayetinde. Biranızı ısıtarak içebilirsiniz -ki açık sarı renkli ve düşük alkollü biraların sobanın üzerinde ısıtılarak içildiğine şahit olmuşluğum var-  ya da zenginseniz burbonunuzu  da ısıtabilirsiniz. Bu tamamen size ait bir tercihtir. Ancak dünyanın direklerinin genel kabul üzerine kurulu olduğunu düşünürsek evrensel damak zevklerini önemsemek gerekebiliyor. Bunun için, içkilerin ve ideal içim ısılarının genel kabulü üzerine bir şey yazmak gerekir diye düşündük.

İçki sözcüğü Türkçede alkollü içecekleri tarif ediyor uzun zamandır. İçki kültürü üzerine çok fazla şey söylendi. Uzman gastronomlar alınmasın ama en fazla ve kayda değer sözler, içki masalarında edildi. Deneyimlere saygımızı baki tutarak sizler için ülkemizde en çok tüketilen içkilerin ideal içim sıcaklıklarını araştırdık.

Şarap ve Şampanya

Kırmızı şarap oda sıcaklığında içilir. Tabii ki odanızın kaç derece olduğuna bağlı olarak! Eğer 18-20 derece aralığında bir odada bulunuyorsanız sıkıntı yok ancak yaz mevsiminde Güney Ege’de bir sahil şehrinde klimasız bir odadaysanız kırmızı şarabınızı soğutmanız gerekecektir. Eğer ideal içim sıcaklığına düşürmezseniz kırmızı şaraptaki kekremsilik artar, şarap ağzınıza yapışır, ağınızı burar ve çok sevimsiz bir tat verir. Aynı şarabı soğutup 20 derecelere getirirseniz, bu sevimsiz algı ortadan kalkar, aynı şarap dengeli ve güzel tadar. Eğer kırmızı şarabınızı dolapta unutup gereğinden fazla soğutursanız da  şaraba lezzet veren aromaların birçoğunu yok edersiniz. Ama burada şunu söylemek isteriz. Eğer şarabınız içim kalitesi açısından yerlerde sürünen cinsten bir şarapsa -ki buna halk arasında köpek öldüren de denir- soğutmanız hiç fena bir fikir olmayacaktır. Soğukluk şarabınızdaki kötü aromaları baskılayacak ve içilebilir hale getirecektir.

 

“En iyi keyfi almak adına kırmızı yıllanmış dolgun şaraplar için 16 ile 18 derece aralığı, genç kırmızıları 12 ile 16 derece aralığı, dolgun beyazları için 8 ile 10 derece aralığı, genç beyazları için ise 6 ile 8 derece aralığı en iyi lezzeti verecektir. Şampanya için ise 8 ile 10 derece soğukluk, lezzeti sağlayacaktır. Şampanya çivi gibi soğutulursa narin tat ve kokuların bir bölümü kamufle olacak, özelliğinin önemli bir bölümü algılanamaz hale gelecektir.”

Bira

 

Bira temelde Lager ve Ale olarak iki türde sınıflandırılır. Bu ayrımı yaratan durum ise maya farkı ve haliyle mayalanma ortamındaki sıcaklık farkıdır. Konuyu çok derinleştirmeden şunu söyleyerek içim sıcaklıklarına geçelim. Lager bira, soğuk derecelerde fermente olan, ale bira ise oda sıcaklığında fermente olan mayadan üretilir. İşte bu süreç tadından, rengine ve ideal içim sıcaklığına kadar her şeyi belirler.

İnsanoğlunun yüzyıllardır yaygın olarak üretip tükettiği bira tipi ale tipidir. Oda sıcaklığında fermente edilen bu tür, yoğun meyvemsi tadı, koyu renkleri ve özellikle yapay soğutma teknolojisinin olmadığı yıllarda 8-16 derece arası tüketilmeye uygun olmasından ötürü çok uzun süre tercih edilmiştir. Dünyada bu tip biralar İngiltere, İrlanda ve Belçika’da hala yoğun olarak tüketilmektedir.

Sanayi Devrimi’nden sonra yapay soğutmanın icadıyla lager biranın hem üretimi hem tüketimi çok hızlı bir şekilde artmıştır. Eğer Türkiye’de yaşıyorsanız ve bira içicisiyseniz bir lagercisiniz demektir. Lagerin bir alt türü olan pilsner, ülkemiz pazarına neredeyse tek başına hakimdir. Maalesef bira pazarını elinde tutan şirketlerin politikaları sonucu, yıllarca Efes tombul şişeyi dünyanın tek birası sandık. Konuyu toparlarsak düşük dercelerde fermente edilen lager biralar, düşük derecelerde lezzetlerini verirler. İdeal içim sıcaklığı tartışmalı olsa da 0-8 derece genel kabul durumundadır.

Rakı

 

İşte burada sıkıntıdayız. Ne söylesek tartışmaya açık bir durum olacak. Rahmetli Aydın Boysan’a saygılarımızı sunarak başlayalım.

Ülkemizin milli içkisi -bakmayın siz ayran diyenlere- rakı hakkında söyleyebileceğimiz ilk şey hassasiyetidir. Sıcaklık değişimine tahammülü çok azdır. Ani ısınma veya soğuma rakıyı anasondan ötürü pullandırır. Örneğin sulandırılmamış rakıya buz atarsanız rakı, içindeki anason aromasını pul pul döker. O rakı artık içilmez, içilse de keyif vermez. Onun için rakıya buz atacaksanız, önce su ekleyin sonra buz atın deriz.

İdeal içim sıcaklığını bulmanın en iyi yolu ise rakıyı buzdolabında en az bir tam gün ağır ağır soğutmaktır. Aynı özenle soğutulmuş suyla servis edilmesi zevki katlayacaktır. Rakının soğukluğunu kaybetmemesi adına küçük hacimli kadehlerde tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Sıcaklık ayarlarıyla oynamak zorunda kalmayacağınız kadehlerin hepsi, içim zevkinizi artıracaktır. Hala denememişseniz, ince belli çay bardağıyla bir akşam takılmanızı önererek noktayı koyalım.

Votka

Votka, aroması olmayan damıtık bir içkidir. Düğün salonlarında, masa altlarında  tercih edilen içkilerin başında gelir. Somurtarak salondan içeri giren ağır abilerimizi “ilaçlı” iki bardak koladan sonra oyun pistine savurduğu çok görülmüştür. Bu örnek bize iki şeyi anlatır aslında: Bir, aromasız sulandırılmış etil alkol olarak tanımlayabileceğimiz bu içki kokteyle en uygun içkidir. İstediğiniz her şeyle karıştırarak içebilirsiniz. İki, ortalama 40-45 derece alkol içermesinden ötürü sert ve damak tadınıza uygun yepyeni içkiler elde etmenize olanak verir.

İdeal sıcaklığına gelirsek, bu tür aromasız damıtık içkiler derin dondurucuda tutulur. Yüksek alkol ihtiva ettiklerinden donmazlar. Derin dondurucudan direkt kadehe servis ederseniz, alkol kokusu ve yakma hissini ortadan kaldırabilirsiniz. Shot dediğimiz votkalar derin dondurucudan çıktıkları soğuklukta içilir. Oda sıcaklığında değil. Yapacağınız kokteyle göre değişmekle birlikte buz ve soğuk votka servislerinde önemli unsurlardır.

Viski ve Buz

Viskiyi kolayla içmeyin. Lütfen. O içtiğiniz bambaşka bir şey oluyor. İlla kolayla bir içki içmek istiyorsanız buz gibi votkayı öneriyoruz. Mayalanmış tahıl püresinden damıtılmış alkolün, ahşap fıçılarda bekletilmesiyle elde edilmeye çalışılan, aroma için titizce ve inanılmaz bir çaba barındıran viskilere kolayla kıymayın lütfen.

Şimdi buza geçebiliriz. Buz viskiyle buluştuğunda hep buz olarak kalmaz genellikle erir ve viskinizi seyreltir. Burbon viskiler tatlı, içimi kolay, kokteyle ve karışıma daha uygun oldukları için fazla buzu kaldırabiliriler. Ama Scotch viskinizi mümkün olduğunca o yakıcı tadını hissederek için.

İçki dostunuz olabilir,

olmayabilir de…

Afiyet olsun.

 

Yazan fernando

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Google Değil De Gogol’layasım Var

Osmanlı Devleti’nde Cadı ve Vampirler