in

Dünyada Urartuca Bilen 12 Kişiden Biri: Van Çavuştepe Kale Bekçisi Mehmet Kuşman

Dünyada Urartuca bilen 12 kişiden biri o. 11 profesör biliyor Urartucayı, bir de İlkokul mezunu Mehmet Kuşman. Diplomaları, belgeleri yırtan bir hayat hikayesi onunki. Yarım asırlık bir öğrenme hikayesiyle baş başa bırakalım sizleri.

Urartucanın Gönüllü Bekçisi Kuşman: “Gözlerimi Kapattığım Zaman Bile Urartular’ı Görüyorum.”

Mehmet Kuşman 78 yaşında. Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe (Sardurihinili) Kalesi’nde 43 yılı kadrolu olmak üzere 56 yıldır bekçilik yapıyor. Urartular’la ve Urartucayla geçen 56 yıldan sonra gözlerini kapattığında bile onları gördüğünü ifade ediyor.

Hikayesi de 56 yıl öncesine dayanıyor. 1962 yılında askerden döndüğünde Çavuştepe’de yapılan arkeolojik kazı çalışmalarına işçi arandığını duymuş ve çalışmalara böylelikle dahil olmuş. Çalışkan ve ilgili bir genç olduğu için ekiple arası iyi olan Mehmet Kuşman, kazı başkanı Prof. Dr. Afif Erzen’i elinde bir kitabeyle düşünceli olarak dururken görmüş.

Gerisini kendisinden dinleyelim:

“Kitabe çıkmış hoca düşünüyordu. Ben de ‘Hocam niye düşünüyorsunuz, niye dalgınsınız böyle?’ dedim. ‘Yavrum dedi, kitabe çıktı.’ ‘E hocam siz bu kitabeyi okuyamaz mısınız?’ ‘Yok dedi, yavrum benim branşım değil.’ ‘Hocam ben bu yazıyı öğrenemez miyim?’ diye sordum. ‘Git ya, git başımdan!’ deyince biraz alındım. ‘Azmettim, ben bunu öğreneceğim.’ dedim.

Urartu Alfabesini Oluşturan İlk Kişi

Sonra kazıda yeni kitabeler çıkınca Kuşman bu dili öğrenmeyi kafasına koyuyor. Van Kalesi’nden İran’a kadar kaynakları tarıyor. Kütüphanelerde ve müzelerde çok uzun zaman geçiriyor.

“Otostopla, atlarla köylere gidiyordum. Çok zorluk çektim tabii. Her ülkeden harf topladım. Urartuların yazısı çivi yazısı. Hangi sembol, hangi harfe denk geliyor? Tek tek araştırdım, alfabeyi oluşturdum. O zamana kadar alfabe yoktu. 53 tane harf tamamladım. 22 Mayıs 1986’da Müze Müdürlüğü’ne bir yazı geldi. Beni Ankara Milli Kütüphane’de sempozyuma çağırdılar. Türkiye’de kazı yapan yerli ve yabancı bütün hocalar oradaydı. Önce inanamadılar. Sonra hepsi teker teker elimi sıktı. Profesörlerden tebrik alınca daha bir hırslandım. Dedim ki ‘Yazıyı çözdük, bundan sonra sıra lisanda’. Lisan o kadar zor ki… Nereden bileceksin harfleri, kelimeleri…”

İlkokul Mezunu Urartu Dili Uzmanı

Dili çözmeyi kafasına koyar bu sefer de. Tam 22 yıl uğraşır dili öğrenmek için. Sonunda dili de çözer. Okuyup yazmaya ve dili konuşmaya başlar. İlkokul mezunu olan Kuşman, dünyada Urartuca bilen sayılı insandan biridir artık.

“Dünya genelinde 12 kişi, Türkiye’de 7 kişi biliyor. Bu dili en iyi bilen bir İtalyan hocadır, Roma Üniversitesi’nde. 22 yıl önce ben ona ders veriyordum, şimdi Asurca, Hititçe, Urartuca’yı öğrenmiş. Birkaç kez kurs açmak istedim. Her gelen valiye gidip bana öğrenci bulmalarını istedim. Ülkemizde, Asuroloji, Hitioloji, Sümeroloji var ama Urartulara ait tek bir üniversitede bölüm yok. Bu lisan ölmek üzeredir. Olur diyorlardı ama yapmıyorlardı. Sadece benim bir çocuğum öğrendi, o da SGK’da çalışıyor”

Urartular’dan çalışkanlığı öğrendiğini ifade ediyor Kuşman. “Çalışmayı öğrendim onlardan, Urartu insanı çok çalışkan. O gün yaptıkları işler bugün bile yapılamaz. Kanalizasyon var, fosseptik var, lavabo var…” O dönemde yaptıkları su kanallarının çok yakın zamana kadar kullanıldığını da ekliyor sözlerine.

Kadrolu olarak çalıştığı 42 yıl boyunca bir kez hastalığından ötürü  18 gün rapor almış. Onun dışında dini bayramların ilk günleri hariç her gün kaleye geldiğini söylüyor.

“Yaşlandım, Bırakmayı Düşünüyorum.”

Emekli olduktan sonra 13 yıldan bu yana hiçbir ücret almadan gönüllü olarak bekçilik yaptığını, tek istediğinin Urartucanın gelecek nesillere aktarılması olduğunu söylüyor.

Kendi çabalarıyla öğrendiği Urartuca dilinin gelecek nesillere de aktarılmasını isteyen Kuşman,

“Yaşlandım bırakmayı düşünüyorum, 56 yıldır aynı tepede, elektriği, suyu, lavabosu olmayan bir yerde çalışmak hiç kolay değil. Her gün kilometrelerce yürüyorum, Otostop çek, tepeye çık, hiç de kolay değil. Tek istediğim Urartu dilinin yok olmaması, gelecek nesiller için de bilinmesi ve öğretilmesi” diyor.

“Ben Kralın Temsilcisiyim.”

Amerika 2021 yılına kadar geçerli bir vize vermiş Kuşman’a. Kapılarının sonuna kadar açık olduğunu söylemiş. Ama gitmeye hiç niyeti yok. Yabancı basında birçok kez haber olmuş, dünyanın dört bir yanında toplantılara katılmış. Hayatı, Urartu Kralı II. Sarduri tarafından yaptırılmış Sardurihinili Kalesi’nde geçen Mehmet Kuşman, kaleye gönülden bağlı ve yaşayan son Urartulu sanki.

“Geçtiğimiz yıllarda da Pasifika Enstitüsü’nün Kaliforniya’nın Los Angeles şehrinde düzenlediği ‘Anadolu Kültür ve Yemek Festivali’ne Van Valiliğinin davetlisi olarak katıldım. Festivalde Urartuca çivi yazısı hakkında Amerikalı tarihçilere bilgi verdim. Sonra da taşlar üzerine işlediğim Urartu alfabesini, rakamları ve hayvan figürlerinden oluşan kendi yaptığım taşların satışını yaptım. Amerikalılar Urartu çivi yazısına çok ilgi gösterdi.
65 yaşımda emekli oldum. Şimdi gönüllü olarak bekçilik yapıyorum. Devletten para almıyorum. Kalenin temizlik, rehberlik, bekçilik, her şeyiyle
ben ilgileniyorum. Sadece yaptığım taşları satıyorum. Los Angeles Belediye başkanı “Gel buraya yerleş” teklifi yaptı. Ama kabul etmiyorum. Ben kralın temsilcisiyim…”

Senarist ve yönetmen Fuat Demirhan’ın dört yıl önce çektiği, Mehmet Kuşman’ı anlatan, ulusal ve uluslararası birçok festivalde de ödül alan kısa filminde, hikayesini kendi ağzından dinleyebilirsiniz.

“Son Urartulu”

Yazan fernando

2 Yorum

Cevap Yazın

One Ping

  1. Pingback:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yükselen İsyan Trendi: Türkçe Rap

Hepimiz Postmodern Sisifos’uz, Olmadı Tantalos’uz