Kişilik erken dönem çocukluk yaşantıları ve bize bakım veren kişilerle kurduğumuz ilişkilerle şekillenir. Yaşam boyu içimizde hissettiğimiz “kendilik duygumuz” ve “kişiliğimiz” sadece bize özgü ve biriciktir. Kişilik aynı zamanda hayata bakışımızı, kendimizi ve diğer insanları algılayışımızı, güdülenme sistemlerimizi, sosyal ilişkilerimizi de şekillendiren yönetici güçtür.
Bir partnerle ilişkiye girilirken kişilikler de birbiriyle tanışır, uyum sağlayıp sağlayamayacaklarını, birbirlerinin gereksinimlerine karşılık verip veremeyeceklerini, kendilerini bu yeni ilişkide mutlu hissedip hissedemeyeceklerini sınarlar. Bazen güzel başlayan ilişkiler taraflardan birinin, bazense her ikisinin ben merkezci tavırları nedeniyle doyumsuz, yoksunluk verici ve çatışma üretici hale gelebilir.
Aşağıda narsistik kişilik özelliklerine sahip bir adamla uzun yıllar birlikte olan ve tükenmişlik yaşayan bir kadın danışanın sözleri yer almaktadır:
Seni sevmeme izin vermedin. Beni sevebildiğine ise hiç emin olamadım. Dışarıdan bakıldığında muhteşem bir yönetici, dört dörtlük bir baba, sosyal, girişken, yardımsever, herkesin sevdiği bir insan… Evde ise nasıl da acımasız, suçlayıcı ve kontrolcü davranıyorsun. Her şeyi senin istediğin gibi yapmaya çalışırken kendi benliğimden uzaklaşmış olduğumu anlıyorum. Bir insan hep mi haklı olur, hep mi en doğruyu düşünür, yapar? Sen hep haklı olan, hep yakınan, hep suçlayandın. Mutsuz, özgüvensiz ve tedirgin geçen yılların ardından narsizmin ne olduğunu okuduğumda yaşadığımın ne olduğunun farkına varabildim.
Uçsuz bucaksız bir çölde çaresiz gezinmekti seni sevmek. Bana ve diğer insanlara sergilediğin yüzeysel bir kimliğin vardı. O boş sosyallikler, işkolik ve irade timsali haller… Şimdi anlıyorum ki tüm bunlar kendinden kaçış ve eksik yönlerin telafisiydi. Bir narsiste aşık olmak mı? Çok yıpratıcı, acı ve hüzün verici. Tam olarak bu.”
Bir Narsistle Birlikte Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
- Bir narsitle birlikte olduğunuzu giderilmeyen sevgi gereksinimleriniz, sesinizin onun tarafından duyulmaması, duygularınıza karşılık verilmemesi ve sürekli olarak yaşadığınız yalnızlık hissinden anlarsınız.
- Partneriniz benmerkezci biriyse size ve çocuklarına sevgi, ilgi ve empati sunmakta güçlük çeker. Sizin ona sunduğunuz sevgi, ilgi ve empatiyi de özümseyemez. Bu duyguları gereksiz, sahte, bunaltıcı ya da önemsiz olarak değerlendirir.
- İlişkinizde bir sorun olduğunu kabul etmez. Varsa da bu kendisinden değil sizden kaynaklıdır. Siz hep yanlış değerlendiriyor, abartıyor, halinize şükretmiyor, kıymet bilmiyor ya da onun sevgisine layık olamıyorsunuzdur.
- Her zaman onun ilgileri, gereksinimleri, işi, hobileri, kararları önemlidir. Ailede ve bulunduğu tüm sosyal ortamlarda öncelikli, ayrıcalıklı ve saygı gören olmak ister.
Nasıl Bir Çocukluk Narsizme Giden Gelişimsel Yolları Oluşturur?
- Her çocuk sevgi, saygı, güven ve sınırlara ihtiyaç duyar. Narsizmin gelişimine olanak tanıyan ailelerin özelliklerine bakıldığında bu dört temel gereksinimin büyük oranda karşılanmadığı anlaşılmaktadır.
- Yetişkinliklerinde narsizme varan bir aşırı benmerkezcilik geliştirilen çocuklar aşırı şımartılmanın olduğu, hiçbir sınır ya da kuralla karşılaşılmayan ailelerde yetişmiş olabilirler.
- Aşırı bağımlı ilişkiler ağı içinde yetişmiş, sorumluluk almasının desteklenmesi yerine yapması gereken her şeyi ailesi onun yerine yapmış olabilir.
- Aşırı mükemmeliyetçi anne-baba tarafından beklentilerin yüksek olduğu bir ailede yetişmiş olabilir.
- Başarı beklentisi yüksek bir ailenin başarılı ama kendini yalnız hisseden çocuğu olabilir.
- Sevgi ve saygı yoksunluğu olan, eşlerin birbiriyle sürekli kavga ettiği, ebeveynlerden birinin çocuğunu ilgisiz eşinin yerine koyarak duygusal olarak suistimal ettiği bir ailede büyümüş olabilir.
- Sosyal ya da toplumsal anlamda dışlanan, hor görülen, bir ailede yaşamış, kendini sürekli olarak risk altında görmüş, sert ve kusursuz görünmeye çalışarak hissettiği riskten kendini korumaya çalışmış olabilir.
- Çocuklarıyla hiç ilgilenmeyen, onları aşırı başıboş bırakan, sevgi, koruma ve izleme sunmayan, empati ve şefkatin eksik olduğu bir aileden gelmiş olabilir.
Hangi Özelliklere Sahip Kişiler Narsistlerin Çekim Alanına Girer?
- Benmerkezci, aşırı kontrolcü ebeveynler tarafından yetiştirilen kişiler.
- Ailesi tarafından fiziksel ya da duygusal istismar edilmiş ailelerde yetişip güç ve kontrol altına girme yatkınlığı edinmiş kişiler.
- Özgüveni düşük, boyun eğiciliği ve fedakarlığı yüksek kişiler.
- Kusurluluk duygusuna sahip, bunu güçlü bir partnerle aşabileceğine inanan bağımlı kişilik yapısındaki kişiler.
- Terk edilme korkusu yüksek, duygusal yoksunluğu fazla, kendisini değersiz gördüğü için kendisini partnerine adama eğilimindeki kişiler.
Narsistik Yönleriniz Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Narsistik özelliklerinin farkına varmak ve kabul etmek insana oldukça zor gelmektedir. Bunun temel sebebi toplumda narsizme yüklenen aşırı olumsuz anlam ve bunun değiştirilemez bir durum olduğuna yönelik önyargılardır. Oysaki benmerkezciliği yüksek bir insansanız zaten öncelikle kendimiz bunun mutsuzluğunu ve çaresizliğini yaşıyorsunuzdur. Farkındalık ve değişim tüm insanların ihtiyacı. Bunu gerçekleştirecek bilinç ve yüreklilikte olmak kadar takdire değer şey yoktur.
İşte narsizmin belirtileri:
- Çok önemli ve değerli biri olduğunuzu, her zaman haklı olduğunuzu hissediyor ve bu durumun diğer insanlar tarafından anlaşılmadığından sıklıkla yakınıyorsanız.
- Kendinizde ve partnerinizde sınırsız başarı, güç, zeka, çekicilik vb. arıyorsanız.
- Onay alamadığınızda ve özgürlüğünüzün kısıtlandığını hissettiğinizde aşırı derecede mutsuz oluyor, sinirleniyor ya da kendinizi ilişkilerden yalıtıyorsanız.
- Yakınlarınızla empati kuramadığınızı fark ediyor, onların ve kendi davranışlarınızın sorumluluğunu almakta güçlük çekiyorsanız.
- Diğer insanlarca kıskanıldığınızı sıklıkla düşünüyor, partnerinizi kıskanıyor, gereksiz yere ondan şüphe duyuyorsanız.
- Kendinizi sıklıkla küstahça davranırken, diğer insanlara dayılanırken, onları gereksiz yere suçlarken buluyorsanız.
- Ayrıcalıklı olmayı bekliyor, size istediğiniz gibi davranılmadığında kızgın ve tahammülsüz bir ruh haline giriyorsanız.
- Aşırı mükemmeliyetçi davranıyorsanız.
- Yetersiz özdenetiminizi, kendinize haz erteleme ile ilgili zorlayıcı deneyimler (örn: sıkı diyetler, kendinize ulaşılması güç hedefler koyma vb.) yaşatarak telafi etmeye çalışıyorsanız.
- Yukarıdaki maddelerden çoğu sizi tanımlıyorsa bir psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Bu sizin yaşamı yeniden keşfetmenizi, kendinizle ve yakınlarınızla daha mutlu ve sağlıklı ilişkiler kurmanızı sağlayacaktır.
Bir Narsistle Birlikte Olduğunuzu Anladığınızda Ne Yapmalısınız?
- İlişkiyi sürdürmeye kararlıysanız, benlik saygınızın yerle bir olmaması açısından psikolojik destek almanız iyi olacaktır. Partneriniz kabul ederse birlikte çift terapisine ya da çocuklarınız varsa aile terapisine gidebilirsiniz. Narsistik özelliklerin öğrenilmiş davranışsal kalıplar ve iletişim tarzları ile gelecek kuşaklara aktarılmamasında psikolojik destek işe yarayacaktır.
- Kendi duygu ve düşüncelerinizin olduğunu, bunların en az onunkiler kadar değerli olduğunu partnerinize hatırlatın. Ailenizle ilgili kararları ortak almanız gerektiğini kibar bir dille kendisine anlatın.
- Onu pohpohlamak yerine olumlu bulduğunuz davranışlarını takdir edin.
- Şefkat ve empati gösterin. Kendisinden bunu göremediğiniz durumlarda ki bu durum çoğu zaman olacaktır, onun sevgi, destek ve şefkatine ihtiyaç duyduğunuzu anlatın. Bir anda istediğinizi veremez ama küçük adımlarla ilerlemek mümkündür (örn: “şu an başımı göğsüne koyup bir-iki dakika durmak kendimi daha sakin hissetmemde işe yarayacak” gibi cümlelerle isteklerinizi zorlayıcı olmayan bir tarzda dile getirebilirsiniz.)
- Onu koşulsuz olarak sevdiğinizi, birçok zorluğa rağmen onunla olmayı seçtiğinizi, her insan gibi sizin de kabul ve onay görmeye gereksinim duyduğunuzu anlatın.
Kitap önerisi: Narsistle Ateşkes: Benmerkezci Biriyle Ayakta Kalma ve Gelişme. Yazan: Wendy T. Behary, Psikonet Yayınları.