in

İnsan Vücudunda Görülen İlginç Anomaliler

İnsan vücudu komplike bir yapı.Tıpkı diğer canlılar gibi. Doğa, aslında ne kadar kusursuz ve düzenli görünse de kendi içerisinde birçok hatalı nokta barındırıyor. Doğanın düzeninin aslında onun entropisinden ileri geldiğini varsayarsak, bir grup insanın elinde toplamda 11 parmak olmasını olağan kabul etmeliyiz. Çok sık rastlamasak da fazladan organlı insanları sizlere tanıtmak istiyorum. Belki de birisi sizsinizdir.

1. Çok Memelilik

Çok memelilik denildiğinde çoğu insanın kafasında görseldeki gibi fantastik bir şeyler canlanabilir fakat insanlarda ikiden fazla meme oluşu genellikle sadece meme ucunun oluşumuyla kendini gösterir. Anne karnında geçirdiğimiz dördüncü haftada, ektoderm denilen deri ve sinir hücrelerinin en dış tabakasını oluşturan yapıdan çıkan bir hat, memeye, mideye hatta kasıklara kadar iner. Süt hattı da denilen bu yapı zaman içinde kalınlaşır ve göğüs yapısının sonuna kadar ilerler. İlerlemesi bittiğinde, kalan yerde meme ve meme ucu yapısı kendini geliştirir. Eklemek gerekir ki, göğüs ile meme kavramları birbirinden farklıdır. Burada bahsedilen göğüs yapısı, yağ dokusunun ve bezlerin olduğu bölgeyken meme, göğüsün sonlanmasıyla başlayan, koyu renkli kısımdır. Olağan gelişimde ektoderm, iki ayrı hatta ayrılır. Bu da iki adet meme oluşumunu sağlar. Üç memelilikte bu hatlar yine iki taneyken hattın göğüse ulaştıktan sonra geri çekilmemesinden ötürü birden fazla meme oluşumu gözlenir. Fazladan çıkan bu meme ucu genellikle esas sayılan memenin altında kendini gösterse de kimi insanda bu uç, koltuk altında, omuzda, sırtta, hatta cinsel organda bile çıkabilmekte. Hem erkeklerde hem dişilerde görülen çok memeliliğin dişide can bulmuş formunda göğüs yapısı oluşmadığı için hacimli bir görüntü oluşmaz, sadece meme ucu görülür. Yine de fazladan çıkan memeyi oluşturan hat, süt kanallarını da içerdiği için sair memeden süt çıkma olasılığı var.

Aslında çok memelilik, yeni bir olay değil. Eski Yunan’da Efesli Artemis’in çok memeli olduğu, çıkarılan heykellerde gözlenebilmişti. Memenin doğurganlıkla bağlantısı çoktan kurulacağından Kibele kadar bereketli sayılan Artemis’in heykellerinde 40’a yakın meme ucu sayılmış. Bunu duyan erkekler boş durur mu; çok memeli olan erkeklerin cinsel gücünün daha fazla olacağı inancı eskilerden bugüne gelen bir düşünce olsa da bu yazıyı okuyanlar, olayın hormonal olmadığını bildikleri için bunun yanlış bir inanış olduğunu çoktan kabul ettiler bile. Eve gittiğinizde et beni sandığınız o noktalara yeniden bakın derim.

2. Çok Penislilik

Söz konusu cinsel organların aşırılığı olunca beynin fantazya kısmı birden çalışmaya başlıyor. Fakat bu sefer, iki göğüs arasına yerleştirilmiş üçüncü bir D kup göğüs hayalinden farklı olarak çift penis denilince doğrudan iki adet penisi aklımızda canlandırmamız gerek. Tıpta diphallia denilen farklılık, cinsel organıyla güçlenen hegemonik erkeklerin sahip olmak isteyeceği bir durum olsa da 5 milyonda bir görülecek kadar nadirdir. Birden fazla penisle doğan bebeklerin böbrek ve bağırsak yapılarında anomaliler olduğu için yenidoğanlarında ölüm riski bulunmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere birden fazla penisin olmasına sebep olan olay, aslında penisin oluşumunu sağlamak için yola çıkan ürogenital sinüsün rektum tarafından ayrılırken yumurta hücrelerinin yanlış çalışması sonucu ikinci bir penis oluşturmasıdır. Gebeliğin 3. haftasında gerçekleşen bu olayda yumurta hücrelerinin yanlış çalışmasına sebep, ilgili genin mutasyona uğramış olmasıdır. Diphalliaya sahip olan kişilerde genellikle çift penis görülse de üç penisli vakaların olduğu da bilinmekte.

Hepimizin merak ettiği soru ise şu: Bu farklılıkla yaşayan insanlar tüm penislerini aynı fonksiyonla kullanabiliyorlar mı? Cevap: Evet, çok penisli insanlar, diğer insanlarla aynı amaçlar doğrultusunda tüm penislerini kullanabiliyorlar. Bu konuyla ilgili ilginç bir anlatım, ismini vermeyen bir Reddit kullanıcısından geliyor. 25 yaşındaki kullanıcı, çift penisli bir biseksüel olduğunu açıkladıktan sonra kendisine birçok soru yöneltiliyor. Cinsel ilişki sırasında kadınların ne tepki verdiğini öğrenmek isteyen bir kullanıcıya “Kadından kadına değişiyor. Kimisi penislerimden birinin sahte olduğunu düşünürken kimisi de hayrete düşüyor” cevabını vermiştir. Hayat işte; kimisine bir tane, kimisine üç.

İlgili haber: https://t24.com.tr/haber/cift-penisli-adam-hayatini-anlatiyor-ikisi-birbirinden-bagimsiz-hareket-ediyor,282396

3. Kuyruk Oluşumu

İlkokul yıllarında, iskelet sistemi anlatılırken kulaklarıma kuyruk sokumu diye bir şey çalınmıştı. Duyar duymaz dehşete düşmüştüm. Nasıl olurdu insanda kuyruk? Uyluktur o uyluk. İnsanlar ejderha mı? Yıllar geçse bile her kuyruk sokumu denildiğinde içi ürperen ben, kuyrukla doğan insanların fotoğraflarını photoshop olarak değerlendirdim, bir türlü kabul edemedim. Gerçek şu ki, bazı insanlar, üzerimizde emanet gibi duran omurganın sonunda poçik (havalı tabiriyle koksiks) denilen yerden çıkan bir adet kuyruğa sahip. Gebeliğin dördüncü haftasında, anne karnındaki embriyoda kuyruk üretimi başlar. Fakat evrimsel süreçte bazı genomların değişmesiyle kuyruğu oluşturan genlerin kendini bilinçli bir şekilde öldürmesiyle (hücre intiharı da denilen bu olaya apoptosis adı verilir) hücre oluşumu tamamlanamaz ve kuyruk kaybolur. Ne zaman apoptosisi gerçekleştiren hücrelerde bir mutasyon olursa veya herhangi bir sebepten hücre intiharı gerçekleşmezse embriyoda kuyruklu bir insan dünyaya gelir.

Bittabi, bu ekstra oluşuma da mitolojik bir anlam yüklenmezse olmaz. Hindistan’da kuyrukla doğan bir çocuk, halk tarafından maymunlar tanrısı Hannuman’ın dünya üzerinde can bulmuş hali olduğu düşünülerek kutsal kabul ediliyor. Hayal edemeyeceğiniz büyüklükteki bir güruh, onun duasını alabilmek için herşeyi yapıyor. Kimisi için kuyruklu doğmak böylesine şans iken kimisine göre hayatın en büyük kazığı. Şarkıcı Kesha, yıllar önce verdiği bir röportajda kuyrukla doğduğunu itiraf etmiş ve ondan kurtulabilmek için üst üste birçok ameliyat geçirmek zorunda kaldığını söylemişti. Kabul gören kalıpların çok uzağındaki kuyruk sahibi olma durumu, tanınmış bir sanatçı için zor bir durum olsa gerek.

Denge için önemli olan kuyruk, ağaç üzerindeki atalarımız için pek işlevseldi. Ayağımızı toprağa basmaya karar verdikten sonra evrim, doğanın entropisinden aldığı güçle kullanılmayan organlarımızı yok etmeye başladı. Her ne kadar kuyruk fobim olsa da bir tane kuyruğum olsa fena olmaz mıydı diye düşünmüyor değilim.

İlgili haberler: http://www.milliyet.com.tr/kuyruklu-cocuga-tanri-diye/dunya/detay/1740511/default.htm

http://www.star.com.tr/sondakika/unlu-sarkicidan-sok-itiraf-kuyruklu-dogdum-haber-779045/

4. Fazla Parmak

Polidaktili denilen bu durum, diğerlerine göre toplumda daha sık gözlenmekte. Sadece el parmakları değil ayak parmaklarının sayısındaki fazlalıkla da kendini gösteren polidaktilide baş parmağın ya da serçe parmağın yanında oluşan yapılar, parmaktan sayılıyor. Kimi zaman gerçek bir parmak kadar gelişmiş olan yapı, kimi zaman da sadece bir çıkıntı şeklinde duruyor. Gelişmiş olsun veya olmasın, ekstra parmaklar çoğu zaman ana parmakların gösterdiği fonksiyonel özellikleri gösteremiyorlar. Fazla parmaklar bazı durumlarda yanındaki parmağa yapışık şekildedir. Bizden bir hikaye: Afyon’da bir köyün 10 hanesi, 6 parmaklı olduğu sebebiyle hastaneye başvurmuş.Aslında bu sayının daha fazla olduğu, kişilerin utandıkları için bunu sakladıkları söyleniyor. Tarımla uğraşan bu köyün sakinleri, fazla parmağa sahip oldukları için iş yapamadıklarından şikayetçi. Köyde nesillerdir polidaktiliye sahip bireylerin olduğundan anlaşılacağı üzere fazla parmaklılık, genetik bir mutasyon sonucu ortaya çıkıyor. Eğer Afyonlu köylüler gibi akraba evliliğini tercih eden bir yerde yaşıyorsanız genetik farklılığı her jenerasyonda yaşamanız olası.

Nadir hastalıkların cirit attığı ülke Hindistan’dan Akshat Saxena, çok parmaklı oluşunu avantaja çevirmek istemiş. El ve ayak parmaklarının toplamı 34 yapan bu Hintli çocuk, dünyanın en çok parmaklı insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başarmış. Saxena’nın annesi ilk çocuğu olduğu için heyecanlıyken birden parmaklarındaki fazlalığı görünce çok şaşırmış. Ülkemizde de doğan çocuğun ilk olarak el ve ayak parmaklarını sayıp kontrol etme geleneği günümüze taşınmış bir uygulama.

Aynı zamanda 6 parmaklı el, Fringe dizisinde bir sembol olarak karşımıza çıkıyor. Dizinin jeneriğinde kelebek, kurbağa, yaprak gibi birçok işaret kullanılmış. Bunlardan bir tanesi de el izi. İlk bakışta anlaşılmasa da el izinde altı parmak var; yani polidaktili birinin el izi. Dizinin kritiğini yapanlar komplike düşünerek 6 parmaklı bu eli Pisagor Teoremi ile ilişkilendirmişler. Bazıları ise ilk insana ait bir fosilin 6 parmaklı olduğuna atıfta bulunmak için böyle bir sembol seçildiğini düşünmüş. Haklı olabilirler, dizinin bir sahnesinde Sam Weiss’in elinde The First People (İlk İnsanlar) kitabı görülüyor. Bu kitabın ise sadece bir kez basıldığı düşünülüyor. Weiss’in tuttuğu kitapta da ilk basım olduğu yazıyor.

İlgili haberler: https://www.ntv.com.tr/saglik/bu-koyde-insanlar-6-parmakli-doguyor,tHUx75t7wE2kDXVkqcNbuQ

https://www.eskisehir.net/yasam/hayata-dair/saglik/tam-34-parmagi-var-dunyanin-en-cok-parmakli-insaninin-goruntuleri

Yazan leenathrw

Canlı, hızlı ama çok değil.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kuruluşunun Sene-i Devriyesinde İstanbul Kadın Müzesi

Çürüyen Bir Medeniyet: Çarpıp Öldürdükleri Ayıya Tekme Atıp Beddua Ettiler