Günümüzde dünyadaki birçok bölge için bir refah göstergesi olan tuvaletlerin tarihi oldukça eskiye dayanır. Bugün Pakistan’ın bulunduğu bölgede, MÖ. 3000 yıllarında, bünyesinde su sarnıçları bulunan klozet mekanizmalarının kullanıldığı biliniyor. Mezopotamya’da ise MÖ. 2300 yıllarında akarsuların üzerine kurulu tuvalet sistemleri vardı. MÖ 300’lerde, altında atıkların biriktirilip daha sonra atıldığı kapların bulunduğu taş klozetler, hem Eski Yunan hem Eski Mısır medeniyetlerinde kullanılıyordu. Çin’de 5. yüzyıldan bu yana tuvalet kâğıdı üretiliyor. 1871 yılında Berlin’deki evlerin %9’unun tuvaletinde sifon sistemi vardı.
Günümüzde birçok insanın gerekli tuvalet tesisatına ulaşımının kısıtlı olmasının dışında, var olan çoğu tuvalet ve kanalizasyon sistemi ihtiyacı karşılamıyor. Dünyadaki birçok bölgede, foseptik ve kanalizasyon atıkları arıtılmadan temiz sulara karışıyor. Tahminlere göre, gelişmekte olan ülkelerde görülen hastalıkların %80’i içme sularının kirlenmesiyle alakalı. Hijyen eksikliği ve kirlenmiş içme suları kaynaklı hastalıklar günde yaklaşık -çoğu 5 yaşın altında olan- 5 bin çocuğun hayatını alıyor. Bu gibi durumlarda, normal ishal bile ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
Birleşmiş Milletler, bu sorunlar nedeniyle sanitasyonun (sağlıklama) küresel kalkınma hamlesinin bir parçası olduğunu vurgulamak amacıyla, 19 Kasım’ı 2013 yılında Dünya Tuvalet Günü olarak ilan etti. Dünya Tuvalet Günü (WTD), küresel sağlık krizi ile mücadele etmek için belirlenmiş Birleşmiş Milletler uluslararası gözlem günüdür. Aslında Dünya Tuvalet Günü, Dünya Tuvalet Örgütü tarafından 2001 yılında gündeme getirildi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ise 12 yıl sonra bu günü resmi bir gün haline getirdi. BM rakamlarına göre, 7 milyarlık dünya nüfusunun 6 milyarı cep telefonuna sahipken ancak 4,5 milyar kişinin uygun koşulları taşıyan tuvalet imkanı buluyor. 2,5 milyar kişi yeterli kanalizasyon imkanlarından mahrum. 1,1 milyar kişi ise tuvalet ihtiyacını açık alanda gideriyor.
Açık alanların tuvalet olarak kullanıldığı ülkeler, çocuk ölümlerinin de en fazla görüldüğü ülkeler arasında bulunuyor. Dünya genelinde her gün 2000’e yakın çocuk ishale neden olan hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor, hijyen koşullarının yetersizliği nedeniyle yılda 260 milyar ABD Doları ekonomik kayıp yaşanıyor.
Üstelik insan saygınlığı için önemli olan tuvaletin yokluğu, bu imkan sağlanamayan ülkelerde kadınların tecavüz ve istismar riskiyle karşı karşıya kalmalarına sebep oluyor. Dünya genelinde bir çok kız çocuğu, temel sanitasyon hizmetlerinin bulunmaması nedeniyle eğitimine devam edemiyor.
Hindistan son yıllarda en fazla tuvalet inşa edilen ülkelerden biri olmasına rağmen yaklaşık 1 milyar 339 milyon nüfuslu ülkede, milyonlarca insan hala temiz ve hijyenik koşullarda tuvalet ihtiyaçlarını gideremiyor. BM, 2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında bu tarihe kadar herkesin tuvalete erişimi olacağını taahhüt ediyor.
Microsoft’un kurucusu Bill Gates de tuvalet sorunu ile ilgili çalışmalar yapıyor. “Zengin ülkelerde tuvaletleri cepte görüyoruz” diyen Bill Gates dünyanın en yoksul 2,5 milyarlık kesiminin hâlâ sıhhi tesisat sistemine sahip olmadığının ve dolayısıyla da su tesisatının bulunmadığı tuvaletleri kullanmak durumunda kaldıklarının altını çiziyor. Su tesisatının olmadığı bölgelerde insanların atıklarının temizlenemediğini ve topluluğa geri döndüğünü anlatan Gates, insanların hastalanmalarının önüne geçebilmek için bu atığın temizlenmesi gerektiğini söylüyor.
Gates’in birlikte çalıştığı bilim insanlarına göre, atıkların yerel olarak temizlenmesi bu sorunu bir çözüme kavuşturabilir. Gates ve ekibi şu an Güney Afrika’nın Durban şehrinde “Tuvaletin Yeniden Keşfi” adını verdikleri bu yöntemi test ediyor. Normal koşullarda tuvaletlerdeki atıklar suyla arındırılırken, bu yöntemde suya ya da elektriğe ihtiyaç duyulmuyor; hatta atıkları patojenlerden güneş enerjisiyle bile ayırmak mümkün. Ayrıca bu yöntemle tuvaletlerin şehirlerin su tesisatıyla da bağlantılı olmasına gerek kalmıyor. “Bir gün dünyadaki herkesin kullanabileceği bir sıhhi tesisat sistemi kuracağımız konusunda umutluyum” diyen Gates, günümüz gelişmiş sıhhi tesisat teknolojileri sayesinde benzer yöntemler kullanarak pazara ilk giriş yapan firmanın yıllık 6 milyar dolarlık bir gelir potansiyeli olduğunun ve en önemlisi milyarların yaşamını kurtarma şansı yakaladığının altını çizerek, şirketleri bu amaç uğruna adım atmaya davet ediyor.