Bugün sizlere Güney Avrupa ülkesi Portekiz’den çıkan Dazkarieh grubundan söz etmek istiyorum. Topluluk ile ilk kez, hayli zaman önce, Almanya’nın güneyinde Nürnberg şehrinde düzenlenen bir konserde bir araya gelmiştim, yine bir program hazırlığı söz konusuydu.
Portekiz’in geleneksel müzik türlerini yine çok kültürlülüğe ev sahipliği yapan Nürnberg’de dinlemek pek de şaşırtmamıştı bizi. Çünkü Nürnberg, Bavyera Eyaleti’nin endüstri başkenti kabul edilir ve bu özelliği ile de binlerce göçmene kucak açmıştır. Gerçi sadece Nürnberg değil, Kuzey Ren Eyaleti ve Kuzey Almanya kentleri de öyle ama bu, şu anki konumuz değil. Ben en iyisi, Dazkarieh’in ‘Tempo Chao’ adlı şarkısını dinlemelisiniz, diyerek esas konumuza giriş yapayım.
Dazkarieh topluluğu keyifli bir atmosfer içerisinde alternatif rock ve pop müzikleri ile Nürnberg’de sevenleri ile buluşuyor buluşmasına ancak topluluk, repertuarında, müzik dünyasına adım attıkları Portekiz’in, geleneksel müzik çalışmalarına da konserlerinde sıklıkla yer veriyor.
Onları diğer gruplardan farklı kılan bir diğer önemli özelliği ise farklı kültürlerin enstrümanları ile eserlerini seslendirmeleri. Her ne kadar Portekiz müziğinin geleneksel kalıpları ile besteler yapsalar da eserlerinde buzuki ile Akdeniz’in kokusunu, gayda ile İrlanda’nın ritmini yakalayabiliyorsunuz.
Dazkarieh grubunun üyelerinden bahsedelim biraz da. Grubun solistinden davulcusuna kadar hemen hepsi geleneksel müzik aletlerini kullanarak eserlerini seslendirme konusunda oldukça hassas davranıyorlar. Müziklerinin doğasında her zaman akustik çalgıların önemli bir yere sahip olduğunu belirten grubun solisti Joana Negrao, gayda ve adufe adlı kare formundaki geleneksel davul ile pek çok sahne performansında yer alıyor.
Dazkarieh, en son albümü Hemisphere’in 2009 yılında çıkmasına kadar geçen süre içersinde daha çok akustik çalgılarla eserlerini seslendirdiler.
2003 yılında çıkardıkları albümlerinden sonra ise ses mühendisi Goncalo Moniz’le birlikte geleneksel müzik türlerini elektronik formda seslendirmeye ve alternatif rock ve pop türünde eserler vermeye başladılar. İşte grubun son albümü Hemisphere de yer alan alternatif rock türündeki parçaları Caminhos Turvos.
Dazkarieh gurubunun 2001 yılında dinleyici karşısına çıktıkları ilk albümleri ile 2009 yılında çıkardıkları Hemisphere albümü arasında tarz bakımından oldukça fark olmasına rağmen, eserlerinde geleneksel doku her zaman hissediliyor.
Dazkarieh grubunun konser verdiği Nürnberg tarih dokusu itibarıyla da kültürlerin macerasına tanıklık eden bir şehir. Roma Germen imparatorluğunun merkezlerinden biri olan Nürnberg’de, II. Dünya Savaşı öncesi kalabalık Nazi mitinglerinin yapıldığı yerler bugün müze olarak hizmet veriyor. Şehir, savaş suçlularının yargılandığı Nürnberg Mahkemesine de ev sahipliği yapmış. Nürnberg ayrıca Hitler’in en sevdiği şehir olarak da biliniyor. Hitler, Nürnberg’i o kadar severmiş ki; hayallerindeki Nazi İmparatorluğu’nun başkenti olarak Nürnberg’i düşünürmüş.
Çok dağılmadan tekrar Portekizli Dazkerieh topluluğuna dönelim ve Nürnberg’de verdikleri büyük konserde seslendirdikleri parçalardan birini dinletelim sizlere.
Çok kültürlü müzik gruplarının son yıllarda sıklıkla konser verdiği Nürnberg’de nüfusun yüzde onunu Türklerin oluşturduğu kalabalık bir göçmen nüfusu yaşıyor. Doğudan batıya, güneyden kuzeye tüm ülkelerin kültürleri ile zenginleşen Nürnberg aynı zamanda müzik piyasasının da nabzını tutuyor. Dazkarieh topluluğunun Almanya’da büyük bir hayran kitlesi var. Hatta fan kulüpleri Almanya’daki konserlerinin duyurulmasını ve izlenmesini büyük ölçüde destekliyor. Topluluk Hemisphere adlı albümleri ile Portekiz’in sınırlarını aşmayı başarıyor ve her geçen gün daha geniş hayran kitlesine ulaşıyor. Halk arasında söylenen yazılı olmayan geleneksel anonim parçaları derlemeye devam eden grubun deneysel rock türünde bestelediği Virgem adlı parçasını iyi bir örnek olarak gösterebilirim.
Dazkarieh sadece Portekiz’de değil, Avrupa’da da unutulmaya yüz tutan enstrümanları kullanmaya özen gösteren bir grup. Örneğin samfona, halk arasında hurdy gurdy olarak bilenen bir çeşit kemençe ile gitar arasında gelişen bir çalgı. Grubun kullandığı buzuki ise Portekiz buzukisi olarak bilenen, biraz bas biraz da gitar arasında ses veren farklı bir müzik aleti. Bunlara Portekiz tulumu ve 10 telli mandolini de ekleyebiliriz. Grup, tüm bu çalgıların özellikle konserlerde çok güçlü ve renkli bir akustik etki yarattığını belirtiyor.
Konser öncesi sohbetlerimizde grubun ses mühendisi Goncalo Moniz müziklerinin madeni bir paranın iki yüzü gibi olduğunu söylüyor, orijinal köklerine sadık ancak taklit edilemeyen özgün bir yapıda eserlerini bestelediklerini anlatıyor. Dilerseniz grubun geleneksel ile deneysel denemelerini bir arada yorumladıkları özgün eserlerinden biri olan ‘Primeiro Olha’ adlı şarkı ile bu yazıyı bitirelim.
Portekiz müziği deyince aklıma hep fado ve onun günümüzdeki en iyi yorumcularından biri olan Mariza gelir. Sizden fado hakkında da bir yazı beklemek hakkımız sanırım.
Haklısınız ilk akla fado geliyor. Fadoya daha çok Lizbon’un müziği olarak bakmak daha doğru olabilir. Fado üzerine birkaç programım oldu. Hatta akıl fikirde ise; birkaç yazım var. Hayli arkalarda kaldığı için görülemiyor. Daha çok fadonun yeni dönemini işaret etmek isterim. Size şimdilik linklerini göndereyim. İleride Mariza ve Fado’nun yeni dönemi sanatçılarına yer vermek doğru olacak tabi. Ama artık ‘Bir gün olur’ demekten başka bir şey bulamıyorum bu mesajda. Teşekkür ediyorum ilginiz için, sağlıcakla kalın.
https://akilfikir.net/fado-nedir/
https://akilfikir.net/huznun-kaderin-ve-umudun-muzigi-fadoda-yeni-arayislar-2/