Binerual beats nedir?
Dış kulak, ses dalgalarını toplayıp orta kulağa iletmekten; orta kulak aldığı ses dalgalarının enerjisini güçlendirerek sıkıştırılmış dalgalar şeklinde iç kulağa iletmekten sorumludur. İç kulak ise aldığı bu ses dalgalarını sinir sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir ve beyinde sesin algılanıp yorumlanması gerçekleşir. Ses frekansları beyin sakında işlenerek primer ve sekonder işitme korteksi tarafından ayırt edilir. Bu işitme korteksleri sesin tonal ve dizgisel kalıplarının birbirlerinden ayrılmasını sağlar. Binaural (her iki kulaktan) işitme fizyolojik olarak her iki kulağa ulaşan sesin algılanması ile kaynağın belirlenmesine yardımcı olur. “Binaural beat” ise her iki kulağa bilinçli olarak farklı frekanslarda ses uygulanarak elde edilen fizyolojik yanıttır.
Binaural uyarılardan tıpta henüz çok yaygın olmasa da insomnia (uykusuzluk) ve stres gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde yararlanılıyor. Benzer olarak otistik çocuklar ve anksiyete sorunu yaşayan insanlar üzerinde de de sakinleştirici etkisi olduğu belirtiliyor. Ayrıca bu yöntem disleksia tedavisinde dikkat ve yoğunlaşmaya yardımcı olarak da kullanılıyor.
Müziğin insan psikolojisi ve bedeni üzerindeki etkisi
“I-doser” “binaural beat”lerin günümüzde en çok bilinen piyasa ismi. İnternet üzerinden yoğun miktarda satışı olan bu “beat”lerin, insanların yetmişten fazla ruh haline girmesine yardımcı olduğu iddia ediliyor. Kolayca elde edilebilen bu “beat”lere dikkat çekici örnekler olarak “Gate of Hades” (ölüm hissi), “LSD” (güçlü açık göz halüsinasyonları), “Brain+” (yaratıcılık ve zeka arttırıcı) ve hatta “anestezi” (güçlü ağrı kesici) verilebilir. Vücuda diğer uyuşturucuların aksine bilinen bir zararı olmadığı ve uyuşturuculara benzer etki yarattığı için özellikle gençler arasında giderek yaygınlaşmakta. Peki bu vurularla düzenlenmiş ses kayıtları,müzikler gerçekten ne kadar etkili veya iddia edildiği kadar büyük etkiler yaratabilmekte mi?
Müziğin nörolojik alandaki değişik hastalıklardaki etkisi biliniyor. Özellikle Parkinson, Alzheimer, multiple skleroz (MS), ataksi (kaslarda uyum bozukluğu olan hastalar) ve spastisite hastalarında etkilidir. Yürüyüş bozukluğu olan ileri yaştaki hastalarda ise 6 ay süreyle yapılan müzik temelli iyileştirme programı sonucunda müziğin yürüyüşü ve dengeyi geliştirdiği ayrıca hastalardaki düşme sıklığını ve riskini azalttığı saptanmıştır.
Bir sistematik Cochrane çalışmasına göre ise müzik dinlemenin kalp atışında, solunum hızında ve mekanik solunum cihazına bağlı hastalarda kaygı düzeyine az da olsa faydalı bir etkisi olduğu görülmüştür. Rahatlatıcı müziklerin mesela Mozart’ın yavaş piyano sonatları gibi ölçülebilir biyokimyasal stres düşürücü etkileri olduğu anlaşılmıştır. Bir grup Japon bilim insanı, demans, kalp yetmezliği ve serebrovasküler bulguları olan yaşlı bir hasta üzerinde yapmış oldukları çalışmada sitokin ve katekolamin gibi bazı biyokimyasal parametrelerde düşüş gözlemişlerdir.
Aynı zamanda çok güzel keman, viyola ve piyano çalan ünlü fizikçi Albert Einstein ise buluşlarının altında yatan itici gücün müzik olduğunu ifade etmiştir. Mozart’ın müziği müzik-beyin ilişkisinde ve müzik terapisinde kullanılmaktadır “Mozart etkisi” sözü de buradan doğmuştur.
Beyin yüzeyi ve saçlı deriden elde edilen elektriksel kayıtlar, beynin sürekli bir elektriksel etkinliğe sahip olduğunu gösterir. Elektriksel etkinliğin hem şiddeti hem de içerdiği kalıplar büyük ölçüde uyku, uyanıklık durumları ve epilepsi gibi beyin hastalıklarına göre değişir.
Binarual beats beynimizi nasıl etkiliyor?
Delta ile teta dalgalarının, yaratıcılığı ve uyku kalitesini belirgin olarak arttırdığı; beta dalgalarının ise dikkat ile hafızayı güçlendirdiği ve alfa dalgalarının ise kişinin üretici yönünü güçlendirerek subjektif bir rahatlama sağladığı ileri sürülür.
Sigara kullanmayan 19 erkek 10 kadın 29 kişi ile yapılan çalışmada katılımcılar, 30 dakikalık görsel bir dikkat testine tabi tutuldular. Üç gün süren çalışmada katılımcılar 3 gruba ayrıldı. Deneklerin bir bölümüne delta ve teta dalgalarını uyaran, diğer bir grubuna beta dalgalarını uyaran binaural beatler verilirken son gruba alelade binaural beat içermeyen bantlar dinletilmiştir. Testler sırasında katılımcılar meditasyon, trans ve hipnoz halindekine yakın duygular yaşadıklarını belirtmişlerdir. Testler sonunda beta, teta veya delta dalgaları artacak biçimde uyarılan katılımcıların doğru seçeneği seçme yetisi artarken daha az yanlış seçenek işaretlemişler yani şaşkınlık ve kafa karışıklığı üçünde de azalmış fakat teta ve deltada daha bariz bir fayda sağlanmış ve net düşünebilme yetisinin daha çok arttığı belirlenmiştir.
Binarual beats uyuşturucu mu?
Youtube ve benzeri sitelerde insanlar i doserlar ile olan deneyimlerini paylaşıp kendi videolarını yayınlıyor, dozların daha etkili olması için meditasyon gibi konsantre olunabilecek ortam koşulları gibi çeşitli ön hazırlıkları anlatıyor. Tabii ki bir doz her insanda aynı yoğunlukta etki göstermiyor. Kişiden kişiye değişen odaklanma faktörü ve psikolojik faktörler bu etkinin yoğunluğunu oldukça etkiliyor. Hatta bu dozlar arasında “mild” (başlangıç düzeyi), “moderate” (deneyimli düzey), “strong” (yüksek düzey) olmak üzere zorluk derecelendirmesi de mevcut. Bu derecelendirmeden de anlaşılabileceği gibi kullanım deneyimi arttıkça konsantrasyonun gelişeceği ve dozlardan daha yüksek verim alınabileceği iddia ediliyor.
Kısaca “Binaural Beat”lerin insan üzerindeki etki yolu ve etkilerinin tam olarak bilinmemesine karşın, tıp ve diğer alanlarda pek çok kullanımı mevcut. Tıbben yararları bulunmasına rağmen gençler arasında “I-doser” olarak adlandırılan “binaural beat”lerin bilinçsiz kullanımı sonucu etkileri bilinmiyor. Bunlardan fazlaca etkilediğini iddia edenler olduğu gibi bahsedilen yoğun etkinin çeşitli destekleyici unsurlarla ortaya çıktığı da düşünülebilir.
Benzerlerine Youtube üzerinden ulaşabileceğiniz bir binaural beat örneği ;
Kulaklıkla dinlemeniz tavsiye edilir.
Bu yazı, Şansal Odabaşı, Gökçen Kumandaş, Batuhan Layık, İsmet Mert Erdoğan ve Fikret Altunay’ın hazırladığı ‘’Bineural işitme /Beynimizin Bize Oynadığı Oyunlar: I Doser ‘’ çalışmasından derlenmiştir.
Allaaaaahhhh. Uyuşturucusuz uyuşturucu?
Teşekkür ederiz…
bu tür müzikler sara hastası olunmamasına rağmen insanı bilinç kaybına neden götürür. bilgisi olan var mı