Duygu durumunun doğal ve yapay yollarla kontrol altına alındığı bir çağa eriştik. Peki mutluluğumuzu neye borçluyuz?
Serotonin hormonu beyinde salgılanan ve sinir hücreleri arasındaki sinyal alışverişini sağlamakla görevli bir kimyasaldır. Merkezi sinir sistemi dışında sindirim sistemi ve trombositte üretilir.
1935 senesinde keşfedilen bu kimyasala insan üzerinde yarattığı olumlu duygu durumu sebebi ile “Mutluluk Hormonu” da denilmektedir. Fakat Serotonin hormonunun normal düzeyin altında ve ya üstünde olması kişide depresyon, anksiyete ve uykusuzluk gibi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu düzeyi azaltan faktörler arasında insülin direnci, vitamin eksikliği, stres ve yetersiz uyku bulunmaktadır.
Peki bu kimyasal doğal ve ya yapay yollarla edinilebilir mi?
Hayır. Serotonin vücudumuz tarafından salgılanan bir kimyasaldır ve dışarıdan takviye edilmesi söz konusu değildir. Dışarıdan sadece salgısını artıracak bir takım yollar izlenebilir. Örneğin tripofan açısından zengin besinler (süt ürünleri, kırmızı et, kuruyemiş vb.), B6, B9 ve B12 vitaminleri, güneş ışığı, egzersiz serotonin salgısını artıran faktörlerdir.
Ayrıca günümüzde yaygın olarak kullanılan antidepresanlar da seratonin artırıcı özelliğe sahiptir. Asıl amacı serotonin eksikliğine bağlı yaşanan duygu durum bozukluklarını önlemek olan bu ilaçların bağımlılık yapmadığı söylenmektedir fakat duyguyu bir araç yoluyla kontrol altına almak ne derece doğal hissettirebilir?
Son olarak MDMA, Kokain, Metamfetamin gibi sentetik/yarı sentetik uyuşturucu maddeler de aşırı serotonin salgılanmasına neden olur. Madde bağımlılarında görülen yoğun duygu değişimleri bundan kaynaklanmaktadır.
