İran’da kadınların özgürlük çığlığı 2017 başörtüsü protestolarıyla başka bir aşamaya taşınmıştı. Daha sonraları hareketin de sembolü olacak olan Vida Movahed, Tahran’da eline beyaz bir başörtüsü alıp bir elektrik dağıtım kutusuna çıktı ve etrafındaki meraklı kalabalığın şaşkın bakışları arasında başörtüsünü sakince dalgalandırdı.
Movahed’in peşinden giden kadınların Çarşamba günleri yaptıkları eylemler nedeniyle “Beyaz Çarşamba” olarak adlandırılan protestolar, kısa bir zaman içinde haftanın diğer günlerine de yayıldı ve artık sadece beyaz değil her renkten başörtüsünü içerir olmuştu.
Geçtiğimiz günlerde Rusya’da düzenlenen Dünya Kupasında mücadele eden İran Ulusal Futbol Takımı’nın maçını izlemeleri için, 1979 İran İslam Devrimi’nden sonra ilk kez kadınlar stadyuma alındı. (İran’da halen yasaklı durumda olan usta yönetmen Cafer Panahi’nin, İranlı kadınların futbol tutkusunu ve stadyuma erkek kılığında girmelerini anlattığı 2006 yapımı unutulmaz filmi ‘Ofsayt’ı izlemenizi de konu vesilesiyle öneririz.)
Ve nihayet bugün İran Başsavcısı Muhammed Cafer Montazeri, İran İslam Cumhuriyeti’nin “İslami olmayan” kıyafetlere karşı mücadelesinin başarısızlıkla sonuçlandığını açıkladı. Ne polisiye ne de hukuki yöntemlerin işe yaradığını söyleyen savcı, bu durumun sadece ülkenin uluslararası alanda prestijini zedelediğini ifade etti.
Son kamuoyu araştırmalarında İran halkının başörtüsüne verdiği destek %40’lara inmiş durumda. Kadınlarsa ne devletin ne de erkeklerin ne giyip ne giymeyeceklerine karışmalarına artık izin vermemekte kararlı.