Medusa gözüne baktığı herkesi taşa çeviriyordu, efsaneler böyle yazar bilirsin. Tıpkı Medusa gibi gözlerime bakmaktan kaçıyordum ben de. Ayna karşısında denk geldiğimde şeytana dönüyordum sanki. İnsan en çok kendisinden kaçarmış, söyleyeceklerinden ziyade söyleyemediklerinden. Bir başladın mı gözünün içine bakmaya döner dururmuş tüm sualler, zaten konu konuyu açar başladığı an bilirsin işte. En iyi sen bilirsin, senden her kaçtığımda yine kapının önüne gelişimden, kapını, senin kapıyı açışına boyamamı, süratle kapattığın kapının rüzgarında kokunu aradığımı, gözlerimde seni görürüm de dünyaya olan öfkemle kalbini kırarım diye nasıl kendimle göz göze gelmekten kaçtığımı bilirsin. Her, gün doğumunda saçlarını, gün batışında gözlerini aradığımı uzaklarda bir yerlerde ruhumun ruhunu kovaladığını bilirsin işte. Beni bilinmezliklerin içine gömdüğünü bilir misin peki? Öldüm dediğim geceleri, insanların arasından gözyaşlarımı dahi fark etmeden bir ruh gibi geçip gittiğimi? Ben bilmem mesela öyle bir şeyleri, neler döner içinde, neye ağladın neye güldün bilmem. Birkaç şey bilirim, hepsi de acıyla kavrulmuş, kanamaya meyleden ihanetler ordusu
Ne kadar anlamlı…
Çok başarılı