in ,

Alkol Bağımlılığı ve Adsız Alkolikler

Öncelikle şu ayrımı yaparak yazıya başlamanın faydalı olacağını düşünüyorum: Alkol kullanan herkes alkol bağımlısı değildir. Bağımlılık zaman içerisinde yavaş yavaş ve sinsice gelişir ve günün birinde kontrol edilemez bir hal alır. Dünya Sağlık Örgütü, “uzun süre ve alışılmışın dışında alkol alan, alkole bağlı ruhsal-bedensel-toplumsal sağlığı bozulan, buna karşın durumunu değerlendiremeyen; değerlendirse bile alkol alma isteğini durduramayan, sağaltıma gereksinimi olan bir hastadır” olarak tanımlar alkol bağımlısını. Alkolizmin daha iyi kavranabilmesi için DSÖ’nün tanımındaki bir kelimeye özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum: Hasta.

Kendinizde ya da bir yakınınızda alkol kullanım bozukluğuna bağlı olarak gelişmiş bir bağımlılık oluştuğunu düşünüyorsanız, sorunun önemini kavramanız açısından, alkolizmin belirli bir aşamadan sonra ölümcül ve hızlı ilerleyen bir hastalığa dönüştüğünü bilince çıkarmanız gerekiyor.

Bu yazıyı dışarıdan bir gözlemci olarak değil, uzun yıllar boyunca bu bağımlılığın pençesinde kıvranmış, eşini, işini, sosyal çevresini, öz saygısını ve hatta benliğini kaybetmiş; sarhoşken pek çok kez kendini adli vakaların içinde bulmuş, yakınlarına ve kendisine fiziksel olarak zarar vermiş biri olarak kaleme alıyorum.

Alkol Bağımlılığın Nedenleri

Yapılan pek çok araştırma, alkol bağımlılığının genetik faktörlere bağlı olarak gelişebileceğine dair anlamlı bulgular ortaya koymuştur. Ebeveynlerinde ya da yakın akrabalarında alkol kullanım bozukluğu görülen insanlarda bağımlı olma riski, görülmeyenlere oranla 3-4 kat daha fazladır. Gerçekten de, bağımlılık şikayetiyle tıbbi yardım arayan insanların çoğunun çocukluk hikayesinde, ebeveynlerde yoğun alkol kullanım bozukluğuna rastlanır. Yine de bağımlılığı sadece genetik faktörlere bağlamak doğru değildir.

Travmatik çocukluk ve ergenlik, pek çok psikolojik sorunun kaynağında yer alabildiği gibi alkol bağımlılığının gelişmesinde de önemli rol oynayabilir. Sınırda kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktive bozukluğu, kronik depresyon yine bağımlılığın gelişmesini tetikleyebilecek ya da hızlandırabilecek çeşitli rahatsızlıklardır.

Tek başına altından kalkılmasının zor olduğu çeşitli durumlar da alkole olan meyli artırabilir. Sevilen bir yakının ölümü, büyük maddi kayıplar, yoğun stres altında çalışılan işler, ailevi sorunlar vb.

Neye bağlı olarak ya da nasıl gelişirse gelişsin, alkol bağımlılığı hem bağımlıyı hem de ailesi başta olmak üzere yakın çevresini oldukça kötü bir şekilde etkiler.

Alkol Bağımlısı ya da Bağımlı Adayı Mısınız?

Alkol kullanım biçimleri bağımlılarda farklılaşabilse de, bağımlılığın kolayca gözlenebilen bazı ortak belirtileri vardır.

* Düzenli, sık ve çok alkol tüketimi

* Alkol alınmadığında kişinin kendini gergin, huzursuz ve mutsuz hissetmesi

* Alkol barındırmayan sosyal etkinliklere karşı ilgisizlik

* Alkol kullanımı yüzünden iş, aile ve sosyal hayatta büyüyen sorunlar

* Aşırı alkol tüketimine bağlı olarak önceki gün yaşananları hatırlamama ve bu durumun tekrarlamaya başlaması

* Sabahtan ya da gündüz vakti alkol kullanılmaya başlanması

* Yalnız alkol kullanmak hatta alkol alabilmek için yalnız kalmayı istemek

* Alkole bağlı olarak düşmeler, yaralanmalar, kazaların sıklaşması

* Daha önemli ihtiyaçlara harcanması gereken paranın alkole harcanması

* Alkolün giderek hayatta daha merkezi bir yer işgal etmesi.

Bu belirtilerden çoğu ya da hepsi varsa alkolle başınız derde girmeye başlamış ya da girmiş demektir.

Alkol Bağımlılığı Tedavi Edilebilir Mi?

Eğer sorunuz, ameliyat, ilaç kullanımı ya da psikoterapi yoluyla alkolü sosyal içiciler gibi kararında ve nadiren tüketmekle ilgiliyse cevap kocaman bir hayır. Bir alkolik kendisi için oldukça acı verici bir gerçekle, kararlılıkla ve hala kaybedeceği bir şeyler varken yüzleşmelidir: Alkolü hayatınızdan tümüyle ve kalıcı olarak çıkarmak zorundasınız.

Acı verici dememizin sebebi ise alkol sorunu yaşayan kişinin tüm duygusal yaşantısının merkezinde alkol bulunmasıdır. Alkolü bırakmayı düşünen ya da taze ayıklık dönemindeki kişilerin sıklıkla alkole dönüş sebebi, kendilerini sudan çıkmış balık gibi hissetmeleri, alkolsüz nasıl yaşayacaklarını, ne yapacaklarını bilememeleridir.

Alkol, beynin ödül mekanizmalarını bozarak dopamin, serotonin, endorfin gibi kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlayan hormonların salgılanmasını alkol alınmadığı zamanlarda baskılar. Bu durum alkol almadığında kendisini boşlukta hisseden, sosyal ilişkiler kuramayan ve hatta konuşmak istemeyen bağımlı üzerinde bir baskı oluşturur ve sıklıkla bağımlı bu kısır döngü yüzünden tekrar alkole döner.

Bir alkol bağımlısının yakını olmak oldukça yıpratıcı ve zor bir süreçtir. Bağımlı kişinin günden güne akıl sağlığını yitirdiğini görmek, yaptığı utanç verici rezillikler yüzünden tekrar tekrar özür dilemesine şahit olmak, bu rezilce davranışların her seferinde dozunun arttığını ve iyice kontrolden çıktığını izlemek alkolik yakını için oldukça üzücü ve katlanılmazdır.

Bağımlılık yeni dip noktaları yarattıkça ve alkol kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan zararların telafisi zorlaştıkça, bağımlı yakınları ya da bağımlının kendisi çözüm yolları aramaya başlar. Bu aşamada bir detoks programı da içeren AMATEM’e hastanın yatırılması, psikiyatristlerden randevu alınması, bağımlının hacı hocaya götürülüp okutulup üflenmesi sıklıkla başvurulan yöntemlerdir. Sonuç genellikle olumsuzdur. Kısa ya da orta vadede bağımlı kişi alkole döner ve sorunlar kaldığı yerden devam eder.

Peki Çözüm Nerede?

Hiç kimse bağımlı olmak hedefiyle alkol kullanmaya başlamaz. İlk gençlik yıllarında masumane bir şekilde bir sosyalleşme, keyif alma aracı olarak kullanılan alkol, düzenli kullanılmaya başlandığında bağımlılık mekanizmaları üretir. Böylece neşeli ve güzel bir rüyayı andıran ilk çakır keyif olma halleri zamanla yerini boğucu bir kabusa bırakır.

Çözüme geçmeden önce toplumdaki yaygın ve yanlış bir kanıdan ve kendi kişisel deneyimlerimden biraz söz etmek istiyorum.

Alkolik dendiğinde büyük bir çoğunluğun aklına, saçı başı birbirine karışmış, sokaklarda yatıp kalkan, alkole ulaşabilmek için dilenen ya da hırsızlık yapan ve cinsiyeti erkek olan bir insan profili gelir. Bu tümüyle yanlıştır. Bir alkolik; çok saygın bir mesleği de icra edebilir işsiz de olabilir, farklı toplumsal sosyal sınıflardan birine ait olabilir, heteroseksüel ya da eşcinsel olabilir, dini inançları bulunabilir ya da ateist agnostik vs olabilir, her alkoliğin kendine özgü bir yaşam kavrayışı, politik görüşü veya ahlaki değer yargısı olabilir.

Düzenli, sık ve yoğun olarak alkol kullanan hiç kimse bağımlılığa karşı şerbetli değildir. İnsanlar kendilerine ya da bir yakınlarına alkolik tanımlaması yapılmasını çok acı ve utanç verici bulsalar da gerçek budur. Alkolizm de tıpkı diyabet, kanser, kalp rahatsızlıkları gibi bir hastalıktır ve ondan utanmak yerine hastalığı kabul ve tedavi etmek gerekir.

Alkol Kullanım Öyküm

Şimdi biraz da kişisel deneyimlerimden bahsetmek istiyorum. Alkol kullanmaya çok erken yaşlarda, lisenin birinci sınıfında başladığımı hatırlıyorum. İçki içmeye başladığım ilk dönemler, alkolün öz güvenimi ve cesaretimi artırdığını, kendimi daha zeki ve daha neşeli hissetmeme yol açtığını, beni yaratıcı ve sınırları yıkmaya hazır biri haline getirdiğini sanıyordum. Yıllar içinde vücudumun alkole olan toleransının artmasıyla birlikte, daha sert içkilere yönelmiş, daha ağır sarhoşluklar yaşamaya başlamıştım. Gereksiz ve kötü sonuçlanabilecek cesaret gösterileri, sarhoşluğun etkisiyle işlenen kamu malına zarar verme, hırsızlık gibi suçlar, ceviz kabuğunu doldurmayacak ve sebebi bile hatırlanmayan sokak kavgaları, etrafımdaki insanları aşağılamak ve kırmak şeklinde tekrar eden sarhoşluklarım; ilerleyen yıllarda işe alkollü gitmek, iş yerinde içmek ve bir süre sonra içki içmeyi amaç haline getirmek olarak devam etti.

Tüm bu sarhoşluk deneyimleri, hemen her seferinde utanç verici bir olay ya da olaylar dizisiyle sonuçlansa ve ertesi gün derin pişmanlıklar içinde uyanıp kendimden nefret etmeme yol açsa da alkol kullanmayı bırakmadım. Bitmek bilmez özür dilemeler, kendimi affettirmek için uydurduğum yalanlar ve gelecekte asla bir daha o kadar çok içmeyeceğime dair verdiğim ve hiçbir zaman tutmadığım değersiz binlerce söz. Döngü buydu. İpler bir gün koptu.

Evliliğin beni sorumluluk sahibi yapacağını düşünüp evlensem de döngü değişmedi ve bir süre sonra alkole dönerek evliliğimiz süresince alkol kullanmaya devam ettim. Utanç verici sarhoşluklarım yüzünden çıkan kavgalar sonrası kısa ve geçici molalar versem de içmeye hep devam ettim. Alkol yavaş yavaş hayatımın kontrolünü ele geçiriyor, tüm gündelik hayat planlamamı daha fazla alkol tüketmek üzerine yapıyordum. Evliliğimiz eski eşimin toleransı ve iyi niyetiyle 7 yıl kadar sürse de, nihayet aşırı alkol aldığım rezil bir sarhoşluk gününden sonra son buldu.

Boşanmanın verdiği sahte özgürlük duygusuyla daha fazla ve artık sabahtan başlayarak içmeye başladım. Ayrılık sonrası içine düşülen duygusal boşluk ve parasal problemleri erteleyebilmek, unutabilmek ya da düşünmemek için alınan alkolün dozunu hep artırdım. Bu da sadece sorunların daha da karmaşıklaşmasına ve boyutlanmasına neden oldu.

Son yıllarda ise artık yoğun alkol kullanımı sonrası olan biteni hatırlamıyor, alkol alabilmek için sürekli borçlanıyor ve gerçeklikle olan bağımı hızla yitiriyordum. Yalnızlaşmaya başlamıştım. Hem insanlar artık alkol sorunumdan bıkıp usanmış, hem de benim insanların yüzüne bakacak yüzüm kalmamıştı.

Çözüm aramaya da bu dönemlerde başladım. Kendimi herkesten tecrit edip alkolü bırakmaya çalışsam da tekrar tekrar bir bahane bulup içmeye devam ediyordum. Artık bütünüyle dibe vurmuş, yaşama isteğimi kaybetmiş, beş kuruşsuz, onurunu ve kendine olan inancını tümüyle kaybetmiş, şişeler arasında kayboldukça kaybolan birine dönüşmüştüm. Yoğun alkol kullanımı akıl sağlığımı ciddi ölçüde bozmuştu, içinde bulunduğum ağır buhranlardan o buhranları daha da ağırlaştıracağını bile bile yine de alkolle kurtulmaya çalıştım. Dibin daha da dibine, en dibe doğru kulaç attıkça bu bağımlılığın bir ölüm kalım meselesi haline geldiğini nihayet fark edebildim ve hayatımda bir mucize oldu: Adsız Alkolikler Derneği’yle tanıştım.

Alkol Sorunsa Çare Var: Adsız Alkolikler

Yıllar içinde adını ara ara da olsa hep duymama görmeme rağmen, hiç AA’dan (Adsız Alkolikler) destek almayı düşünmemiştim. Zira alkolün bırakılamayacağını, iyileşmenin mümkün olmadığını düşünüyordum. Hem anne hem baba tarafından akrabalarımda alkol sorunu yaşayan pek çok insan vardı ve sonları oldukça kötü bitmişti. Yine de denemekten zarar gelmezdi. Adsız Alkolikler’in bir toplantısına katılmaya karar verdim ve hayatım değişti.

Kim Bu Adsız Alkolikler?

1930’ların sonunda ABD’de kendileri de alkolik olan Bill Wilson ve Bob Smith tarafından kurulan Adsız Alkolikler, alkolle başı belada olan insanlara yardım etme hedefi güden ve kar amacı olmayan uluslararası bir organizasyondur. Dünya çapında yürüttüğü hizmetlerle sayısız insanın ayık kalmasına ve yeni bir hayata başlamasına yardımcı olmuştur.

12 Basamak” adı verilen bir iyileşme programı ve 80 yıllık deneyimlerden süzülen “12 Gelenek” kitapları ile alkolden uzak bir hayat sürdürmeye yardımcı olmak için kaleme alınan “Ayık Yaşamak” isimli kitap AA’nın temel metinlerini oluşturur. Bir Adsız Alkolikler grubuna katılmak için gerekli olan tek şey ayık kalmayı istemektir.

AA grupları içerisinde hiyerarşi yoktur. Grubu ayakta ve bir arada tutan topluluğun kendine ait yazılı olan ve olmayan kuralları ve gelenekleridir. Adsız Alkolikler hem oldukça esnek hem de ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olmak anlamında düzenli ve disiplinli bir organizasyondur. Şimdi bunları biraz açalım.

Esnekliğe Dair

Adsız Alkolikler toplantılarına katılmak için alkolü bırakma isteği duymanız yeterlidir. AA’nın kapıları alkolle ilgili sorun yaşadığını beyan eden herkese açıktır. Herhangi bir tıbbi rapor ya da durumunuzu kanıtlayacak bir belge istenmez. Ne kadar içtiğiniz, hangi içkiyi ne sıklıkla tükettiğiniz AA için önemsizdir. Bunlar size sorulmaz. Önemli olan tek şey alkol sorununuzu kabul etmeniz ve iyileşme isteğinizdir.

AA’ya katılım belgelenmez. Sizden kimliğinizi ibraz etmeniz, yasal bir üyelik formu doldurmanız, kişisel bilgilerinizi vermeniz istenmez. Adından da anlaşılacağı gibi AA anonimliği yani adsızlığı esas alır. İsterseniz takma bir isimle toplantılara katılabilir ve bunu devam ettirebilirsiniz.

Adsız Alkolikler toplantılarında konuşmak zorunda değilsinizdir, isterseniz konuşmak isteyene kadar sadece dinlemekle yetinebilirsiniz. AA’da kimse sizden aidat ücreti istemez. Kiralanan yerin masraflarına katkıda bulunmak için dolaştırılan sepete para atıp atmamak size kalmıştır. Toplantılara düzenli katılım zorunlu değildir. Her ne kadar toplantılara sürekli katılmak iyileşme sürecinize çok olumlu katkılarda bulunacak olsa da istediğiniz zaman katılabilir, istemezseniz katılmayabilirsiniz. Böyle bir durumda AA üyeliğiniz düşmez ya da iptal edilmez.

Kurallara ve Disipline Dair

AA toplantıları tüm gruplarda geçerli olmak üzere bir formata sahiptir. Açılış, huzur duası, nasıl uygulanır, vaatler, 12 gelenek bölümleri, varsa yeni katılanlara hoş geldin denmesi, ayıklık yaş günlerinin kutlanması, toplantının o günkü gündemi vs.

Adsız Alkolikler toplantılarında söz almak için önce izin istenir, toplantıyı yöneten kişi aynı zamanda söz sırasını da yönetir. Katılımcılardan söz aldıklarında isimlerini (bu takma bir isim de olabilir) ve alkolik olduklarını söyleyerek söze başlamaları beklenir ve istenir. Konuşmalar alkol sorunuyla ilgili olmalı, karşılıklı tartışmalar içermemelidir. Dini, politik ya da gündeme dair herhangi bir konuyla ilgili konuşulmaz. Odak noktası alkol sorunu ve iyileşmedir. Ayrıca AA toplantılarına alkollü bir şekilde katılım hoş karşılanmaz, alkol aldığı halde toplantıya katılan birinden en azından o toplantıda konuşmaması beklenir.

İlk Eşik: Yüzleşme ve Alkol Sorununun Kabullenilmesi

AA’da 12 Basamak adı verilen bir iyileşme programı vardır. Bu programın ilk hedefi, alkol sorununun bilince çıkarılmasını ve hiç unutulmamasını sağlamaktır. Birinci basamak bu anlamda en önemli basamaklardan biridir: “Alkole karşı güçsüz olduğumuzu ve hayatımızın artık yaşanmaz bir hâle geldiğini kabul ettik.” Bu aslında programın en önemli ve kurucu basamağıdır.

Toplantılara yeni katılmaya başlamış birine, alkolik olduğunu ve bu sorunu görmezden geldiği sürece alkolizminin ilerleyeceğini kabul ettirmek temel amaçtır. Alkolizm AA tarafından ölümcül, hızlı ilerleyen ve tedavisi olmayan bir hastalık olarak tanımlanır. Kişi bir kez bağımlı olduğunda artık hayatının sonuna kadar bağımlıdır: Alkol almayı durdursa, yıllar boyunca ağzına bir yudum alkol almasa ve alkol yüzünden mahvolan hayatında mucizevi iyileşmeler bile olsa, alkolizm iyileşmez. Uzun ayıklık dönemlerinden sonra tekrar içmeye başlayan pek çok alkoliğin soluğu tekrar AA’da almasının sebebi de budur.

Bu yüzden AA toplantılarında her söz aldığınızda kaç yıldır içmiyor olursanız olun, söze hep adınızı ve alkolik olduğunuzu söyleyerek başlarsınız. Bu hem hastalığınızın hep farkında olmanızı ve güçlü, sinsi ve kurnaz bir düşman olan alkole karşı tetikte durmanızı sağlar, hem de günün birinde sosyal bir içici olabileceğinize dair zihninizde belirebilecek boş hayallere karşı gardınızı almanızı.

AA sizi sarhoşluğa ve geçmişinizdeki rezil günlere döndürebilecek o ilk yudumu almamayı önceleyen bir ayıklık önerisi sunar. Hedef 24 saat boyunca ayık kalmaktır, alkol alma isteği çok yoğun bir şekilde belirirse bu 2 saat, 1 saat ya da istek geçene kadar sürecek bir zaman olarak esnetilebilir. Toplantılarda tanıştığım pek çok uzun ayığın -aralarında 30 yıla yakın ayık olanlar da vardı- bu 24 saatleri birikterek hayatlarında mucizevi bir değişim yarattıklarına tanıklık ettim.

Grup Terapisinin Gücü: Yalnız Olunmadığının Farkına Varılması

Adsız Alkolikler’e katılmaya karar veren bir alkolik, genellikle alkol yüzünden çok büyük sorunlar yaşamış, ailesini ve veya işini kaybetmiş ya da kaybetme aşamasında olan, maddi sorunlar içinde boğulan, toplumdan dışlanmış, kendisini aşırı yalnız hisseden ve daha fazla batacak bir dip bırakmamış bir kişidir. Bu kişinin AA toplantılarında fakedeceği ilk şey, kendisiyle benzer ya da tıpa tıp aynı sorunları başka insanların da yaşadığını görmek ve yalnız olmadığını hissetmek ve buradan ilk adımlar için güç almaktır. AA toplantıları ve programı süresince uzun yıllar boyunca ayık kalmış insanları görmek, alkol sorununun aşılabileceği konusunda kişiye paha biçilemez bir moral verir.

Adsız Alkolikler programının amacı yalnızca alkol alımının durdurulması değil, bağımlılığa yol açan ya da bağımlılık süresince gelişen karakter kusurlarıyla kişinin yüzleşmesini sağlamak ve olumlu bir içsel dönüşümün başlamasına yardımcı olmaktır.

Son Olarak: İyileşebilmek Elinizde

Alkol yüzünden potansiyelimi harcamış, en yakınlarım başta olmak üzere etrafımdaki hemen hemen herkesi kırmış, üzmüş ve onlara acı çektirmiş biri olarak geçmişi düzeltemeyeceğimi biliyorum. En içten özürlerin bile sebep olduğum travmaları ve acıları hafifletemeyeceğini kabul ediyorum. Hatalarımın tümünü kabul etmekle ve onlardan dolayı yaşadığım pişmanlık ve utancın beni mezara kadar takip edeceğini bilmekle beraber; kendimi suçlayıp durmanın ve yol açtığım kötü olayların içinde sıkışıp kalmamın başta ben olmak üzere kimseye herhangi bir faydası olmayacağını biliyorum. Bunun yerine alkol yüzünden halen acı çekmekte olan alkoliklere yardım elini uzatabilmenin, onlarda ve çevrelerinde olumlu bir dönüşüme yol açabilmesini umuyorum. (Bu yazıyı kaleme almamın temel sebebi de budur.)

Keşkeler hiçbir işe yaramasa da en azından bu yazıyı buraya kadar okumuş insanların zihninde bir kıvılcım yaratması adına şunu söylemeyi gerekli buluyorum: Keşke Adsız Alkoliklerle daha erken tanışmış olsaydım. Keşke içinde bulunduğum durumun bir hastalık olduğunu ve bu hastalığın farkına ne kadar erken varılırsa o kadar az hasarla çıkılabileceğini daha erken idrak etmiş olabilseydim diyorum.

Sabahları hiçbir şey yemeden içmeye başlayan ve kendine eziyet edercesine günler, haftalar boyunca alkol kullanan biri olarak, şimdi aylarca ayık kalabilmeme hem şaşırıyor hem de seviniyorum. Kendine olan inancını kaybetmiş ve alkolün sebep olduğu mental sorunlar yüzünden intiharı bile denemiş pek çok AA üyesinin bu ayıklık programı ve kardeşçe dayanışmayla kendilerini yeniden inşa etmelerini ve karakterlerindeki olumlu yönleri ortaya çıkarmalarını hayranlıkla izliyor, onlardan ilham ve güç alıyorum. Yeni dostluklar kurmanın, yeni ufuklar keşfetmenin, alkol yüzünden büyük acılar çekmiş kader ortaklarımdan yeni şeyler öğrenmenin hazlarını yaşarken, alkolsüz bir hayatın sandığımın aksine çok daha keyifli olduğunu şaşırarak anlıyorum.

Ayıklığımın daha ilk senesini doldurmamış ve iyileşmekte olan bir alkolik olarak; kendime daha fazla zaman ayırıyor, öfke kontrol bozukluğu, bencillik, narsisizm, üşengeçlik, ertelemecilik, mükemmelliyetçilik, kıskançlık gibi karakter sorunlarım üzerine daha fazla ve daha derinlemesine düşünüyor, ileriye doğru basit, küçük ama toplamda büyük dönüşümleri doğurabilecek adımlar atmaya çalışıyor ve alkole tekrar dönmenin başıma gelebilecek en büyük felaket olduğunun farkında olarak içmediğim her günün sonunda kendimle gurur duyuyorum.

Hiçbir büyük dönüşümün bir anda ve kolayca gerçekleşemeyeceğini kabul ediyorum. Hatalarımla yüzleşiyor, onlardan ders çıkarıyor ve bu dersler ışığında yeni bir hayatın temellerini döşemeye çalışıyorum. AA toplantılarını kaçırmamaya çalışıyor ve birinci önceliğimi ayık kalmak olarak saptıyorum. Katıldığım her AA toplantısından yeni bir şeyler öğrenmenin beni alkole karşı daha güçlü kıldığını fark ediyor, bu güçlü düşmana karşı ayakta ve tetikte kalmaya çalışıyorum. Tüm mücadelemin kendimle olduğunu biliyor, saf, temiz ve erdemli çocukluğumdan öğrenmeye çalışıyorum. Seçim yapabilmek ve iradeli olabilmenin hiç de sandığım kadar imkansız olmadığını fark ediyor ve bundan mutluluk duyuyorum. İnsanın en zor savaşı kendine karşı verdiği savaştır. Bu savaştan daha iyi bir insan olarak alnımın akıyla çıkabilmeyi istiyorum. Bu zorlu yolda düşüşler, yalpalamalar ve büyük zorluklar olduğunu biliyorum. Adsız Alkolikler’in adsız ve fedakar kahramanlarına bende bu dönüşümü başlattıkları için şükranlarımı sunuyorum.

Her türden ağır sorun altında günden güne yalnızlaşan, sağlığını ve aklını kaybetme aşamasına gelen, kendine ve çevresine ciddi zararlar veren ve iyileşebilme ihtimali kalmadığını düşünen ve alkol bağımlılığı yüzünden bitmek bilmeyen acılar çeken insanlara şunu söylemek istiyorum: Mutlaka ama mutlaka bir AA toplantısına katılın. Olmasını beklediğiniz mucizeye sandığınızdan çok daha yakınsınız.

Bu yazıyı AA huzur duasıyla sonlandırıyorum.

Tanrım,
Değiştiremeyeceğim Şeyleri Kabullenebilmem İçin Huzur;
Değiştirebileceklerim İçin Cesaret;
Ve Aralarındaki Farkı Kavrayabilmem İçin De Akıl Bağışla…

Notlar ve Faydalı Bilgiler:

Adsız Alkolikler alkol karşıtı bir organizasyon değildir. Alkolün yasaklanmasını talep etmez.

Yardım istemek için lütfen çekinmeyin, Adsız Alkolikler alkol sorunu yaşayan insanlara yardım etmeyi hiçbir çıkar gözetmeden ve art niyet gütmeden görevleri olarak kabul eder.

Adsız Alkolikler toplantılarının yapıldığı şehirlerin listesi için tıklayınız. 

AA ile iletişim kurmak için aşağıdaki kanalları kullanabilirsiniz:

Telefon: +90 533 700 06 57  – E-Posta: aayardim@adsizalkolikler.com

Al-Anon Aile Grupları, alkolik yakınları ve arkadaşlarının ortak problemlerini çözebilmek için deneyimlerini, güçlerini ve umutlarını paylaştıkları bir programdır. Eğer bir alkolik yakınıysanız daha fazla bilgi almak ve iletişime geçmek için tıklayınız. 

Son olarak pandemi süreciyle birlikte AA toplantılarının çevrimiçi olarak, zoom platformu üzerinden de yapıldığını belirtmek isterim. Daha detaylı bilgi için yukarıdaki iletişim kanallarını kullanabilirsiniz.

Merak ettiklerinizi lütfen yorumlara yazınız. En kısa zamanda cevaplamaya çalışacağım.

Yazan Dr. Memed Naci

Sadece kendimin doktoruyum.

3 Yorum

Cevap Yazın
  1. Alkol,alkolizm,bağımlılık kendiyle yüzleşme ve kararlılık bu kadar yalın anlatım yazı boyunca verdiği sahici umut bunca zaman içindekilerin en etkileyicisi olmuş, Eline diline yüreğine sağlık.Başta en yakınındakiler eş dost bu durumda olan birinin yüreğine su serptin.

  2. Harika kaleme alınmış! Bu kadar A’dan Z’ye, yalın ve kusursuz bir anlatımla, en önemli temel mesajları aktaran Türkçe bir yazı bulmak beni çok mutlu etti. Emeğinize, kaleminize sağlık. Bu yazıyı saklayacağım ve eminim sık sık başkalarıyla da paylaşacağım.

    Sevgiler,

    4,5 senelik bir yoldaşınız 🙂

  3. Sizi tebrik ederim ayıklık yolunuz umarım son nefesinize kadar devam eder çok yalın ve çok etkiliyici bir yazı 12 yıldır aa nın içindeyim beni sarhoşluk günlerime karanligima götürdü evet ben bir alkoligim hergün ama hergün savaşın içindeyim yatarken kalkarken kızımı salincakta sallarken benim savaşımda buymuş ilk yudumu içmezsem herkes mutlu ama birde içersem cehennem ben cehennemden korkuyorum bugün içmeyeceğim yazı müthiş olmuş teşekkür ederim

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Yazı ve Takıntı

Kuklalar