in

İstişare

On yıldır dikkatimi çeken bir şey var; istişare sözcüğünün gereksiz yükselişi… Türkçesi varken istişare sözcüğünün kullanılıp durulması. Bir türlü alışamadığımız bu sözcük yüzünden sanki neredeyse tüm yaşadığımız olumsuzluk… Bu sözcük fısıltıyı, gizli kapalı olanı, birilerini dışarda bırakmayı, ikililiği, zenginle fakir arasındaki (fakirler konuşur, zenginler istişare edermiş gibi) mevki makam farkını, açlıkla mücevherler arasındaki uçurumu, dışında kalacağımız her şeyi çağrıştırıyor. Bir kalkan gibi. Büyüklüğü, küçüklüğü, kadınlığı erkekliği… (kadınların istişare yaptığını duymadım hiç) bir ayrım saçıyor hep… mücevherlerin yapay ışıltısı gibi… Bütünlüğü bozan bir şey var bu sözcükte… Yapay bir şey… Türkçe dışında kullandığımız tüm yabancı sözcükler gibi bizi birbirimize yabancılaştırıyor.

Arapça bir sözcük. Danışma anlamında kullanılıyor. Bunun yerine görüşme, karşılıklı fikir alışverişinde bulunma vb. kullanabileceğimiz birçok Türkçe sözcük var. “İstişarede bulunmak, istişare etmek…” kullanım şekilleri de Türkçeyi zorlayıcı…

Görüşmenin ne kadar çetrefil, zor, önemli olduğunu anlatmak, yüceltmek, yükseltmek için mi tercih ediliyor bu kullanım? Doğal dilimizi bozucu, yapay bir kullanım şekli.  Doğada bir kural vardır. Bir canlıyı doğal ortamından koparıp alırsanız hem kendi varlığını sürdüremez hem de eksikliğinin çevresinde yarattığı bozulma ile dengeler alt üst olur. Dili pek önemsemiyoruz ama dil de canlıdır. Ve kendi doğası içinde bozmadan, koparıp alınmadan kullanılması gerekir ki dengeler bozulmasın. Dilin doğası da düşüncelerdir ve kötü, yanlış, yapay her kullanılış biçimi de düşüncelerin dengesini bozar. Yapay her şey nasıl ki doğaya zarar veriyorsa yabancı her sözcük de Türkçeye zarar verir. Kültürle canlanmış koca bir dil örgüsünde kaçmış bir gözedir ve giderek deliği büyütür ve giderek tüm dili söker.

Çok küçük bir öneri. Bugünden itibaren hiç kimse kullanmasın. Bir sözcük bu kadar önemsenir mi demeyin. Düşünceler sözcüklerle çiçek açar… Yarın kuraklık başladığında iklim krizi yaşandığında hepsi bu tek bir sözcüğü yeterince önemsememek yüzünden olabilir. Doğadaki her şey birbiriyle uyum içindedir, bağlantılıdır ve birbirini etkiler…

Gökdelen gibi istişare… Gereksiz yere yükselen bir şey var… Çürümeyi, bozulmuş çareyi çağrıştırıyor.

Yazan Tersla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Italo Calvino’dan Yazarlık Üzerine 25 Öğüt

Defin